Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20657 E. 2024/4201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin ön muhasebe sorumlusu olarak çalıştığı dönemde, şirket hesaplarından kendi hesabına para aktararak şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, uğrattıysa zararın miktarı ve davalı hakkında açılan ceza davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında aynı fiilden dolayı açılmış kesinleşmemiş bir ceza davası varken, bu davanın bekletici mesele yapılmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2025 E., 2023/1961 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/299 E., 2023/111 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, davacı ... Halı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde ön muhasebe sorumlusu olarak 19.08.2014-25.05.2021 tarihleri arasında çalıştığını, davalının davacı Şirkette çalıştığı tarihler arasında Şirketin banka hesabından Şirket yetkilisinin bilgisi ve rızası dâhilinde olmadan kendi hesaplarına para aktardığını, Şirketin banka hesabına ait şifrematik cihazının davacıya verildiğini, bankanın güvenlik politikası uyarınca mobil bankacılık ve internet şubesine yalnızca şifrematik cihazını elinde bulunduran kişilerin girebildiğini, cihaz tarafından anlık olarak üretilen 6 haneli ... kullanımlık kod girilmediği takdirde SMS doğrulaması gibi başkaca yöntemlerle hesaplarda herhangi bir işlem ya da inceleme yapılamadığını, davalının anılan şifrematik cihazını da yanında götürerek işten ayrıldığı tarihten sonra Şirket yetkilisinin bankadan son dört yılın hesap hareketlerini istediğini, kendisinin bilgisi ve rızası dâhilinde olmadan son çalıştığı dönem ve ayrıldıktan sonra dahi dört sene olmak üzere toplamda 1.655.811,00 TL bedeli havale/eft yoluya kendi hesabına aktardığını öğrendiğini, anılan eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, hizmet ilişkisi içerisinde banka ve kredi kuruluşlarını aracı kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli hırsızlık suçlarını oluşturduğu için Şirket yetkilisinin davalının söz konusu eylemleri nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının 19.08.2014 yılından 2021 yılı Mayıs ayına kadar davacı işyerinde çalıştığını, davalının çalıştığı bu dönem içerisinde 2015 yılı başından itibaren davacı Şirkete ait çeşitli kişi ve şirketlere ait borçlar, bir kısım sigorta ve vergi borçları, Şirket araçlarına ait trafik cezaları, elektrik, telefon faturalarının Şirket hesabında o anda yeterli nakit bulunmaması sebebiyle davalı tarafından ödendiğini, sonra Şirket gelirinden yaptığı harcama kadar kendi hesabına aktarım yaptığını, daha sonra Şirket temsilcisi ve ailesinin şahsi ödemelerinin davalı tarafından ödenmeye başlandığını, bu ödemeler zor durumda olan Şirkete yardım maksadı ile yapılmışsa da daha sonra bu durumun davalıya yüklenen bir görev hâlini aldığını, davalının da bu sebepler yüzünden işyerinden ayrılmak istediğini, davalının davacı Şirkete borçlu değil davacı Şirketten hâlihazırda alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının, davacıya ait işyerinde 19.08.2014-25.05.2021 tarihleri arasında muhasebeci olarak çalıştığı, davalının davacıya ait işyerinde çalıştığı süre içerisinde kendisine Şirket yetkilisi tarafından ... duyulması sebebiyle görev tanımında yer alan işleri yürütebilmesi için kendisine verilen şifrematik cihazına göre bankalarda işlem yaptığı, usul ve kanuna uygun olarak alınan bilirkişi raporlarından, davalının davacı Şirketin hesaplarından kendi hesabına para aktarımı yaptığı ve hükme esas alınan 17.01.2023 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre davacı Şirketi 1.249.423,18 TL zarara uğrattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalının çalıştığı bu dönem içersinde alışılmışın dışında olarak 2015 yılı başından itibaren davacı Şirkete ait çeşitli kişi ve şirketlere ait bir kısım sigorta ve vergi borçları, Şirket araçlarına ait trafik cezaları, elektrik, telefon faturalarının Şirket hesabında o anda yeterli nakit bulunmaması sebebiyle davalı tarafından yapıldığını, daha sonra Şirket temsilcisi ve ailesinin şahsi ödemelerinin davalı tarafından ödenmeye başlandığını, her iki bilirkişi raporunda da hesap hatası yapıldığı, itirazların dikkate alınmadığı, birçok belgenin isimsiz olduğu gerekçesi ile değerlendirme dışı bırakıldığını, bu miktarların da raporda net olarak gösterilmediğini, hesaplamalarda ücretin dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının davacıya ait işyerinde çalıştığı süre içerisinde kendisine verilen şifrematik cihazına göre bankalarda işlem yaptığı, davalının isnat olunan eylem nedeniyle ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/48 Esas, 2022/648 Karar ... kararı ile davalı hakkında sonuç olarak verilen ceza yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 21.10.2022 tarihinde kesinleştiği; davalının, davacı Şirkete ilişkin ödemeleri dışında davacının aile bireylerine ilişkin (kredi kartı, fatura gibi) borçları ödediği, davacıya ait tüm hesaplardan alınan toplam tutarın 2.770.647,70 TL olduğu, buna karşın firma ve aile üyelerine yapılan toplam ödemelerin 1.521.224,52 TL olduğu, bakiye 1.249.423,18 TL kaldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının davacı Şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, uğratmışsa zararın miktarı ve davalının yargılandığı ceza dosyasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 ... Kanun'un "Bekletici Sorun" kenar başlıklı 165 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir."

3. Değerlendirme

1. Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir Mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hâllerde bekletici mesele söz konusu olur.

2. Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir Mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir.

3. Somut olayda; davacı işverence ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, davalı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeni ile ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/377 Esas ... dosyası üzerinden yargılama yapıldığı ancak bu ceza dosyanın kesinleşmediği görülmektedir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davalı işçiye isnat olunan eylem nedeniyle ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/48 Esas, 2022/648 Karar ... kararı ile sonuç olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın 21.10.2022 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş ise de; belirtilen ceza davasındaki davalı işçinin eyleminin işbu dava konusu eylemden farklı bir eylem olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca Mahkemece, ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/377 Esas ... dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeples;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.