Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19396 E. 2023/19659 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika disiplin kurulu tarafından verilen görevden el çektirme kararının iptali ve bu karar nedeniyle ödenmeyen huzur haklarının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sendika Disiplin Kurulu kararlarına karşı açılan davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ve davacının fiili görevinin, genel kurulda disiplin kurulunun ibra edilmesiyle sona ermesi nedeniyle huzur hakkı talebinde bulunma şartlarının oluşmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3289 E., 2023/3449 K.

DAVA TARİHİ : 05.04.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/183 E., 2023/647 K.

Taraflar arasındaki sendika disiplin kurulu kararı iptali ile alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı Ankara İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde memur olarak çalıştığını, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu (4688 sayılı Kanun) kapsamında davalı Sendikada yıllardır sendikal faaliyette bulunduğunu, sendika temsilciliği ve şube başkan yardımcılığı yaptığını ve son olarak 31.12.2018 tarihinde yapılan Sendika Genel Kurulunda Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, müvekkilinin Sendika üyesi bazı kadınlarla ilişki yaşadığı söylentileri ve bu durumun sendika tüzel kişiliğine zarar vereceğinden bahisle Sendika Disiplin Kurulu tarafından 12.03.2021 tarihinde Sendika Yönetim Kurulu üyeliği görevinden 3 ay süreyle el çektirilmesine karar verildiğini, 14.06.2021 tarihinde bu sürenin 6 ay daha uzatılarak toplam 9 ay süreyle görevden el çektirilmiş olduğunu, ortaya atılan iddia ile ilgili en ufak bir araştırma yapılmadığını, tek bir tanık dinlenmediğini, hiçbir somut delil olmamasına rağmen söylentilere dayanılarak peş peşe haksız ve usulsüz kararlar verildiğini, bu kararlardan sonra 04.12.2021 tarihinde yapılan ilk Sendika Genel Kurulunda, Sendika Tüzüğü'nün 19 ve 33 üncü maddelerine aykırı hareket edilerek söz konusu kararların Genel Kurulun onayına sunulmadığını, davalı Sendikanın Tüzüğü'nde disiplin hükümlerine yer verilmediğini, başka sendikalarda disiplin yönetmeliği olmasına rağmen davalı Sendikanın keyfi bir şekilde hareket edebilmek maksadıyla böyle bir yönetmeliği de bulunmadığını, Sendika yönetimine egemen olanların ellerinde tuttukları disiplin yetkisiyle keyfi bir şekilde hareket ettiklerini, Sendika yöneticisi olan müvekkili ile davalı Sendika arasındaki ilişkinin vekâlet ilişkisi niteliğinde olduğunu, buna göre haklı bir nedene dayanmaksızın görevden el çektirilen müvekkilinin toplam 9 ay süreyle Sendika yöneticilerine ödenen huzur hakkından mahrum kaldığını, bu nedenle görevden el çektirildiği 12.03.2021 tarihinden, Genel Kurulun yapıldığı 04.12.2021 tarihine kadar huzur hakkının ödenmesi gerektiğini iddia ederek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkili hakkında verilen üyelikten çıkarma niteliği taşıyan toplamda 9 ay süreyle görevden el çektirilmesi işleminin dayanağı olan Sendika Disiplin Kurulunun 2021/1 sayılı kararı ile bu kararı uzatma niteliğindeki Sendika Disiplin Kurulunun 2021/2 sayılı kararının iptaline, vekâlet sözleşmesini sona erdirmesinden dolayı görevden el çektirildiği 12.03.2021 tarihinden Genel Kurulun yapıldığı 04.12.2021 tarihine kadar mahrum kaldığı tüm mali haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 31.12.20218 tarihinde yapılan Sendika Genel Kurulunda genel başkan yardımcılığı görevine seçildiğini, aynı zamanda Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışan davacı hakkında kadınlarla gönül ilişkisi yaşadığı yolunda söylentiler duyulduğunu, bu durumun teşkilatta rahatsızlık yarattığını, Sendika Yönetim Kurulunun 26.02.2021 tarihinde toplandığını, toplantıda davacının söylentileri kabul ettiğini, özel hayatının kimseyi ilgilendirmeyeceğini, konuyla ilgili kimsenin elinde bilgi, belge, kanıt bulunmadığını, Sendikayı sıkıntıya sokacak bir durum olmadığını ifade ederek toplantıyı terk ettiğini, bu olay üzerine Sendika Disiplin Kurulunun göreve çağrıldığını, yapılan inceleme neticesinde, Disiplin Kurulu tarafından 11.03.2021 tarihinde 2021/1 sayılı karar ile davacı hakkında gerçekleştiği iddia edilen fîllerin Sendika tüzel kişiliğine zarar verebileceği, Sendika üyeleri arasında infîal yaratabileceği ve telafisi mümkün olmayacak zararlar doğuracağından bahisle Sivil Memurlar Sendikası Ana Tüzüğü'nün 32 nci ve 33 üncü maddeleri uyarınca davacının 3 ay süre ile Sivil Memurlar Sendikası Yönetim Kurulundan el çektirilmesine karar verildiğini, bu kararın davacıya 12.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 aylık sürenin bitiminde yeniden toplanan Sendika Disiplin Kurulunca yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, davacı hakkında verilen görevden el çektirme kararının 11.06.2021 tarihinde 6 ay daha uzatıldığını, bu uzatma kararının ise davacıya 14.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın 1 aylık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, davacının el çektirme kararı nedeniyle mahrum kaldığı haklarının ödenmesini talep etmişse de bu süreçte filen çalışması olmadığından mali haklara ilişkin talebinin kabul edilemeyeceğini, görevden el çektirme disiplin cezasının üyelikten çıkarma olduğu yönündeki iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının Sendika üyeliğinden çıkarılmasının söz konusu olmadığını, 2021 yılı Aralık ayında yapılan son Genel Kurulda Disiplin Kuruluda dâhil tüm organların ibra edildiğini, dava konusu Disiplin Kurulu kararıyla 11.12.2021 tarihinde sonlanacak olan el çektirmenin sona ermesinden önce 04.12.2021 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul nedeniyle davacı ile müvekkili Sendika arasındaki vekâlet ilişkisinin kendiliğinden sona erdiğini, davacının uygun olmayan bir zamanda ve haklı bir sebebe dayanılmadan vekâlet ilişkisinin sona erdirildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Sendikanın 27.01.2018 tarihinde yapılan Genel Kurulunda Yönetim Kurulu üyesi olarak seçildiği ve Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildiği, davalı Sendika Yönetim Kurulu tarafından Disiplin Kurulu üyelerinin göreve çağrılması üzerine Genel Merkez Disiplin Kurulunun toplandığı ve 11.03.2021 tarihinde 2021/1 sayılı karar ile davacının gerçekleştiği iddia edilen fîillerin Sendika tüzel kişiliğine zarar verebileceği, Sendika üyeleri arasında infîal yaratabileceği ve telafisi mümkün olmayacak zararlar doğuracağından dolayı Sendika Ana Tüzüğü'nün 32 ve 33 üncü maddeleri uyarınca soruşturma sonuçlanıncaya kadar öncelikli olarak 3 ay Sivil Memurlar Sendikası Yönetim Kurulundan el çektirilmesine karar verildiği, bu kararın davacıya 12.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, Genel Merkez Disiplin Kurulunun 3 aylık sürenin bitiminde 11.06.2021 tarihinde yeniden toplandığı, 2021/2 sayılı karar ile söz konusu olayların Sendika tüzel kişiliğine açık bir şekilde zarar vereceğinden bahisle davacı hakkında verilen görevden el çektirme kararının 6 ay daha uzatıldığı, bu uzatma kararının davacıya 14.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 83 üncü maddesi uyarınca söz konusu Sendika Disiplin Kurulu kararları hakkındaki davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ve davacının huzur hakkı talebinin ise sübut bulmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçmediğini, Genel Kurul kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı Sendika ile davacı arasındaki ilişkinin vekâlet ilişkisi olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Genel Merkez Disiplin Kurulunun 2021/1 sayılı kararının davacıya 12.03.2021 tarihinde, 2021/2 sayılı kararının ise 14.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 05.04.2022 tarihinde açıldığı, İlk Derece Mahkemesince iptale ilişkin istemler yönünden davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı sonucuna varılmasında hata saptanmadığı, hak düşürücü süreyi durduran ya da kesen herhangi bir sebep bulunmadığı, 04.12.2021 tarihli 3. Olağan Genel Kurulu Divan Tutanağının incelenmesinden, söz konusu Sendika Disiplin Kurulu kararları yönünden, Kurulun ibra edilerek verilen kararların Genel Kuruldan geçtiği, buna bağlı olarak fiili görevi sona eren davacının huzur hakkı alacağının talep şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Sendikanın Tüzüğü'nde yer alan disiplin hükümlerinin yetersiz, belirsiz ve bir hakkın kötüye kullanılmasına yol açar nitelikte olduğunu, davalı Sendikanın üyelikten çıkarma işlemi niteliğindeki 9 ay süreyle görevden el çektirme kararının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Disiplin Kurulu kararının Genel Kurul tarafından onaylanmadığını, somut olayda Disiplin Kurulunun vermiş olduğu kararın kesin bir karar olmadığını, Genel Kurul tarafından karar verilmesi gerektiğini, Disiplin Kurulu kararının usulüne uygun bir şekilde verilmediğinden yok hükmünde olduğu ve hak düşürücü süreye tâbi olmadığını, Genel Kurul kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, Genel Kurul kararlarına karşı yargı yoluna başvurulmasının üç aylık hak düşürücü süreye tâbi tutulmasının diğer zorunlu organların kararlarına karşı yargı yoluna başvurulması için kıyasen uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Sendika Disiplin Kurulu kararının iptali ile huzur hakkı alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4688 sayılı Kanun'un 13 ve 43 üncü maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesi, Sendika Tüzüğü'nün 32 ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.