"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1519 E., 2023/3504 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 23. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/463 E., 2023/90 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait ... 6. Ana Bakım Merkezi Komutanlığı işyerinde 16.02.2009 tarihinde işe başladığını, ... ... Sendikası üyesi olduğunu, işçilerin işe başlama ücret derecelerinin davacının üyesi olduğu ... ... Sendikası ile davalı Bakanlık arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesinde belirlendiğini, yürürlükte olan toplu ... sözleşmesinin 38 inci maddesi gereğince davacının 13. ücret derecesinden işe başlaması gerekirken, 9. ücret derecesinden işe başlatıldığını ve yıllar boyunca ücretlerinin eksik ödendiğini, derece düzeltme işleminin yapılmadığını ileri sürerek davacının işe başladığı tarihteki ücret derecesinin 13. ücret derecesi olarak tespiti ile buna göre fark işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunup davacının iddialarının asılsız olduğunu, davalı İdarece yapılan işlemde hukuka ayrılık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 21. Dönem Toplu ... Sözleşmesi'nin 38 inci maddesine göre işe başlangıç ücret derecesinin 13. dereceden olması gerektiği, davacının eksik ödenen ücret farkı, ikramiye farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı ve teşvik primi fark alacağı bulunduğu gerekçesiyle dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının işe girdiği dönemde yürürlükte olan 21. Dönem Toplu ... Sözleşmesi'nin 38 inci maddesinin (a) bendinde sayılan nitelikleri taşımadığını ve bu sebeple aynı sözleşmenin 37 nci maddesi kapsamında 9. ücret derecesinden işe başladığını, davacının iddiasının yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde motor teknisyeni olarak çalıştığı, ... ... Sendikası üyesi ve endüstri meslek lisesi mezunu olduğu, davacı işçinin işe alındığı tarihte yürürlükte bulunan 21. Dönem İşletme Toplu ... Sözleşmesi'nin “on üçüncü ücret derecesinden işe alınacak işçiler” başlıklı 38 inci maddesinin (a) bendine göre “…b. Mesleğinde en az 4 yıl çalışmış ve bu hususta belge almış Endüstri Meslek Lisesi ve dengi Teknik Okul mezunları” şartını yerine getirdiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davacının işe girişi anındaki ücret derecesinin 13 olarak belirlenmesi suretiyle fark alacak taleplerinin hüküm altına alınmasının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre davacının işe başladığı tarihte derecesinin doğru belirlenip belirlenmediği ile buna göre hüküm altına alınan fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 7036 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca "Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. 4857 ... ... Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6772 ... Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 ... Kanunla 6212 ... Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 ... Kanun) 1 vd. Maddeleri, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 25.09.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 25.10.2018 tarihinde dava açılmıştır. Hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar 25.10.2018 tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3. Diğer yandan verimliliği teşvik primi alacağı bakımından bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de verimliliği teşvik primi yönünden toplu ... sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla verimliliği teşvik primi alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
4. Ayrıca ilave tediye alacağı, 6772 ... Kanun ile öngörülmüş bir alacak kalemi olup bu alacağa uygulanması gereken kanuni faiz, yasal faizdir. Şu hâlde ilave tediye alacağına yasal faiz hükmedilmesi gerekirken en yüksek işletme kredi faizi uygulanması da doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.