Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21527 E. 2024/5098 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, fazla mesai ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığı, varsa hesabı ve uygulanacak faiz oranı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağına uygulanması gereken faizin yasal faiz olması gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi'nce ilave tediyeye en yüksek mevduat faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1632 E., 2023/2665 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/315 E., 2023/324 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştığı, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirildiği ve belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalatıldığı, bu sözleşmede ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiği, buna rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fazla çalışma ücreti, ilave tediye alacağı, yol ve yemek farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunmuş ve davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019-30.06.2019 tarihleri arasındaki ücret zammının işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, günlük çıplak ücreti günlük 85,28 TL’nin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesinin gerektiğini; ancak davacının çıplak günlük brüt ücretinin 85,28 TL’yi geçtiğini, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş yaşanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fark ücret talebinin yerinde olduğu, buna göre net 291,18 TL fazla çalışma alacağı bulunduğu, fark ilave tediye alacağının net 5.716,48 TL olduğu ancak davacı vekilinin ilave tediye alacağı miktarını ıslah etmediği anlaşıldığından dava dilekçesinde talep edilen 10,00 TL’ye hükmedilmesi gerektiği, davacının fark yol ve yemek alacağının ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekilli; sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının yeni süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağının açık olduğunu; yasama yetkisi kapsamında düzenlenen bir konuda idareler tarafından aksine bir uygulama yapılamayacağına ilişkin gerekçeler dikkate alındığında hukuka aykırı olarak verilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin, asgari ücretin %72,50 oranında fazlası olarak ödeneceğinin düzenlendiği, davacının açık rızası olmadan aleyhine değiştirilemeyeceği, buna göre davacının fark ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarına hak kazandığı; İlk Derece Mahkemesince fazla çalışma ücreti alacağı farkının kabulünde bir hata bulunmadığı ancak 05.11.2020 tarihinde arabulucuya başvurulduğu, 20.11.2020 tarihinde arabuluculuk son tutanağı düzenlendiği, 29.04.2021 tarihinde dava açıldığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu ücret farkı alacağına ilişkin hesaplamanın 01.01.2019-29.04.2021 tarihleri arası için yapıldığı, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dönem yönünden ücret farkı alacağına ilişkin davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, hükmün bu bakımdan düzeltilmesi gerektiği, buna göre davacının fark ücret alacağının brüt 18.771,93 TL, net 13.420,24 TL olduğu ancak taleple bağlı kalınarak davacının ücret farkı alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının net 12.240,00 TL ücret farkı alacağı, net 291,18 TL fazla çalışma alacağı ve net 10,00 TL ilave tediye alacağının en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebepleri ile benzer nedenlerle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (...) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta ilave tediye alacağı bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 2020/10 döneminden sonrası için arabuluculuk dava şartının sağlanmadığı gözetilmeden hesaplama yapılmış olup bu husus hatalı ise de davada 10,00 TL ilave tediye alacağı talep edildiği ve hüküm altına alındığı anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun'da düzenlenen bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. Bölge Adliye Mahkemece ilave tediye alacağına bu husus gözetilmeden bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ilave tediye alacağına yönelik (c) bendinde yer alan "en yüksek mevduat faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "yasal faizi" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.