Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20419 E. 2024/2147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Doktor ile hastane grubu arasında akdedilen sözleşmenin iş sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğu, fesih türü ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı, hak ediş ücreti, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, resmi tatil ücretleri ile manevi tazminat taleplerinin akıbeti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının belirsiz alacak davası açmasına rağmen hükmedilen alacaklara dava ve ıslah dilekçesinden itibaren faiz uygulanmasının hatalı olduğu, belirsiz alacak davalarında hükmedilen alacaklara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2783 E., 2023/1198 K.

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. ... Mahkemesi

SAYISI : 2015/1012 E., 2019/512 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılar arasında yazılı olarak akdedilen doktor sözleşmesi ile davacının, 16.04.2012 tarihinde ... Sağlık Grubu bünyesinde ... ... Hastanesi Radyoterapi bölümünde çalışmaya başladığını, sözleşmenin 16.04.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girerek 2 yıl süreyle geçerli kılındığını, sözleşmeye göre aylık brüt ücretin 22.000,00 TL sabit ücret ve %10 prim hak edişi üzerinden hesaplanacağının kararlaştırıldığını, hak ediş ödemelerinin eksik yapıldığını, fazla çalışma, ... ... ve resmî tatil, yıllık izin alacaklarının ödenmediğini, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ve kıdem tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca işyerinde mobbing uygulandığını iddia ederek prim alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, resmî tatil ücreti, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve manevi tazminat alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede ikame edilmediğini, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmayıp davacıdan hizmet satın alındığını, bunun karşılığında davacının makbuz kestiğini, davacının işçi olmaması nedeniyle işçilik alacak taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacının sözleşmesini özel nedenlerle feshettiğini, sözleşme ile davacının bir aylık sürede kaç hastaya baktığı ya da ne kadar hak edişi olduğuna bakılmaksızın her ay 22.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak davacının verdiği hizmet kapsamında hak ettiği tutarın 22.000,00 TL üzerinde olması durumundan ek hak ediş ödemesi yapılacağının belirlendiğini, aynı bölümde çalışan diğer hekimin de hak ediş usulü çalıştığını ve davacı gibi makbuz kestiğini, sözleşmede birden fazla doktor çalıştığında havuz usulünün uygulanacağının kararlaştırıldığını, davacının diğer hekime oranla daha kıdemli olmasından dolayı hak edişin 2/3'ünün davacıya, 1/3'ünün diğer hekime ödendiğini, manevi tazminat talebi için gerekli şartların sağlanmadığını, çalıştığı süre boyunca 30 gün izin kullandığını, ayrıca kongre izinlerine ilişkin birçok defa uzun sürelerde izin kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı doktor ile davalı Şirket arasında kurulan ilişkide ücret, ... görme ve bağımlılık unsurlarının bulunduğu, işin ...-talimat ilişkisi içerisinde yürütüldüğü, işin sevk ve idaresinin davalı Şirketlere ait olduğu, çalışma şartlarının davalı Şirketler tarafından belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 03.05.2012 tarihinden itibaren kadrolu doktor olarak davalı Şirketlere ait Hastanede çalıştığı, bu doğrultuda taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu, dosya kapsamı dikkate alındığında son brüt ücretinin 30.000,00 TL olduğu, taraflar arasındaki ... sözleşmesi ekinde davacının sabit ücret + radyoterapi bölümünde yapacağı teşhis ve tedavi işlemlerinin hekimlik hizmetlerinden %10 brüt prim hak ediş şeklinde anlaşma yapıldığı, 29.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki işyeri kayıtlarından tespit edilen ciro ve hak ediş tutarları dikkate alınarak resen hesaplama yapıldığı, davacının ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle kıdem tazminatına hükmedildiği, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının ispatlanmadığı, mobbing iddiasının da ispatlanmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; hak ediş hesaplamasının eksik olduğunu, davalı tarafça sunulan excel tablosunun güvenilir olmadığını, tanık beyanları dikkate alındığında fazla çalışma yapıldığının ispatlandığını, yıllık izin ücretinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, davacının uzun süre ve yoğun şekilde mesai yapması, radyoterapi bölümünde çalışması nedeniyle yıpranması ve başka bir doktorun davacının kaşesini ve diplomasını kullanarak tedavi yapmasına rağmen davacıya bu konuda ses çıkarmaması için baskı yapılmasının davacının manevi kişiliğini zedelediğini, bu hususa ilişkin delillerin nereden isteneceğini bildirdikleri hâlde İlk Derece Mahkemesince delillerin toplanmadığını, dava belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen faizin hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; kıdem tazminatı, hak ediş alacağı ve ... ... genel tatil ücreti bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davacının müvekkili Hastaneye hizmet sunduğunu, aralarında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, doçent ünvanına sahip davacının istifa dilekçesine itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, ücretinin bordro esas alınarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından davacı tarafından imzalanan istifa yazısı içeriğinin "Hastanenizde radyasyon onkolojisi uzmanı olarak çalışmaktayım. 01.02.2015 tarihi itibariyle görevimden özel nedenlerden dolayı istifa ediyorum." şeklinde olduğu, davacının doçent ünvanlı doktor olarak çalıştığı ve iradesinin fesada uğratılarak istifa dilekçesini imzaladığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, yıllık izin bakımından taraflar arasındaki sözleşme ile kongreler nedeniyle davacıya verilecek izinlerin yıllık izinden sayılmayacağına dair özel hüküm konulduğu, buna göre bakiye izin ... bulunduğu gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru nedenlerine ek olarak kıdem tazminatının reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalıların temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden; temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem tazminatı ile manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, hak ediş ücretinin hesaplanması, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ile faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 24, 32, 41, 46 ncı maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı, davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen hükmedilen alacaklara dava ve ıslah dilekçesinden itibaren faiz uygulanması hatalıdır. Söz konusu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği hâlde anılan alacakların bir bölümüne dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

A. Davalıların Temyizi Yönünden

Davalılar ... ... Sağlık Yatırımları AŞ ve ... ... Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine;

"5-)13.204,70 TL net ... ... ve genel tatil ücreti alacağının, dava tarihi olan 22.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,"

"6-)144.172,66 TL brüt %10 hak ediş ücret alacağının, dava tarihi olan 22.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.