Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2429 E. 2023/2688 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucunda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu ihlal eden bir yön olmadığı değerlendirilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3270 E., 2022/2109 K.

İHBAR OLUNAN :...

DAVA TARİHİ :19.10.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren şirketlerde çalıştığını, Genel ... Sendikasına üye olduğunu, davacının sigortasının alt işveren şirketler üzerinden gösterildiğini ancak gerçek işverenin davalı Belediyesi olduğunu, ... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Kurumu İl Müdürlüğünün raporunda muvazaanın tespit edildiğini, bu karara karşı davalı ile alt işveren şirketler tarafından dava açıldığını, davalı ... ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşen yargı kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, yemek yardımı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı, sorumluluk primi, eğitim yardımı ve gece primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartının oluşmadığını, muvazaaya ilişkin kararın temyiz edildiğini vc kesin hüküm oluşmadığını, davacının dava dışı şirket çalışanı olduğunu, ihale kapsamında bu firmadan hizmet alındığını, davacının davalı ... çalışanı olmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, davacının ihale kapsamında tüm alacaklarını almış olduğunu ve davalı Belediyeden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 28. ... Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli kararıyla, kesinleşen ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar uyarınca davalı ... ile ... ... Hizmetleri AŞ (... AŞ) arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 29.04.2021 tarihli kararıyla davalı vekilince ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınmadan dava konusu bir kısım alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçe gösterilerek davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.11.2021 tarihli ilâmı ile önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olmasının, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermeyeceği, daha sonra yapılan hizmet alım sözleşmelerinin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği, davalı Belediyenin görevine giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin mümkün olduğu, belediye şirketlerinden hizmet alımının kanuna aykırı olmadığı ve ... başına muvazaaya delil de teşkil etmeyeceği, her ihale dönemi kendi arasında değerlendirmek suretiyle davalı ile ... AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunun tespitine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın muvazaa iddiasına dayanak olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Müfettişlerince düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporunu (10.....2014/İNC-OY/33 sayılı) gösterdiği, davacının davalı işyerinde şoför olarak çalıştığı, dosya arasına alınan rapor eklerinde muvazaa tespitine konu hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı, yapılan incelemede davacının isminin listede bulunduğu, davacının muvazaa tespiti yapılan söz konusu rapor kapsamında yer aldığı, muvazaa raporunda tespit edilen 12.12.2012 tarihli ve 01.01.2013-30.....2014 tarihleri arasında geçerliliği olan 80 adet şoför personel hizmet alımı sözleşmesindeki dönem ile sınırlı olarak muvazaa ilişkisi bulunduğu, dava konusu edilen diğer dönemler açısından muvazaanın ispat edilemediği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; emsal işçilerin dosyalarında muvazaa bulunmadığının tespit edildiğini, belediye tarafından kurulan şirketlerin, yine belediye hizmetlerinde hizmet alımı yoluyla çalıştırılmasının ve şirket sermayesinin tamamının ya da bir kısmının belediyeye ait olmasının muvazaa sayılamayacağını, müvekkili tarafından yapılan hizmet alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na (4734 sayılı Kanun) ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'na (5393 sayılı Kanun) uygun olduğunu, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 126 ncı ve 127 nci maddeleri uyarınca alt işveren işçileri kadroya geçirildiğinden muvazaa kavramından söz etmenin mümkün olmadığını, davanın konusuz kaldığını, ayrıca davacının sendika üyeliğinin müvekkili Belediyeye bildirilmemesi sebebiyle de davacı işçinin Belediyenin tarafı olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.