"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece 04.01.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiş ise de davacının kanuni süre içinde katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunduğu, bu durumda temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 04.01.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 808,92 TL olup karar tarihi itibarı ile 5.810,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde alakart şefi ... olarak çalıştığını, aylık son net ücretinin 1.700,00 TL olduğunu, haftanın 5 günü 07.00-21.45 saatleri arasında, haftanın 1 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalışarak fazla çalışma yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile ... ... ve genel tatil ücretlerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işten ayrıldığı esnada tüm haklarını aldığını ve davalıyı ibra ettiğini, işyerinde vardiyalı çalışma sistemi bulunduğunu ve fazla çalışma uygulamasının bulunmadığını, davacının çalıştığı ... ... ve genel tatil günlerine karşılık izin kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.10.2015 tarihli ve 2013/690 Esas, 2015/768 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fazla çalışma yaptığı, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.10.2020 tarihli ve 2017/18094 Esas, 2020/13517 Karar sayılı kararıyla puantaj kayıtlarının dikkate alınmaması, talepten fazlasına karar verilmesi ve ... ... ve genel tatil günleri bakımından davacının iki günlük yevmiyesi üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda, davalı vekiline, davacı tarafça itiraz edilen puantaj kayıtlarının asıllarını sunmak üzere iki haftalık ihtarlı kesin süre verildiği, ihtarın davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça puantaj kayıtlarının asıllarının sunulmadığı, bu nedenle davacının puantaj kayıtlarındaki imzanın kendisine ait olmadığına dair iddiasının kabulü edildiği, fazla çalışma alacağı yönünden puantaj kayıtlarının dikkate alınmadığı, ... ... ve genel tatil ücreti bakımından 19.10.2021 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece ilk karardan daha az miktardaki alacak hüküm altına almasına karşın davanın kabulünün hatalı olduğunu, davacının dokuz sene sonra imza itirazında bulunduğunu, aradan on bir sene geçmesi nedeniyle puantaj kayıtlarının sunulamadığını, Mahkemenin kayıtların sunulamaması nedeniyle fazla çalışma alacağını kabul etmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.