Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1953 E. 2023/2681 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyede işçi olarak kabul edilip alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının muvazaa tespitine konu hizmet alım sözleşmesi kapsamında yer almadığı, çalıştığı dönemdeki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olmadığının tespit edildiği ve belediyelerin şirketlerden hizmet alımının kanuna aykırı olmadığı gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/35 E., 2022/2089 K.

İHBAR OLUNAN : ... ... Hizmetleri AŞ vekili Avukat Deniz Altaylı Yurtbaşı

DAVA TARİHİ : 07.10.2015

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin davalı ... bünyesinde ... ... Hizmetleri AŞ (... AŞ) işçisi olarak çalıştığını, davalı ... ile ... AŞ arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Müfettişlerince ... AŞ ve ... İnş. Ltd. Şti. bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunda alt işverenler ... AŞ ve ... İnş. Ltd. Şti.nin fiili olarak işverenlik sıfatı bulunmadığı, gerçek işverenin davalı ... olduğu, anılan Şirketlerle davalı ... arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı, bu nedenle işçilerin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi ve geçmişe dönük haklarının iade edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini; söz konusu raporun hukuka aykırılığının tespiti için ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada, Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun kabulü ile davanın reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin özlük haklarının başlangıçtan itibaren davalı ... işçisi sayılarak geçmişe dönük tüm alacaklarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret alacağı, ikramiye fark alacağı, yemek yardımı alacağı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı, sorumluluk primi, eğitim yardımı ve gece primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili Belediyenin işçisi değil, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip ... AŞ işçisi olduğunu, davacı tarafça dayanak kılınan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporuna karşı açılan ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyasında verilen kararın uygulanmasının olanaksız olduğunu, ayrıca kararın kesinleşmediğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesi uyarınca kamusal ihtiyaçların ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülebileceğinin düzenlendiğini, ... AŞ'nin farklı bir şirket merkezi, farklı karar mekanizmaları olduğunu, Şirketin işleyişi ve çalışma şartları gibi konularda müvekkili Belediyenin hiçbir müdahalesi bulunmadığını ve işverenin denetim hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 26. ... Mahkemesinin 20.03.2019 tarihli kararıyla, kesinleşen ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar uyarınca davalı ... ile ... AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli kararıyla davalı vekilince ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınmadan dava konusu bir kısım alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçe gösterilerek davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.11.2020 tarihli ilâmı ile önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olmasının, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermeyeceği, daha sonra yapılan hizmet alım sözleşmelerinin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği, davalı Belediyenin görevine giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin mümkün olduğu, belediye şirketlerinden hizmet alımının kanuna aykırı olmadığı ve ... başına muvazaaya delil de teşkil etmeyeceği, her ihale dönemi kendi arasında değerlendirmek sureti ile davalı ile ... AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunun tespitine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın muvazaa iddiasına dayanak olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Müfettişlerince düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporunu (10.....2014/İNC-OY/33 sayılı) gösterdiği, davacının davalı işyerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığı, dosya arasına alınan rapor eklerinde muvazaa tespitine konu hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı, yapılan incelemede davacının isminin listede bulunmadığı, davacının muvazaa tespiti yapılan söz konusu rapor kapsamında yer almadığı, yine Yargıtayca onanan ... Anadolu 24. ... Mahkemesi kararına göre davalı ile dava dışı ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan 27.....2012 tarihli hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olmadığının belirlendiği, davacının da bu sözleşme kapsamında çalışan işçilerin arasında olduğunun görüldüğü, davacı tanıklarının da benzer şekilde davaları olduğu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (4735 sayılı Kanun) 8 inci maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, yine belediyelerce şirket kurulmasının yasal olarak mümkün olduğu ve kurulan şirketlerden hizmet alımının kanuna aykırı olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı ile ... AŞ arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu hususunun Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, muvazaa olmadığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince incelenen bir kısım dosyalarda muvazaa kabul edildip bir kısmında kabul edilmemesinin çelişkili meydana getirdiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.