Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19317 E. 2023/18899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işe iade davasının kabulünün ardından işe başlatılmaması nedeniyle talep ettiği yıllık izin yardımı alacağının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle kıdemine eklenen süre için yıllık izin hakkı kazanmış olsa da, fiilen çalışmadığı bu süre için yıllık izin yardımı alamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının yıllık izin yardımı alacağını reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/473 E., 2017/568 K.

DAVA TARİHİ : 23.03.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işe iade davasının kabul edildiğini ve onanarak kesinleştiğini, süresinde işe iade talebinde bulunduğunu ancak davalının süresi içinde davacıyı işe başlatmadığı belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre alacağı, iş güvencesi tazminatı, yıllık izin, yıllık izin yardımı, ikramiye ve prim alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2015/435 Esas, 2016/394 Karar sayılı kararı ile; bilirkişinin 11.01.2016 havale tarihli raporu gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, buna göre davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, izin yardımı, iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücretleri yönünden davanın kabulüne, ikramiye alacağı, iş güçlüğü primi ve 6 aylık ücret tazminatı yönünden ise davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.03.2017 tarihli ve 2017/3344 Esas, 2017/4969 Karar sayılı ilâmıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının fîîlen kullandığı yıllık izinler bakımından izin yardımının ödeneceği, davacının toplu iş sözleşmesi kapsamında olduğu yıllarda kullandığı yıllık izinlerde izin yardımının ödendiği, davacının işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle kıdemine eklenen dört aylık süre ile kazandığı yıllık izin bakımından izin yardımı alamayacağı, bu nedenle Mahkemece yıllık izin yardımı alacağının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yıllık izin yardımı alacağının reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin faiziyle mahsubu gerektiğini, ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, diğer alacaklarında eksiksiz ödendiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izin yardımı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.