"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/21 E., 2023/50 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/519 E., 2021/592 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 61.187,99 TL olup bu miktarın, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.01.2009 tarihinde davalı ... Başkanlığına (Belediye) bağlı huzurevinde işe başladığını, 01.10.2019 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, temizlik görevlisi, danışma görevlisi, hasta bakıcı gibi pek çok görevde bulunduğunu, ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle ... sözleşmesini feshettiğini, müvekkilinin 2014-2017 yılları arasında bir hafta boyunca 08.00-17.00 saatleri arasında, bir hafta ise 17.00-08.00 saatleri arasında haftada 6 gün çalıştığını, 2018 yılından itibaren işten ayrıldığı tarihe kadar haftada 6 gün 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca ayda 2 pazar günü de çalıştığını, çalıştığı süre boyunca 88 günlük yıllık izin kullandığını, ... ... ve genel tatillerin tümünde çalıştığını, davacının 2013 yılında ... Sendikasına üye olduğunu, ancak sendikal haklardan faydalandırılmadığını, aldığı ücretin sendikalı işçilerin seviyesine yükseltilmediğini, ikramiye ve diğer sosyal hakların ödenmediğini, davalının davacının çalışmış olduğu işyerindeki bir kısım işlerini ihale yoluyla zaman zaman çeşitli şirketlerine verdiğini, ancak işyerinin her türlü bakımı, gözetimi, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, yönetim ve denetiminin Belediye tarafından görülmeye devam edildiğini, davacının işe girdiği tarihten itibaren Belediye işçilerine ödenen ücret kadar ücret ödenmesi gerektiğini ve toplu ... sözleşmeleri ve işyeri uygulamaları nedeniyle ödenmesi gereken ek ödeneklerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ikramiye, yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, ilave tediye, ücret farkı, aile yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, eğitim yardımı, çocuk yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, gece çalışması, ek gıda yardımı, bilet ücreti ve risk sorumluluk zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının 696 ... Kanun Hükmünde Kararname (696 ... KHK) uyarınca Belediye iştiraklarinden olan ... Mesleki Eğitim ve Kültür AŞ nezdinde çalıştığını, vermiş olduğu feragat beyanı uyarınca tüm hakların kendisine ödendiğini, ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını, davacının sendika üyesi olmadığı gibi dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu ... sözleşmesinden yararlanma talebi de bulunmadığından toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakların reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Belediyeye bağlı huzurevinde işçi olarak çalıştığı, bu kapsamda davalı ... ile dava dışı ihbar olunanlar ve davacının sigorta kaydının olduğu Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğu, davacının hizmet süresi içindeki çalışması neticesinde hak kazandığı alacaklardan davalı Belediyenin, dava dışı işveren Şirketlerin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden ve kanundan ... yükümlülüklerinden birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı ...; davacının çalışırken ... ve talimatları Belediye yetkililerinden aldığını, işyerinin bakım, gözetim, denetleme, çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve tüm işlemlerin davalı ... tarafından yapıldığını, ihale ile ... alan firmaların birkaç yılda bir değiştiği hâlde davacının aynı işyerinde aynı işi yapmaya devam ettiğini, davalı ... ile alt işveren olarak gösterilen çeşitli ihale şirketleri arasındaki ihale işlemlerinin ucuz işçi çalıştırmak maksadıyla yapıldığını, muvazaa nedeniyle davacının çalışmış olduğu işyerinde aynı veya benzer işi yapan, kadrolu olarak gösterilen işçiler ile ücretinin denkleştirilmesi için bir kısım işçi alacaklarını talep ettiğini, dosyaya sunulan tüm delil ve belgeler ile davacının muvazaalı olarak alt işveren işçisi gösterildiğinin ispat edildiğini, ihale ile işin devredilmesinin muvazaalı olduğunu, bu nedenle davacının almış olduğu ücretin Belediye kadrosunda gösterilen işçilerin almış olduğu ücret ve haklara denkleştirilmesi suretiyle aradaki farkın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece müvekkili lehine 8.754,44 TL vekâlet ücretine hükmedildiğini, maddi tazminat davalarında kısmen kabul hâlinde davalı yararına hükmedilecek avukatlık ücretinin davacı yararına hükmedilen avukatlık ücretini geçemeyeceğini, davacı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ...; ... sözleşmesinin Belediye tarafından feshedilmediğini, Belediyeye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının yüklenici firma işçisi olduğu dönemler için alacaklarını talep ettiğini, davacının talepte bulunduğu dönemlerde Belediye işçisi olmadığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, davacının talep ettiği alacakların toplu ... sözleşmesi hükümleri doğrultusunda sendika üyesi olunması hâlinde oluşan alacaklar olduğunu, davacının yılın tüm ayları için sendika üyesi olmadığını, dayanışma aidatının ödenmesi gerektiğini, davacının bu şartları taşımadığı için talep ettiği alacakları kabul etmediklerini, Belediyenin davacının işvereni olan alt işveren şirketlerin taraf oldukları toplu ... sözleşmesinden ... yükümlülüklerden sorumlu olduğunu, alt işveren işçilerinin asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanamayacağını, kadrolu işçilerle alt işveren işçilerinin toplu ... sözleşmelerinin aynı olmadığını, başka bir ifade ile alt işveren işçileri ile kadrolu işçilerin sahip olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağını, toplu ... sözleşmelerinde taraf olabilmek için kadrolu işçi olma zorunluluğunun bulunduğunu, davacının ücretinin yanlış hesaplandığını, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, tanık beyanlarına ancak çalıştıkları dönem ile sınırlı olacak şekilde itibar edilmesi gerektiğini, ilave tediye alacağının hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının 696 ... KHK ile kadroya geçerken işçilik alacaklarından feragat ettiğini bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren dava dışı şirketlere bağlı olarak asıl işveren davalı ... nezdinde çalıştığı, soyut tanık beyanları dışında başkaca delil olmadığı, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığı kabul edilerek davacının sendika üyesi olduğu hususu da dikkate alındığında alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesine göre kurulan hükmün yerinde olduğu, ilave tediye alacağının da reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zamanaşımı def’inin dikkate alındığı, dava işcilik alacaklarına ilişkin olup maddi tazminat istemli bir dava olmadığından reddedilen miktar yönüyle davalı taraf lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ...; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ilaveten müvekkilinin son olarak Belediye iştirakli firmada çalışması nedeniyle ilave tediye alacağından yararlanması gerekirken bu hususun da dikkate alınmadığını ileri sürerek ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ile dava dışı Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının asıl işverenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususları ile risk ve sorumluluk zammı alacağı bakımından dava şartı arabulucuğun usulüne uygun gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. 6325 ... Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 ... Kanun) 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 17 nci maddesinin ikinci fıkrası, 02.....2018 tarihli ve 30439 ... Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 20 nci ve 23 üncü maddeleri.
4. 7036 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca "Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki (5) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2. Dava şartı olarak arabuluculuğun, sürecinin başından sonuna kadar detaylı kurallara bağlanması, yaşanması muhtemel hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından gereklidir. Şüphesiz arabulucuğun en önemli aşamalarından biri başvurunun yapılması, diğeri ise arabuluculuk tutanağı düzenlenmesidir. Anlaşmazlıklara ve tereddütlere meydan verilmemesi için arabuluculuk tutanağında tarafların anlaştıkları ya da anlaşamadıkları alacak kalemleri ... ... belirtilmelidir.
3. Dairemizce; dava şartı arabuluculuk uygulamalarında başlangıçta hem talepte bulunanlar ve hem de arabulucular tarafından yapılan hatalar tarafların mağduriyetlerine sebebiyet verdiği gibi arabuluculuk uygulamasının amaçlandığı gibi uygulanmasına engel olduğundan, 6325 ... Kanun’a dayanılarak çıkartılan ve 02.....2018 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik’in ve aksaklıkları gidermek amacı ile uygulamaya sokulan arabuluculuğa hangi konularda başvurulduğuna ilişkin başvuru formu uygulamasının başladığı 02.....2018 tarihine kadar arabuluculuk anlaşamama tutanağında arabuluculuğa konu alacaklar ... ... belirtilmeden “işçilik alacakları” veya “işçi-işveren uyuşmazlığı” gibi soyut ifadeler kullanılmış ise taraflar arasındaki işçilik alacaklarının tamamının arabuluculuğa konu edildiğinin kabul edilmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Başka bir deyişle başvuru formu uygulamasının başladığı 02.....2018 tarihinden önceki dönem için taraflardan kaynaklanmayan bu tür uygulama hataları aşılarak arabuluculuk müessesesinin amaca uygun yürütülmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
4. Başvuru formu uygulamasının başladığı 02.....2018 tarihinden sonraki başvurularda ise hangi alacak veya tazminat kalemleri konusunda anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığını açıkça belirtmeyen son tutanağa göre dava şartının gerçekleştiği kabul edilemeyecektir.
5. Somut uyuşmazlıkta, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 25.10.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 30.10.2019 tarihinde somut dava açılmıştır. 25.10.2019 tarihli son tutanakta risk ve sorumluluk zammı alacağı dışındaki dava konusu diğer tüm alacaklar belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yargılama sırasında, risk ve sorumluluk zammı alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanağını sunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş olup davacı vekilince sunulan 18.11.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağında risk ve sorumluluk zammı alacağı bakımından taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı görülmektedir. Ancak dava tarihi 30.10.2019 olduğundan dava tarihinden sonra arabuluculuğa konu edildiği anlaşılan, dolayısıyla dava tarihi itibarıyla anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığı açıkça belirtilmeyen risk ve sorumluluk zammı alacağı bakımından dava şartı arabulucuğun usulüne uygun gerçekleştirilmediğinin kabulü ile bu alacak bakımından davanın usulden reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.