Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21401 E. 2024/5079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretleri alacaklarının miktarı, davacının bu tazminatlara hak kazanıp kazanmadığı ve ücretinin tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tanık beyanları ve seri dosyalar ile ücretinin, fazla çalışma sürelerinin ve işten çıkış tarihinin tespit edildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının belirlendiği, zamanaşımı def’inin kısmi dava ve belirsiz alacak davası niteliği gözetildiğinde yerinde olmadığı değerlendirilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3105 E., 2023/1674 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 12. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/886 E., 2021/689 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 24.05.2010-02.11.2017 tarihleri arasında seramik ve mermer formeni olarak çalıştığını, son ücretinin net 2.500,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, müvekkilinin haftanın 7 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ... yoğunluğuna göre çalışmasının 21.00’e kadar devam eettiğini, ... ... ve genel tatillerin tamamında çalıştığını, söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının müvekkili Şirketi nezdinde 24.05.2010-13.10.2010, 14.....2013-27.11.2013, 16.....2017-31.10.2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının 27.11.2013 tarihinde istifa ile işten ayrıldığını, son dönem çalışmasında ise kendisine 2 hafta ihbar öneli kullandırılarak 31.10.2017 tarihinde çıkışının yapıldığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadığını, son ücretinin ise ... sözleşmesinde yazılı olduğu şekilde 700,00 USD olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde izinlerinin kullandırıldığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığının da yurda giriş çıkış kayıtları ile sabit olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 13.10.2010 tarihinde istifası yönünde ibraz edilmiş delil bulunmadığı, 27.11.2013 tarihli el yazılı istifa dilekçesinde özel gerekçe belirtilmediği, davacıya 18.10.2017 tarihli işveren fesih bildiriminde ise 31.10.2017 tarihine kadar 13 günlük ihbar öneli tanındığı, davacının son dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği hususunun davalı tarafça ispatlanmadığı, davalı tanığı beyanının dahi davalı savunması ile çelişkili olduğu, diğer yandan davalı Şirket tarafından işçilerin işten çıkış bildiriminin gerçeğe aykırı şekilde istifa olarak bildirildiği hususunun pek çok seri dosya ile sabit olduğu, bu nedenle tüm hizmet süresi dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü gerektiği, yıllık izinlerin kullandırıldığına ilişkin davalı tarafça belge sunulmadığı, davacının son ücretinin tanık beyanları, emsal ücret araştırması ve dosya kapsamına göre net 2.500,00 USD olduğu, taraf tanıklarının beyanları ile seri dosyalardaki tanık beyanları dikkate alındığında davacının bir hafta 19 saat, diğer hafta 16,5 saat olacak şekilde fazla çalışma yaptığı, iki hafta tatilinde bir çalıştığı, dinî bayramların ilk günü hariç ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği; ancak söz konusu çalışmalarının karşılığının davalı tarafça ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı tanıklarının beyanlarına sadece birlikte çalışılan dönem için itibar edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacı tanıklarının çalışma sürelerinin celbi ile buna göre ek rapor aldırılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, cevap dilekçesi ekinde sunulan istifa dilekçesi dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının ilk dönem çalışmanın istifa ile sona erdiğini, son dönem çalışmasında ise ihbar süresi tanınmak suretiyle ... sözleşmesi feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, davacının ücretinin 2.500,00 USD değil sözleşmede belirtilen şekilde 700,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiğini, ıslahtan sonra zamanaşımı def’i dikkate alınmaksızın karar verildiğini, işçilik alacakların hesabında yasal kesintilerin dikkate alınmadan karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanığının çalıştığı dönem ile sınırlı şekilde alacakların hesaplandığı ve hüküm altına alındığı, davacının ... sözleşmesinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği kabul edilerek ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, her ne kadar işverence ihbar süresinin işçiye kullandırıldığı iddia edilmiş ise de kullandırılan ihbar süresinin hizmet süresine uygun olmaması nedeniyle hizmet süresine göre hükmedilen ihbar tazminatı miktarının yerinde olduğu, davacının ücretinin yaptığı ..., meslekte geçirdiği süre, tanık beyanları dikkate alınarak dosya kapsamına uygun belirlendiği; kıdem ve ihbar tazminatlarının kısmi dava, diğer taleplerin belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle zamanaşımına uğrayan alacağın bulunmadığı, ihbar ve kıdem tazminatı dışında talep edilen alacakların net ücret üzerinden hüküm altına alındığı, kıdem ve ihbar ihbar tazminatları bakımından ise brüt ücretten net ücrete çevrilirken yasal kesintilerin dikkate alındığı, netice itibarıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bzoulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ücretin miktarı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 ... ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 5510 ... Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.