"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3701 E., 2023/3816 K.
DAVA TARİHİ : 17.08.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 32. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1023 E., 2023/330 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereği geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakların belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiğini, bu düzenleme gereği davacının ücretine %4 oranında zam uygulandığını, davacının ücretinde indirim yapılmadığını, hizmet alım sözleşmelerinin kadroya geçiş tarihi itibaryla sona erdiğini, davacıya mevzuata uygun olarak ücret ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde değişen alt işverenler nezdinde çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında kadroya geçirildiği, davacının kadroya geçişi sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin belli bir oran fazlası ibaresinin yer aldığı, buna göre davacının aylık ücretinin her ay brüt asgari ücretin oransal fazlası olarak belirlenmesi ve sonrasında toplu iş sözleşmesi zammı uygulanarak davacının aylık ücretinin tespit edilmesi gerektiği, davalı işveren tarafından belirtilen şekilde hesaplama yapılmadığından davacının aylık ücretlerinin eksik ödendiği, buna bağlı olarak ikramiye ve ilave tediye ücretinin de eksik ödendiği, faiz başlangıç tarihlerinin arabuluculuk son tutanak tarihi olduğu, dosyaya kazandırılan 08.05.2023 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacının ıslah dilekçesiyle bağlı kalınarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesi gereğince 02.04.2018 tarihinde kadroya alındığını, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı alacağı talebinin yerinde olmadığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinde indirime gidilmediğini, faiz türü ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, son zamanlarda mükerrer davalar olduğunu bundan dolayı derdestlik itirazında bulunduklarını, ayrıca iş sözleşmelerinin sonradan doldurularak yeniden dava açıldığını, bu hususların resen araştırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 01.01.2019-31.10.2020 tarihleri arasındaki ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli bireysel iş sözleşmesinde belirlenen oranın ve Yüksek Hakem Kurulu kararının dikkate alınarak belirlenmesi, 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arası için 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin, ücret dışındaki haklar açısından uygulanması, 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem açısından ise arabuluculuk son tutanak tarihinin 08.09.2021 tarihinden sonra olması nedeniyle 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli olup 08.09.2021 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması gerektiği, bu uygulama yapılırken ise bireysel iş sözleşmesindeki asgari ücret oranın uygulanması ile bulunan miktarın 136,67 TL olan taban ücretin altında kalıp kalmadığına dikkat edilmesi gerektiği, dosyadaki bilimsel verilere uygun ve denetlenebilir bilirkişi raporunda ve ek raporda yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hesaplama yapıldığı, bulunan rakamın hüküm altına alındığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 01.01.2021 tarihi ile bu tarihten sonraki dönem için dava konusu fark ücret ve fark ilave tediye alacak talepleri, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi ile "İlave tediye ve ikramiye" başlıklı 35 inci maddesi dikkate alınarak hesaplanmıştır. Ne var ki bu toplu iş sözleşmesi, dava şartı olan arabuluculuğa başvuru tarihinde henüz imzalanmış değildir. Şu hâlde arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihi ve sonrasına ilişkin fark alacak taleplerinin 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak hesaplanması doğru olmadığı gibi Bölge Adliye Mahkemesince; "arabuluculuk son tutanak tarihinin 08.09.2021 tarihinden sonra olması nedeniyle 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin uygulanması gerektiği" şeklinde gerekçe oluşturulması da hatalıdır.
3. Ancak 01.01.2021 tarihi ve sonrası için hüküm altına alınmış bir alacak miktarı bulunmadığından ve temyiz edenin sıfatı da dikkate alındığında; yukarıda belirtilen hatalı tespit ve hesaplama şekli ile Bölge Adliye Mahkemesinin yazılı gerekçesi sonuç itibarıyla bozma sebebi yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle ilâmın (2) ve (3) numaralı paragrafında yapılan açıklamalara göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.