Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19063 E. 2024/4368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirtilen ücrete göre eksik ödeme yapılıp yapılmadığı ve fark alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen, ikinci iş sözleşmesi dönemine kadar olan hesaplamada bu oranın gözetilmemesi ve hatalı hesaplama yapılması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2287 E., 2023/2943 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 53. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1143 E., 2023/68 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davacının brüt ücreti hesap edilirken; yemek, tediye, ikramiye, nöbet ücretleri, asgari geçim indirimi, çocuk parası, fazla çalışma ve resmî nöbet ücretlerinin de eklenmesi, akabinde brüt ücret üzerine iş sözleşmesinde belirlenen oranın ve onun üzerine de toplu iş sözleşmesinde belirlenen %4+4 oranındaki ücret zamlarının eklenmesi gerektiğini ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olmasının usule aykırı bulunması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini, ücretlerin eksiksiz ödendiğini yanı sıra talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına açık dair düzenleme olduğu ve bu düzenlemenin her asgari ücret artış döneminde davalı işvereni bağlayacağı kabulünden hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davacının fark alacak taleplerine ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; Bakanlıkça 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesine göre işçi ücretlerinin 01.01.2021 tarihinden itibaren 153,07 TL’ye yükseltilerek ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemelerin dikkate alınmadığını, 2021 yılı için dava konusu alacağa hak kazanılamayacağını, bireysel iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiğini, davacıya ait bordrolar incelendiğinde toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığının anlaşılacağı, bu durumda davacıya ödenen aylık ücretin yanında ikramiye, risk tazminatı, sosyal yardım gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde iş sözleşmesinde belirlenen ücretin üstünde bir ücret almaya başladığı, başka bir deyişle toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olduğu görüldüğünü, bu durumda davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, bireysel iş sözleşmesinde kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, toplu iş sözleşmesinde kastedilen ücretin de 2018 yılındaki asgari ücrete göre belirlenen ücret olduğunu, aksi yorumun çifte zamma neden olacağını, bu durumun ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadroya geçirilirken imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtildiği, davacının dava konusu dönem itibarıyla temel ücretinin brüt asgari ücretin %17 fazlası olduğu ve davacıya toplu iş sözleşmesi uyarınca her dönem için %4 zam uygulanarak hesaplanan miktar nazara alındığında davacının kadroya geçtikten sonraki ücretinin taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile davacının ödenmemiş fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacaklarının tespit edildiği, ancak arabuluculuk son tutanak tarihi 22.02.2021 olması itibarıyla 2021 yılı ücreti hesaplanırken asgari ücretin sadece sözleşmedeki oran fazlası üzerinden ücret tespit edilmesi gerekirken bilirkişi tarafından ayrıca çerçeve toplu iş sözleşmesindeki %4 oranındaki zammın uygulanmasının da yerinde olmadığı, 2021 yılı ücretinin asgari ücrete sözleşmedeki oran uygulanmak ve günlük ücret 139,52 TL bulunmak suretiyle fark ücret ve fark ilave tediye alacağı hesabının yeniden yapılması gerektiği, ayrıca ikramiye alacağında faiz türünün en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi olması gerektiği gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacı işçinin talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve hükmedilen faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin temel ücretinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar.

3. Dosya kapsamına göre somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında imzalanan iki ayrı belirsiz süreli iş sözleşmesi bulunmaktadır. Sürekli işçi kadrosuna geçiş esnasında 02.04.2018 başlangıç tarihli olarak yapılan ilk iş sözleşmesinde, işçiye her ay asgari ücretin %17 fazlası ücret ödeneceği belirtildiği hâlde 28.02.2019 tarihinde yapılan ikinci iş sözleşmesinde, herhangi bir oran belirlenmemiştir. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda; 02.04.2018 tarihli iş sözleşmesindeki temel ücretin her ay asgari ücretin %17 fazlası olacağına dair hükmün, 28.02.2019 tarihli ikinci iş sözleşmesi dönemine kadar uygulanabileceği gözetilmeden belirtilen orana göre 15.02.2021 tarihine kadar hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.