"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... ... duruşmaya katıldılar.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 24.05.2004-19.09.2012 tarihleri arasında yurt dışı iş sözleşmesi ile davalı şirketin Rusya'da bulunan şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, birden fazla iş sözleşmesi ile çalışan davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli kabul edilip aynı işverene bağlı tüm hizmet süreleri birleştirilerek kıdem süresinin belirlenmesi gerekeceğini, davacının aylık 2.100,00 USD ücret ile çalıştığını, ücretinin 300,00 USD'sinin şantiyede avans olarak elden verildiğini, geri kalan ücretinin davacının eşi adına kayıtlı bulunan hesaba ödendiğini, davacının davalı Şirket şantiyesinde her ... 07.00 ile 20.00-21.00 saatleri arasında cumartesi, pazar, dinî ve millî bayramlar ayrımı olmaksızın çalıştığını, yalnızca 1 ... ... Bayramında ve 1 ... de yılbaşlarında izin kullandığını, bunun haricinde davacının yasal hiçbir iznini kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının davalı Şirketteki aylık son saat ücretinin 3,80 USD olduğunu, davacının yurt dışında çalışması nedeniyle davalı işverenin stopaj ve vergi yükümlülüğü olmadığını, dolayısıyla davacının net ücreti ile brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının davalı Şirkette 24.05.2004-01.11.2005, 24.04.2006-03.03.2008, 01.06.2008-10.01.2009 ve 30.04.2012-10.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanılacak şekilde sona ermiş olduğu hususunda ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, davacının proje bazlı belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, iş sözleşmesinin rızası ile iş bitimi nedeniyle sona erdirildiğini, davacının bordroda tahakkuk ettirilen ücretinin banka kanalıyla ödendiğini, davacı ihtirazı kayıtsız olarak ödenen tutarları aldığından bordroda yazan tutarlar dışında fazla çalışma ücretine hak kazandığını ancak yazılı delil ile ispatlayabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı nezdinde davalı Şirketin yurt dışındaki projelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin tazminat ödemesi gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu, davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğine dair delil sunmadığı, sözleşmenin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispatlayamadığını, tanıkların beyanları sadece birlikte çalıştıkları dönem için fazla çalışmayı ispatlayacağından tanıkların çalışmadıkları dönem için fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil çalışmalarının kanıtlanmamış olacağı, dinlenilen tanıkların davacı ile beraber çalışma tarihleri nazara alındığında davacı tanıklarının zamanaşımına uğramayan 26.08.2011 tarihi sonrası davacı ile birlikte çalışmaları bulunmadığından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları yönünden davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yurt dışında iş yapan inşaat firmalarında çalışılan saatler, işçilerin şantiyelerde kalması durumu da göz önüne alındığında, çalışmanın 14-15 saati bulduğunu, değerlendirme yapılırken yapılan işin niteliğinin tespit edilmesi ve buna uygun bir değerlendirme yapılması gerektiğini, işin niteliği gereği fazla çalışma yapılmış olmasının açık olduğunu, davacı ile aynı işverenin aynı nitelikteki bazı şantiyelerinde fazla çalışma yapıp bazılarında yapmadığının kabulünün açıkça hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kıdem tazminatına ilişkin işleyecek faiz başlangıç tarihinin açıkça belirtilmediğini, salt davacı beyanlarına itibar edilerek davacının 2.100,00 USD ücret aldığının kabulünün hatalı olduğunu, kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin tatbik edileceğini, anılan kurala göre işçinin ödeyeceği sigorta prim oranının %5 olduğunu, giydirilmiş ücret tespitinin hatalı olduğunu, kıdem tazminatının kamu düzeni ile ilgili olması göz önünde bulundurularak döviz olarak talep edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık anlatımları, taraf iddiaları, emsal ücret araştırması, davacının banka kayıtlarının incelenmesi neticesi ücret ödeme tutarlarının çoğu ayda davacı tarafından iddia edilen ücret ile uyumluluk göstermesi ve davacının yaptığı iş ve çalışma koşulları nazara alınarak davacının iddiasına itibar edilmek suretiyle davacının aylık ücretinin net 2.100,00 USD olarak kabul edildiği, davacının 2.100,00 USD ücretinden sadece %5 oranında Genel Sağlık Sigortası Primi kesintisi yapılarak net ücrete ulaşılmak sureti ile yeniden hesaplama yapılması gerektiği, davacı vekilince fazla çalışma ve hafta tatili alacağının hüküm altına alınması yönünden istinaf talebinde bulunulmuş ise de söz konusu talepleri ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere benzer sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshi, kıdem ve ihbar tazminatının ispatı, hesabı ve ücret miktarının tespiti noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı İş Kanunu) 17 ve 32 nci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfı ile hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.