Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2123 E. 2023/4913 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesini fesih etmesi nedeniyle kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının davalı işverenden tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tanıklarının çelişkili beyanları, fazla çalışma sürelerinin ve hafta tatili çalışmasının ispatlanamaması, imzalı ücret bordrolarında yer alan fazla çalışma tahakkuklarının dikkate alınmaması, düşük ücret üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanması ve ihtarnamede belirtilmeyen alacak kalemleri için temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hataları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 09.03.2016 - 13.04.2018 tarihleri arasında beton mikser operatörü ve servis şoförü olarak en son 4.300,00 TL net ücretle çalıştığını, davacının, primlerinin eksik ödenmesi, yıllık izinlerinin kullandırılmaması ve ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil, yıllık izin ücreti ve son 2 aylık ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 1.788,82 TL olduğunu, tanıkların davalıya karşı davaları olduğundan dinlenme taleplerinin reddi gerektiğini, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğundan iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, ödenmeyen ücret alacağı ve kullanmadığı yıllık izinlerinin bulunduğu, tanık beyanı ile ispatlanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücretlerinden %30 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının hem servis şoförü olarak hem de mikser operatörü olarak çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının vasıfsız işçi olduğunu, yaptığı işin niteliği gereği iddia ettiği gibi net 4.300,00 TL ücretle çalışmasının imkânsız olduğunu, ücret bordrolarının tamamının imzalı olduğunu, bu nedenle daha fazla çalışma yaptığı iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, tanıkların beyanlarının çalışmanın üzerinden geçen zaman nedeni ile denetime tâbi tutulması gerektiğini, tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, davacının hafta tatilini kullandığını ve işyeri ulusal ... ve genel tatil günlerinde kapalı olduğundan bu günlerde çalışma yapılmadığını, ibraname içeriğine göre bedel yer almadığından temerrüt oluşmadığını, ayrıca ibranamede sadece kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti talep edildiği hâlde ücret niteliğindeki tüm alacak miktarlarına temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mesleğine, yaptığı işlerin niteliğine, davacı tanıklarının bu husustaki somut anlatımlarına ve emsal ücret araştırmasına göre davacının ücret miktarına ilişkin kabulün dosya içeriğine uygun olduğu, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma yaptığı, dinî bayramlar dışındaki genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalıştığı, davacının ücretin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı, ücretin miktarı ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile faiz başlangıç tarihi noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 117 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ile ulusal ... ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenmesi durumunda davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

7. Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanlarına göre davacının mikser operatörlüğü yanında servis şoförlüğü de yaptığı beyan edildiğinden diğer çalışan işçilere göre 1-2 saat daha ... çalışmaya başladığı ve daha geç işi bıraktığı; buna göre haftanın 7 günü 07.00-23.30 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığı, ayrıca hafta tatili hesaplanacağından yedinci ... yapılan çalışma sebebi ile 7,5 saat mahsup edilerek davacının 52,5 saat fazla çalışma yaptığı, tüm hafta tatillerinde çalıştığı ve dinî bayramlar dışında diğer ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıkları davacının 09.00-19.30 saatleri arasında çalıştığını ancak işin yoğunluğuna göre beton işi bitene kadar çalışmanın 22.00, 23.00 saatlerine kadar da devam edebildiğini, ayrıca davacının servis şoförlüğü de yaptığından diğer işçilerden 1-2 saat daha fazla çalıştığını ve haftanın 7 günü çalışma yaptıklarını beyan ederken aynı beyan içerisinde haftada 1 ... tatil yaptıklarını bellirttikleri, davacının ne kadar hafta tatili gününde çalıştığını somutlaştıramadıkları veya davacının ayda nadiren haftada 1 kez hafta tatili yaptığı gibi hafta tatili çalışmasına yönelik farklı ve birbiri ile çelişkili beyanlarda bulundukları görülmektedir. Davacı tanık beyanlarına göre davacının hafta tatili günlerinde ve saat 19.30'dan sonraki çalışmasına dair netlik bulunmamakla birlikte kendi asli işi yanında servis şoförlüğü de yaptığı ve diğer işçilerden farklı olarak işe 1 saat ... başladığı ve işi 1 saat daha geç bitirdiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları dikkate alındığında, davacının normal çalışma saatlerinin 09.00-19.30 arasında olduğu; ancak servis şoförlüğü sebebi ile 08.00-20.30 saatleri arasında çalıştığının kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir. Hafta tatillerinde çalışma iddiasının ise ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının haftanın 6 günü 08.00-20.30 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi ile çalıştığı, buna göre haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması ve hafta tatili ücreti talebinin de reddi gerekli iken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.

8. Hükme esas alınan raporda, davacının fazla çalışma ücreti hesaplanırken davacı tarafça ücret bordrolarında yer ... tahakkukların sembolik olduğu beyan edildiğinden, dosya içerisinde yer ... imzalı bordrolarda yer ... tahakkuklar, yapılan hesaplamadan mahsup edilmiştir. Ne var ki dosya içerisinde mevcut ücret bordroları incelendiğinde; büyük çoğunluğunun davacı tarafça imzalı olduğu, imza itirazına uğramadığı ve hesaplanan döneme ilişkin olarak 8 veya 12 saat üzerinden fazla çalışma tahakkuklarının yer aldığı görülmüş olup belirtilen saat tahakkuklarının sembolik olmadığı, aylara göre de farklılık arz ettiği açıktır. Ancak davacının fesih tarihinde net 4.300,00 TL ücret ile çalıştığı ... olduğundan, dosya kapsamında yer ... ücret bordrolarındaki çıplak ücretin ... ücreti yansıtmadığı da görülmektedir. Bu durumda; imzalı ücret bordrolarında yer ... tahakkuklar ... ücret yerine düşük ücretten yapıldığından, imzalı bordrolarda geçen fazla çalışma saati sayısıyla sınırlı olmak üzere ancak ... ücretten hesaplama yapılarak ve mevcut tahakkukların da mahsubu ile imzalı bordro bulunan aylar bakımından fazla çalışma ücreti yeniden hesaplanmalıdır. Açıklanan yön göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi bozma sebebidir.

9. Dosya içerisinde yer ... ve davacı tarafça 16.04.2018 tarihinde davalı tarafa gönderilen ihtarnamede davaya konu kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve 45 günlük ücret alacağının ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 ... içerisinde ödenmesi talep edilmiş, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı ise ihtarname içeriğinde yer almamış olup bu alacak kalemleri yönünden söz konusu ihtarname ile davalı temerrüde düşürüldüğünden söz edilemez. Buna göre hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları bakımından dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken temerrüt tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesi de ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.