"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3350 E., 2022/3666 K.
DAVA TARİHİ : 23.10.2020
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında ... 20. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı Kuruma bağlı hastanede bilgi işlem destek personeli olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini, hâlen davalı Kurumun işçisi olarak çalışmasına devam ettiğini, ihale şartnamesine göre ödenecek çıplak ücretin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini, 02.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde "...her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır." hükmünün yer aldığını, 2019 yılı Ocak ayına kadar asgari ücretin %21 fazlasının ücretlerine uygulandığını, 2019 yılının Ocak ayından itibaren bu oranın uygulanmadığını, ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, davacının 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri’ne ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi kapsamında tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 20. ... Mahkemesinin 29.07.2021 tarihli ve 2020/732 Esas, 2021/838 Karar sayılı kararı ile davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı, kadroya geçiş sırasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacıya asgari ücretin %21 fazlası üzerinden ücret ödeneceğinin açıkça belirtildiği, bu sözleşmede yazılı miktara uygulanacak zam oranları doğrultusunda davacının işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiği, bu bağlamda davacının fark ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının ücretinin korunarak bu ücretin üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, hükmedilen faiz türünün ve hesaplamaların da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2022 tarihli ve 2021/2619 Esas, 2022/278 Karar sayılı kararı ile; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmenin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin %21 fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin sözleşme ve 375 sayılı KHK'nun geçici 23 üncü maddesi uyarınca esas alınacak toplu ... sözleşmesine göre hesaplandığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen harç tahsiline ilişkin hüküm kurulduğundan davalıdan ilâm harcının tahsiline ilişkin gerekçeli kararın (4) ve (5) numaralı hüküm fıkralarının çıkarılarak yerine (4) numaralı bent olarak "davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına", (5) numaralı bent olarak "Davacı tarafından yatırılan toplam 263,40 TL harcın kararın kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine” ibarelerinin İlk Derece Mahkemesi kararına eklenmesine, Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı tahsiline yer olmadığına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.05.2022 tarihli ve 2022/5274 Esas, 2022/6292 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerine uygun olmadığı, İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmadan mevcut kararın hüküm fıkrasına yeni fıkralar eklenerek açıklanan kanun hükümlerine açıkça aykırı karar verildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmında belirtilen hususlar doğrultusunda davalının istinaf nedeninin harç yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesabı ve hükmedilen alacaklara işletilen faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu değildir. Buna göre anlaşamamaya dair son tutanak tarihinin temerrüt tarihi olduğu gözden kaçırılarak ücret farkı alacağına, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen temerrüt tarihlerinden faiz uygulanması hatalıdır. Ayrıca davacının talep ettiği faiz türü en yüksek banka mevduat faizi olduğu için ilave tediye alacağına taleple bağlı kalınarak en yüksek banka mevduat faizi oranını geçmemek üzere yasal faize hükmedilmesi yerine talep dikkate alınmaksızın yasal faiz işletilmesi de doğru olmamıştır.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (B) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerlerine ;
"2. Brüt 11.561,56 TL fark ücret alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi 21.10.2020 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3. Brüt 1.655,11 TL fark ilave tediye alacağının 500 TL'lik kısmına dava tarihinden bakiye kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi oranını geçmemek üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.