Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18836 E. 2024/1654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı üniversite ile dava dışı işverenler arasında muvazaalı ilişki olup olmadığına, buna bağlı olarak davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağına ve davacının fazla mesai, yol, ücret farkı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, davacının alt işveren işçisi olduğu, davacı lehine fazla mesai ve ücret farkı alacaklarının oluştuğu, ancak ayrımcılık tazminatı ve ilave tediye alacaklarının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2678 E., 2023/2140 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 29. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/191 E., 2021/123 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin santral görevlisi olarak hâlen davalı Üniversiteye bağlı Çapa Tıp Fakültesinde çalışmaya devam ettiğini, müvekkili her ne kadar kayıtlarda alt işveren işçisi olarak görünse de davalının kendi işçilerinin yaptığı işleri bu işçilerle birlikte yaptığını, yol ücretlerinin bir dönem verilmediğini, ücretlerinde indirime gidildiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yol ücreti, ilave tediye ücreti, ayrımcılık tazminatı, ücret ve sosyal yardım farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinde indirime gidilmediğini, talep ettiği alacaklara hak kazanmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yaptığı işin, davalının asıl işine yardımcı işlerden olduğu, alt işveren şirketler ile davalı arasında asıl işveren alt işverenlik ilişkisi bulunduğu ve asıl işverenin işçilik alacaklarından alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, dosyada bulunan ücret bordrolorına göre 2012 yılının Temmuz ayına kadar ödenen yol ücretinin, bu tarihten itibaren 2015 yılı Ocak ayına kadar ödenmediği, 2015 yılı Ocak ayından itibaren tekrar ödenmeye başlandığı, iş şartı hâline yol ücretinin davacı onayı olmaksızın kesildiği anlaşıldığından ödenmeyen yol ücretinin kabulü gerektiği, davacının ödenmeyen ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarına hak kazanmadığı, teknik şartnamelerde santral operatörünün alacağı ücret asgari ücretin %55 fazlası olarak belirlendiğinden 01.08.2012-31.09.2012 ve 01.01.2013-31.12.2014 döneminde şartnameye göre eksik ödenen ücretin hüküm altına alınması gerektiği, bunun dışında davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığı, tanıklara göre davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının kadrolu işçiler ile beraber aynı işi yapmasına rağmen muvazaalı bir şekilde alt işveren işçisi olarak çalıştırıldığını, davacı lehine ayrımcılık tazminatı ve eksik ödenen ücret ile sosyal hakların hüküm altına alınması gerektiğini, davanın tümden kabulü gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkiline bağlı işyerinde vardiya usulü çalışma olduğunu, davacının haftalık 40 saat çalıştığını, fazla çalışma yapmadığını, ücretinin eksiksiz ödendiğini, ücret farkı alacağına hak kazanmadığını, bilirkişi raporundaki hesaplamaların hukuka uygun olmadığını, davacıya davaya konu dönem bakımından şartname ve sözleşmelerde yol ücreti ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığını, davacının da ihtirazı kayıt öne sürmeksizin ödemeyi kabul ettiği için olumsuz iş koşullarının doğumuna neden olduğundan yol ücreti talep etme hakkının bulunmadığını, sözleşme ya da ihalede olmayan bir hakkın verilmemesinin ücrette indirim olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığı, aradaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve davacı alt işveren işçisi olduğundan ilave tediye ücretinden yararlanamayacağı, davacı yönünden ayrımcılık tazminatı koşullarının oluşmadığı, teknik şartnamedeki ücret farkı alacağına hükmedilmesi gerektiği, davacının fazla çalışma iddiasını tanıkla ispatladığı, daha önceden ödenen yol ücretinin iş şartı hâline geldiği ve İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz ettiği husus bakımından bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ile dava dışı işverenler arasında muvazaalı ilişki olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve fark ücret, yol ücreti, ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, ayrımcılık tazminatı ve fazla çalışma ücretinin ispatı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

3. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrası ise şöyledir:

"Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez."

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler" başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

"

5. 4857 sayılı Kanun'un 5, 22 ve 32 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (III) numaralı bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz nedenlerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.