Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18800 E. 2023/18444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı alacağının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mahkemece verilen 26.03.2012 tarihli ve 2011/197 Esas, 2012/142 Karar sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 04.12.2012 tarihli ve 2012/7146 E., 2012/27204 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece 11.02.2013 tarihli ve 2013/13 Esas, 2013/52 Karar sayılı karar ile; bozma kararına direnilmiş; direnme üzerine dosya Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2013 tarihli ve 2013/21125 Esas, 2013/19146 Karar sayılı ilâmı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 11.12.2018 tarihli ve 2015/22-2597 Esas, 2018/1871 Karar sayılı kararı ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin 12.12.2022 tarihli ve 2019/208 Esas, 2022/515 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı alt işverenler nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, emeklilik sebebiyle ... sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek ödenmeyen işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirketler vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacının emekli olmak için işten ayrıldığını, alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.03.2012 tarihli ve 2011/197 Esas, 2012/142 Karar sayılı kararı ile; davacı işçinin kıdeminin davalı asıl işveren yanında geçen toplam çalışma süresine göre belirlenmesi gerektiği, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı doğmayacak şekilde sona erdiğine ilişkin delil ikamesi yükü işverende olup dosya kapsamında davacının ... sözleşmesini haksız feshettiğine veya işveren tarafından haklı bir nedene dayanılarak feshedildiğine dair delil bulunmadığından sözleşmenin işveren tarafından haklı bir nedene dayamaksızın ve ihbar öneli de tanınmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.12.2012 tarihli ve 2012/7146 Esas, 2012/27204 Karar sayılı ilâmı ile; asıl işveren olan davalı ... Bakanlığının süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu, davacının farklı alt işverenler nezdinde geçen ve ayrı bir ... sözleşmesine tâbi olan kesinti öncesi çalışma süresi yönünden, dava tarihi itibarıyla on yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, anılan döneme ilişkin kıdem tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 11.02.2013 tarihli ve 2013/13 Esas, 2013/52 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçelerle ve kıdem tazminatı açısından kıdem süresinin fasılalı çalışma sürelerinin toplamı üzerinden son fesih tarihi itibarı ile ... bir kıdem süresi olarak değerlendirilmesine göre tüm dönem için zamanaşımının son fesih tarihi itibarı ile değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2013 tarihli ve 2013/21125 Esas, 2013/19146 Karar sayılı ilâmı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 11.12.2018 tarihli ve 2015/22-2597 Esas, 2018/1871 Karar sayılı kararı ile; davacının çalışma süresinde 19.07.1998-18.05.1999 tarihleri arasındaki kesinti sebebiyle alt işverenler arasında işyeri devri bulunmadığından davalı alt işverenlerin 18.05.1999 tarihinden önceki dönemden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı, davalı ... Bakanlığının 05.08.1991-19.07.1998 tarihleri arasında geçerli ilk ... sözleşmesinden ve 18.05.1999-23.02.2011 tarihleri arasında geçerli ikinci ... sözleşmesinden ayrı ayrı asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, dava 10.03.2011 tarihinde açıldığından ve davalı ... usulüne uygun olarak zamanaşımı def'îni ileri sürdüğünden bu hususun değerlendirilmesi gerektiği, kıdem tazminatı alacağının, somut olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125 inci maddesi gereğince, fesih tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu bu nedenle süresinde ileri sürülen zamanaşımı def'i iki ayrı sözleşme itibarıyla değerlendirildiğinde, ilk dönem ... sözleşmesi 19.07.1998 tarihinde feshedildiğinden, fesih tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uyularak yapılan yargılamada; davacının ilk dönem ... sözleşmesi 19.07.1998 tarihinde feshedildiğinden, dava tarihine göre fesih tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği fakat işçinin ikinci dönem çalışmasında davacının davalı işyerindeki kıdeminin 18.05.1999-23.02.2011 tarihleri arasında olmak üzere 11 yıl, 9 ay, 6 gün (4.300 gün) olduğu, ... sözleşmesinin emeklilik nedeniyle davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; müvekkili İdarenin asıl işveren olmadığını, davaya konu alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, davanın müvekkili bakımından husumetten reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını, hüküm altına alınan miktarlar ve faiz oranlarının fahiş olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine göre, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının kıdem tazminatı alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.