"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3106 E., 2023/1675 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/884 E., 2021/688 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.07.2008-24.08.2015 tarihleri arasında sıva ve alçıpan formeni olarak çalıştığını, son ücretinin net 1.800,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, müvekkilin haftanın 7 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, iş yoğunluğuna göre çalışmasının saat 21.00’e kadar devam ettiğini, ulusal bayram ve genel tatillerin tamamında çalıştığını, söz konusu çalışmalarının karşılığının davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket nezdinde kesintili olarak çalıştığını, tüm çalışmalarında kendisinin istifa ederek işten ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının son ücretinin net 600,00 USD olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde izinlerinin kullandırıldığını, istisnai hâllerde çalışma yapılması durumunda işçiye tatil ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kesintili olarak toplamda 3 yıl 1 ay 10 gün davalı nezdinde çalıştığı, son ücretinin net 1.800,00 USD olduğu, iş sözleşmesinin sona erme şekline ilişkin davalı savunmasının çelişkili olduğu, davacının istifa suretiyle işten ayrıldığının veya davacıya ihbar önelinin usulüne uygun şekilde kullandırıldığının davalı tarafça ispat edilemediği, taraf tanıklarının beyanları ile seri dosyalardaki tanık beyanları dikkate alındığında davacının bir hafta 22 saat, diğer hafta 19,5 saat olacak şekilde fazla çalışma yaptığı, iki hafta tatilinde bir çalıştığı, dinî bayramların ilk günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği; ancak söz konusu çalışmalarının karşılığının davalı tarafça ödenmediği, ödenmeyen yıllık izin ücretinin de bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı tanıklarının beyanlarına sadece birlikte çalışılan dönem için itibar edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacı tanıklarının çalışma sürelerinin celbi ile buna göre ek rapor aldırılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğini, kendi iradesi ile istifa eden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacağını, davacının ücretinin net 600 USD olduğunu, ıslaha karşı sunulan zamanaşımı def’i dikkate alınmaksızın karar verildiğini, işçilik alacaklarının hesabında yasal kesintilerin dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanığının çalıştığı dönem ile sınırlı şekilde alacakların hesaplandığı ve hüküm altına alındığı, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, davacının ücretinin yaptığı iş, meslekte geçirdiği süre, tanık beyanları dikkate alınarak dosya kapsamına uygun belirlendiği; kıdem ve ihbar tazminatlarının kısmi dava, diğer taleplerin belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle zamanaşımına uğrayan alacağın bulunmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı dışında talep edilen alacakların net ücret üzerinden hüküm altına alındığı, kıdem ve ihbar tazminatı bakımından ise brüt ücretten net ücrete çevrilirken yasal kesintilerin dikkate alındığı, netice itibarıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, aylık ücretinin miktarı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’nun 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.