Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21351 E. 2024/5116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesindeki taban ücret uygulaması nedeniyle işçinin ücretinin asgari ücretle olan bağının kesilmesi sonucu oluşan fark alacağı talebiyle açılan alacak davasının temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan miktar ile dava değerinin ve tek başına temyiz konusu yapılan vekalet ücretinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı ve davacı vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3123 E., 2023/3434 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 67. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/315 E., 2023/402 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta; 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesindeki taban ücret uygulaması sebebiyle davacının bireysel iş sözleşmesinde belirlenen ücretinin, asgari ücretle olan bağının 01.01.2021 tarihi itibarıyla kesildiği ve bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2021 ve sonraki dönem için asgari ücretin belirli bir oran fazlasından kaynaklı fark alacak bulunmadığının tespit edildiği görülmekle; somut davadaki ücret tespitinin ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Dairemiz uygulamasına göre temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.

6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca alacağın tamamının dava edilmesi hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın temyiz ... bulunmamaktadır. Bu nedenle talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti, yargılama giderleri veya gerekçeye yönelik temyizi de incelenmez. Ancak, talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmamakla birlikte, temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşması hâlinde, dava değerine ilişkin kesinlik sınırı kıyas yoluyla uygulanarak temyiz incelemesi yapılabilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt IV, İstanbul, İlaveli Beşinci Bası, 1991, s. 4217).

Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; davanın kabulüne dair karar davacı bakımından, reddine dair karar ise davalı bakımından kesindir. Ancak tarafların, kesinlik hesabında dikkate alınmayan vekâlet ücreti, yargılama gideri, icra inkar tazminatını veya gerekçeyi temyiz konusu yapmaları hâlinde, davanın değerinin (dava konusu edilen alacak veya tazminatın tamamı) veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Bu iki durumdan birinin gerçekleşmesi hâlinde 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre hukuki yararın mevcut olup olmadığı incelenebilir. Böylece davada haklı çıkmış olan tarafın da dava değerinin veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin tek başına kesinlik sınırını aşması kaydıyla, temyiz ... bulunduğu kabul edilmelidir.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı vekilinin temyizi yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar, davacı temyizi yönünden ise dava değeri veya tek başına temyiz konusu yapılan vekâlet ücreti değeri; Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ve davacı vekillerinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.