Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2083 E. 2023/4501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi olup olmadığı, hizmet süresi ve buna bağlı olarak davacının kıdem, ihbar, ücret, fazla mesai, resmi tatil ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, davacının işyerinde çalıştığına dair tanık beyanları ve diğer deliller ışığında, işçi-işveren ilişkisinin varlığını reddetmeye yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/28 E., 2022/935 K.

DAVA TARİHİ : 24.10.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyeri laboratuvarında 15.10.2009 - 20.09.2014 tarihleri arasında aralıksız şekilde diş teknisyeni olarak çalıştığını, çalıştığı dönem boyunca sigortasının yapılmadığını, kısa bir dönem başka bir işyerinde fiilî bir çalışma olmaksızın sigortalı gösterildiğini, yemek ve sosyal haklardan faydalanarak en son aylık net 2.000,00 TL ücretle haftanın 6 günü çalıştığını, bir günü hafta tatili olarak kullandığını, yıllık izninin tam olarak kullandırılmadığını, müvekkili ile diğer çalışma arkadaşının ücretlerinin ödenmesi ve sigortasının yapılması konusundaki taleplerinin işverence olumsuz karşılandığını, Y.Y. adlı davalı işyerinde çalışan teknisyen ile haber gönderilerek işten çıkartıldığını, müvekkili ile davalı arasındaki ... ilişkisinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin bildirimsiz ve haksız olarak ... taraflı feshedildiğini iddia ederek müvekkilinin son ay ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin yetkilisinin arkadaşı olduğunu, maddi durumunun iyi olmadığı tarihlerde işini yapabileceği bir yere ihtiyacı olduğunu söylediğini ve müvekkili Şirket yetkilisinden işini yapabileceği yer istediğini, eski arkadaşı olması sebebiyle davacıya ihtiyacına binaen bir oda tahsis edildiğini, davacının maddi durumunun kötü olması ve müvekkili Şirket yetkilisinin arkadaşı olması sebebi ile başlangıçta kira almadığını, daha sonra kendisine ... yaptırdığını ve ödemesi gereken kirayı yaptığı işe mahsup ettiğini, davacı ile müvekkili Şirket arasında açık veya zımni olarak 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) anlamında ... sözleşmesi imzalanmadığını, davacının sadece müvekkili Şirkete kira bedeli karşılığında ... yapmadığını, kendi müvekkil pörtföyü de bulunduğunu ve çoğunlukla piyasaya ... yaptığını, sabah işe giriş çıkış saatlerinin, aldığı ücret ve diğer işçi hak ve alacaklarına ilişkin beyanının gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde delil kısmında yer alan davacının davalı Şirkette çalıştığına dair davalının antetli kağıdına yazılmış bulunan belgenin gerçeği yansıtmadığını, imzanın davalı Şirket yetkililerine ait olmadığını, davacının sahte olarak bu belgeyi düzenlediğini ve bu konuda şikayet haklarını kullanacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.05.2016 tarihli ve 2014/629 Esas, 2016/267 Karar sayılı kararı ile; dosyaya ibraz edilen delil ve tanık beyanlarına göre davacının davalı yanında 15.12.2009-20.09.2014 tarihleri arasında çalıştığının sabit olduğu, davalı tarafından ... sözleşmesinin feshedildiği ve davacının hak kazandığı ücret alacaklarının davalı işverence ödenmediği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.11.2020 tarihli ve 2016/29759 Esas, 2020/14666 Karar sayılı kararıyla; vergi kaydına göre 07.....2011 tarih itibarıyla davalı işyeri kaydının yapıldığı, bu tarihten öncesinde işyerinin açık olduğuna dair delil bulunmadığı, Sosyal Güvenlik Kurum kayıtlarında davacının işyerinde çalıştığına dair kaydın da bulunmadığı, davacının dayandığı ve işverence verildiğini iddia ettiği (davalının yanında çalıştığına dair) tarihsiz belgedeki imzaya davalı tarafından itiraz edildiğinden imza incelemesi yapılarak imzanın davalıya ait olması hâlinde işyerinin açılışına dair vergi kayıt tarihi, tanıklar ve dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçe gösterilerek sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacının dayandığı ve işverence verildiğini belirttiği belge üzerinde yapılan imza incelemesinde imzanın Şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin, yıllık izin ücretinin ve aylık ücretinin ödendiğininin davalı işverence ispatlanamadığı, davacının fazla çalışma alacaklarının tanık çalışma dönemleri ile sınırlı olarak hesaplandığı ve yine tanık beyanlarına göre davacının resmî tatillerde çalıştığının kabulü gerektiği gerekçe gösterilerek bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay bozma ilâmı incelendiğinde, müvekkili tarafından verildiği iddia olunan belge üzerinde yapılan imza incelemesi neticesinde belge üzerinde yer alan imzanın Şirket yetkilisine ait olmadığının ispatlandığını ve buna göre davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varılması gerekirken Mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak ... bir tanığın ifadesiyle hüküm kurulduğunu, Mahkemece verilen kararın bozma ilâmına uygun olmadığını, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davalı işyerine ait bir kaydının olmadığını, dosya kapsamında davacıyı haklı gösterecek hiçbir somut veri olmadığını, davacının işyerinde çalıştığını iddia ettiği tarihlerde dahi farklı Şirketlerde sigorta kaydının bulunduğunu, buna rağmen usule aykırı karar tesis edildiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı Şirket arasında işçi işveren ilişkisi olup olmadığı ve buna göre hizmet süresinin tespiti, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2, 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 uncu maddeleri ile 120 nci madde atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.