"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2560 E., 2022/2146 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/588 E., 2022/643 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ancak kamu düzenine aykırılık bulunması nedeniyle resen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, İdare tarafından gerçekleştirilen hatalı uygulama sonucunda davacının fark alacağının doğduğunu ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca davalı nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücret zammı genel başlığı adı altında her altı aylık dönem için ayrı ayrı %4 zam belirlendiğini ve buna göre davacıya yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını ancak dikkate alınmadığını, davacının ücretinin 375 sayılı KHK hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, davacı tarafça istenen faiz oranına da itiraz ettiklerini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçirilirken imzalanan ... sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belirli oranda fazlası olarak belirtilmesine rağmen kadroya geçtikten sonra ücretin taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, alacakların zamanaşımına uğramadığı, uygulanan faiz oran ve başlangıç tarihlerinde de isabetsizlik bulunmadığı ancak arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi 02.07.2021 ile dava tarihi olan 23.09.2021 tarihleri arasındaki fark ücret alacağının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı ... Bakanlığının istinaf başvurusunun esastan reddine, kararda kamu düzenine aykırılık bulunması nedeni ile resen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı, zamanaşımı, faiz oranı ve Bölge Adliye Mahkemesince kanuna uygun hüküm kurulup kurulmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
3. Uygulamada da ... sözleşmesinde her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı hâllerde, önce uyuşmazlık konusu dönemdeki asgari ücret oranı dikkate alınarak işçinin alması gereken ücreti belirlenmekte, daha sonra bu ücrete uygulanması gereken zam oranları ilave edilerek sonuca gidilmektedir. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesine göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden işçinin ... ... sözleşmesine göre alması gereken aylık ücret belirlendikten sonra, bu ücrete 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi hükümlerinde öngörülen %4 oranındaki ücret zamları uygulanarak işçiye ödenmesi gereken ücret miktarı belirlenmelidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ilgili toplu ... sözleşmesinde öngörülen son ücret zammının (%4 oranındaki) Temmuz 2020 dönemine ait olduğudur. Bu tarihten sonraki dönem için zam (%4 oranında) yapılmış ücret aynen korunur ise de sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanması mümkün değildir. Çünkü hem toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi 31.10.2020 itibarıyla sona ermekte, hem de bu süreden sonra toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunmamaktadır.
4. Somut olayda, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçi, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücrete ilişkin 7 nci maddesindeki oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlendiğini, bu nedenle eksik ödeme yapıldığını iddia etmiştir. Kadroya geçiş aşamasında davacı işçi tarafından imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar.
5. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2020 yılına ait ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde belirlenen oran ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde öngörülen oran dikkate alınarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki sözü edilen kural, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin yürürlüğü ile sınırlı olarak uygulabilir olduğundan sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanmak suretiyle ücret farkı ile diğer fark alacakların hesaplanması hatalı olmuştur.
6. Bu açıklamalara göre Mahkemece talep edilen alacakların hesabında izlenmesi gereken yol şöyledir: Toplu ... sözleşmesinde öngörülen son ücret zammına (%4 oranındaki) göre belirlenen Temmuz 2020 ücretinin 01.01.2021 tarihine kadar korunacağı dikkate alınmalı, 01.01.2021 tarihine kadar hak kazanılan fark alacaklarının hesabında bu ücret miktarı esas alınmalıdır. 01.01.2021-02.07.2021 tarihleri arasındaki alacaklarının hesabında ise davacının 2021 yılı asgari ücretinin belli oranda fazlası üzerinden belirlenecek yeni ücret miktarı dikkate alınmalıdır. Bu şekilde belirlenecek ücrete, sona eren toplu ... sözleşmesinde öngörülen %4 zammın ilave edilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
7. Belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi, ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen biçimde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" durumuna yer verilmiştir. İstinaf dilekçesinde hiçbir sebep gösterilmemesi hâlinde bölge adliye mahkemesince 353 üncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapılmakta ancak sonuç olarak yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilmektedir.
8. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.
9. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince sadece davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden resen yapılan incelemede son arabuluculuk tutanak tarihini aşar şekilde yapılan hesaplamanın hatalı olduğu belirtildikten sonra, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu yöntemle hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup karar bu yönüyle de yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.