Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18440 E. 2023/16638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bakanlıkça yapılan yetki tespitine davacı işveren tarafından yapılan itirazın reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işverenin, işyerinde sendika üye sayısının yarıdan fazla olmadığı ve bazı işçilerin e-Devlet şifreleri kullanılarak sendikaya üye yapıldığı iddialarını ispatlayamaması ve bu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın müvekkili Şirket nezdinde çalışan ve sendika üyesi olan çalışanlarının bir listesinin noter kanalı ile müvekkiline tebliğ edilmediğini, işyerinde sendikalı işçi bulunmadığını, aksi kabul edilse dahi 2021 yılı Ağustos ayına ilişkin personel listesinde yer aldığı üzere işyerinde çalışan 117 işçinin yarıdan fazlasının sendikalı olmadığını, bazı işçilerin sendika üyeliklerinin, başka işçilerce e-Devlet şifreleri kullanılarak yapıldığını iddia ederek Bakanlığın 26.08.2021 tarihli ve 32396 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline ve davalı Sendikanın yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlıkça yapılan

yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci

maddesi uyarınca, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve

işçi bildirimleri ile e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, yetki tespiti için başvuran Sendika ile davacının aynı işkolunda bir işyeri bulunduğunu, bu işyerinde başvuru tarihi itibarıyla 116 işçi çalıştığı ve 64 işçinin yetki tespiti için başvuran Sendikaya üye olduğu görülerek Sendikaya olumlu yetki tespiti yazısı verildiğini, yetki işleminin Sendikanın yetki tespiti için başvuru tarihi olan 23.08.2021 tarihine göre yapıldığını,

müvekkili Bakanlıkça yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...-... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin süresi içerisinde görevli makama kaydettirilmeden dava açıldığının tespiti hâlinde davanın usulden reddi gerektiğini, davanın somut delillere dayanmaması nedeniyle incelenmeksizin reddedilmesi gerektiğini, sendika üyeliklerinin 6356 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi ile e-Devlet sistemi üzerinden yapıldığını, davacının somut bir itirazda bulunmaksızın, iddialarına dayanak herhangi bir delil veya belge de sunmadan soyut bir şekilde Bakanlık tespitine itiraz ettiğini, itirazının asıl amacının örgütlenmiş işyerinde toplu ... sözleşmesi görüşmelerinden kaçmak ve süreci uzatmak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yetki tespitine itiraz dilekçesinde ve ekinde somut bir delil sunmadığı, celp edilip incelenen Sendika üyelik kayıtları ve SGK kayıtlarından, davalı ...-... Sendikasının yetki tespit başvuru tarihi olan 23.08.2021 tarihi itibarıyla davacı işyerinde 116 işçi çalıştığı, bunlardan 64 (%55,17) işçinin sendika üyesi olduğu ve 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca işyerinde %55,17 oranla çoğunluğun sağlandığı, bu nedenle davalı Bakanlığın davalı Sendika lehine olumlu yetki tespit kararının yasal şartları taşıdığı, bazı işçilerin Sendika üyeliklerini başka işçilerin e-Devlet şifrelerine ulaşılarak yapıldığı iddiasını ispatlayacak somut delil sunulmadığı, davacının söz konusu iddiasını ispatlayamadığı, iradesi dışında üye yapıldığı iddia edilen işçilerin iradelerinin sakatlandığına dair dosyada herhangi bir delil olmadığı, yazılı evraka karşı tanık deliliyle ispatın mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın işçi sayısının 117 olduğunu ve bir kısım işçilerin e-Devlet şifresi kullanılarak üye yapıldığını iddia ettiği, davacının işçi sayısına dair iddiaları kabul edilse dahi sendikalı işçi sayısı dikkate alındığında işyerinde Sendikalılık oranının %54,77 olacağı, işverenin bir kısım işçilerin e-Devlet şifresinin kullanılarak iradeleri dışında Sendikaya üye yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu konuda yetki tespitinden önce yahut güncel herhangi bir suç duyurusu bulunmadığı gerekçe gösterilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.