"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 31.8.2009-13.2.2018 tarihine kadar davalı işyerinde elektrik kontrol operatörü olarak görev yaptığını, ... sözleşmesinin haksız olarak feshdedilmesi üzerine işe iade davası açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kanuni süre içerisinde başvurmasına rağmen davalı tarafça işe başlatılmadığını, işçilik alacaklarına mahsup edilmek üzere bir kısım ödeme yapıldığını, ancak ödemeler yapılırken müvekkilinin işe başlatılmadığı tarihteki emsal işçi brüt ücreti esas alınmayıp işten çıkarıldığı tarihteki asgari ücretin nazara alındığı ileri sürerek eksik ödenen fark kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı, yıllık izin ücreti, sivil ayakkabı alacağı, ... ücreti, banka promosyon alacağı, asgari geçim indirimi, yakacak yardımı, kalite primi alacağı, üretkenlik primi alacağı, eğitim parası alacağı, ... alacağı, yol ücreti, kreş yardımı, yemek ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil Şirket tarafından favacıya hak ettiği tüm işçilik alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, talep konusu yapılana alacakların müvekkili Şirkette uygulanmayan veya davacıya ilk ödeme kapsamında ödenen alacak kalemleri olduğunu, müvekkili Şirket tarafından çalışanlara ödenen her bir alacak kaleminin ücret bordrosunda tahakkuk ettirilerek ödendiğini davacının taleplerinin Şirket uygulaması olmadığının bordrolardan da anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe iade davasında verilen kabul kararının kesinleştiği, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 7036 sayılı ... Mahkememeleri Kanunu'nun 12 ... maddesi ile değişik 21 ... maddesinde "mahkeme veya ... hakemin , ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirleyeceğinin" düzenlendiğini bu bağlamda işe iadeye ilişkin ... 3. ... Mahkemesinin 2018/77 Esas sayılı dosyasına göre davacının işe başlatmama tazminatı ve dört aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının tutar olarak belirlendiği, buna göre davacının boşta geçen süre ücreti ile ... güvencesi tazminatına hak kazanamadığı, işe iade davasının devamı süresince ... sözleşmesinin askıda olduğu, buna göre davacıya ödendiği anlaşılan miktarların mahsubu ile davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ancak ihbar tazminatı alacağının bulunmadığı, dosyadaki belgelerden davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı, kesinleşen işe iade dava dosyasında dinlenen tanıkların sosyal haklar yönünden herhangi bir beyanda bulunmadıkları, sosyal yardımlar eklendiğinde davacının giydirilmiş brüt ücretinin 86,42 TL olduğu, bilirkişi tarafından dört aylık boşta geçen süre ücretin takdiri İlk Derece Mahkemesine ait olmak üzere seçenekli hesaplandığı, bu kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, talep edilen bu alacakların reddine karar verildiği gerekçesiyle bilirkişi raporu ile hesaplanan fark kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasına, diğer talepler yönünden ise davanın reddine dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı işveren tarafından yapılan ödemelerin, davacının işten ilk çıkış tarihi esas alınarak yapıldığını, oysa ödemelere esas alınması gereken ücretin, kesin karara rağmen davalı işveren tarafından işe başvurusunun kabul edilmediği tarihteki ücret olması gerektiğini, kıdem tazminatı tavanının da aynı tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, işe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok dört aya kadar olan sürenin hizmet süresine eklenmesi ve ihbar ve kıdem tazminatı hesabında bu sürenin de çalışılmış gibi değerlendirilmesi gerektiğini, boşta geçen sürenin en çok dört aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen hakların da dâhil edilmesi gerektiğini, işçi belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi hesaplama yapılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince bu esaslar göz ardı edilerek hüküm tesis edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 26.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda , davacı tarafça emsal olduğu iddia olunan dava dışı işçi N.S'ye ait 2020 yılı Mayıs ayı ücret bordrosunda brüt saat ücreti esas alınarak hesaplamaların yapıldığı, kesinleşen Mahkeme
kararında tespit edilen sosyal haklara ilişkin miktarların asgari ücretteki artış oranında artırılmak suretiyle giydirilmiş ücretin tespit edildiği, yapılan bu hesaplama şeklinin isabetli olmadığı, ancak davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından bu hususunun kararın kaldırılma sebebi yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesince kesinleşen ... 3. ... Mahkemesinin 2018/77 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan dört aya kadar boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara ilişkin ücretlerin, işe başlatmama tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmiş olduğu gözetilerek bu alacakların reddi ile, yine dava konusu edilen kıdem tazminatı alacağına dair yapılan ödeme mahsup edilerek anılan alacağın bakiye kısmının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kesinleşen işe iade davası sonrası başvurusuna rağmen işe başlatılmayan davacıya ödenmesi gereken alacak kalemlerinin ve bunlara hak kazanılma koşullarının belirlenmesi, işe iade davasında hüküm altına alınan dört aylık boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı alacaklarının miktar olarak belirlenip bu hâli ile kesinleşmesinin alacak davasına etkisi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ve 371 ... maddeleri.
2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun, 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 17, 21, 22, 32 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.