Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18437 E. 2023/17957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasında organik bağ olup olmadığına ve buna bağlı olarak kıdem tazminatının hesabı ile davalıların sorumlu olduğu miktarın belirlenmesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/415 E., 2021/773 K.

DAVA TARİHİ : 16.01.2013

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan ... Koruma Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketinde (... Güvenlik Şirketi) 2007 yılında işe başladığını, daha sonra davacının diğer davalı ... Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketine (... Şirketi) devredildiğini, davalılar arasında fiilî ve organik bağın bulunduğunu, davalı işverenin davacıya 2009 yılında ibraname imzalatmak istediğini, davacının ibranameyi imzalamaması hâlinde işten çıkartılacağının söylendiğini, davacının da bu nedenle ibranameyi imzalatmak zorunda kaldığını, davacının bir müddet sonra aynı yerde ... Güvenlik isimli şirketin çalışanı olduğunu öğrendiğini, kısa bir süre sonra da davacının ... sözleşmesinin sona erdirildiğinin bildirildiğini, davacının davalı işyerinde 08.00-20.00 ile 20.00-08.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işverene bağlı olarak ... Elektrik Dağıtım AŞ'ye (...) ait işyerinde 02.04.2008-10...2009 tarihleri arasında çalıştığını, davalı Şirketin bu işyerindeki işi ihale yolu ile üstlendiğini, 2009 yılında ihalenin dava dışı ... Güvenlik Şirketine verildiğini, davacının da bu Şirkete bağlı olarak çalışmaya devam ettiğini, dolayısıyla davacının ... sözleşmesinin feshedilmediğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Güvenlik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işverene bağlı olarak ...’a ait işyerinde 2007-2008 yılları arasında çalıştığını, davalı Şirketin bu işyerindeki işi ihale yolu ile üstlendiğini, 2008 yılında ihaleyi başka şirketin kazandığını, davacının da ihaleyi alan yeni Şirkete bağlı olarak çalışmaya devam ettiğini, dolaysıyla davacının ... sözleşmesinin feshedilmediğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2013/107 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararı ile; davacının dava dışı asıl işveren ...'a ait işyerinde çalıştığı, ... sözleşmesinin dava dışı alt işveren ... Güvenlik Şirketi tarafından sona erdirildiği, davalı Şirketlerin 09.08.2007-10...2009 tarihleri arasındaki dönemden kıdem tazminatı yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden ise sorumluluklarının bulunmadığı, devir tarihinden sonra iki yıl geçtiği, bu sebeple davalıların fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 24...2020 tarihli ve 2016/18176 Esas, 2020/6277 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, davalılar arasında organik bağ bulunmadığı, bu sebeple davalıların kıdem tazminatından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı olarak sorumlu olduklarının kabulü ile hüküm kurulması gerektiği, Mahkemece dosya içerisinde bulunan istifa dilekçesi ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda inceleme yapıldığı, davalılarca istifa dilekçesinin aslının sunulmaması sebebiyle istifa dilekçesine itibar edilmediği, davalıların sorumluluğunun bozma kararı doğrultusunda belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, fazla çalışma ücretinin reddedilmesinin hatalı olduğu, kıdem tazminatının eksik hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak kıdem tazminatının hesabı ile davalıların sorumlu olduğu miktarın belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 6 ncı maddesi ve 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.