Logo

9. Hukuk Dairesi2023/27 E. 2023/1967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla çalışma ve kıdem tazminatı alacaklarına ilişkin açılan davada, yerel mahkemenin bozma kararına uyması sonucu verilen kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın nihai kararının ne olacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak davacının fazla mesai ve kıdem tazminatı alacaklarını hükme bağlamasının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/412 E., 2022/851 K.

DAVA TARİHİ : 30.12.2013

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/235 E., 2020/166 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrasında davacının ... 7. ... Mahkemesinde açtığı dava, Mahkemenin 30.07.2020 tarih ve 2020/235 Esas, 2020/166 Karar sayılı kararı ile işbu dava ile birleştirilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.08.2008-30.11.2013 tarihleri arasında operasyon yönetmeni olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davacı tarafından fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiğini, davacının en son ücretinin net 5.138,00 TL olduğunu iddia ederek; kıdem tazminatı ile fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen (ek) dava dilekçesinde; ... 14. ... Mahkemesinin 2013/1130 Esas, 2016/173 Karar sayılı kararı ile davacının hak kazandığı kıdem tazminatının miktarının tespit edildiği ancak alacağın taleple sınırlı olarak ödenmesine ve fazla çalışma alacağına ilişkin talebin reddine karar verildiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarih 2016/18774 Esas, 2020/7013 Karar sayılı ilâmı ile davalı tarafın diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilerek hükmün fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği noktasında davacı lehine bozulduğunu, kıdem tazminatı yönünden kararın kesinleştiğini, bozma kararı üzerine ... 14. ... Mahkemesinin 2013/1130 Esas sayılı dosyasının 2020/412 Esas sayısını aldığını, işbu davanın ... 14. ... Mahkemesi 2020/412 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ederek bakiye kıdem tazminatı alacağının tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ... sözleşmesinin davacı tarafından istifa suretiyle sona erdirildiğini, davacının herhangi bir neden göstermeden istifa ettiğini, fazla çalışma yapmadığını, işyerinde normal mesai saatlerinin 09.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, davacıya ödenen ücretin içinde fazla çalışma ücretlerinin de olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde; asıl davadaki savunmalarını tekrarlayarak asıl davanın belirsiz alacak davası olduğunu, belirsiz alacak davasında ek dava açılmasının mümkün olmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02.03.2016 tarihli ve 2015/15 Esas, 2016/43 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin VI.1. maddesinde, davacıya ödenen ücretlere fazla çalışma ücretlerinin de dâhil olduğunun düzenlendiği, buna göre aylık 22,5 saate kadar (yıllık 270 saat) olan fazla çalışma ücretlerinin aylık ücrete dâhil olduğu; davacıya en son aylık ortalama 471,46 TL prim ödendiği, ödenen prim tutarının da aylık ortalama 14 saatlik fazla çalışma ücretini karşıladığı, neticede davacıya ödenen ücret ve prim tutarının, davacının 1 ayda yapmış olduğu 36,5 saatlik fazla çalışma ücretini karşıladığı anlaşıldığından, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı sonucuna varılarak fazla çalışma alacağına ilişkin talebinin reddine ancak davalı işyerinde 5 yıldan fazla hizmeti bulunan davacının tazminatlarından vazgeçecek şekilde işten ayrılması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından, bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem tazminatının davacının talebi ile bağlı kalınarak davalıdan tahsili gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2017/3407 Esas, 2020/433 Karar sayılı kararıyla; davalının tüm, davacının ise fazla çalışma alacağına yönelik itirazları dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra fazla çalışma alacağı yönünden davacının prim usulü çalıştığı ve yaptığı fazla çalışmaya bağlı olarak prim alacağına hak kazandığı, fazla çalışma alacaklarının zamsız kısmının maaş+prim usulünde ödendiği, zamlı alması gereken kısmının ise ödenmediği kabul edilerek 0,5 katsayıyla fazla çalışma alacağı hesabı yapılmak suretiyle fazla çalışma alacağının belirlenmesi gerekirken primin hak edilen fazla çalışma alacağını karşıladığı gerekçesiyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının teknik rapor ile tespit edilen sürelerde fazla çalışma yaptığı ve primle çalıştığı anlaşılmakla ek bilirkişi raporundaki giriş çıkış kayıtlarına ve 0,5 katsayı üzerinden hesaplama doğrultusunda fazla çalışma ücret talebinin kabulü gerektiği, davacının ... sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı feshettiği ayrıca kıdem tazminatı yönünden Yargıtayca bozma kararı verilmediği anlaşılmakla davacının kıdem tazminat talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; davacının fazla çalışma alacağının 0,5 katsayısı ile değil, 1,5 katsayısı ile hesaplanması gerektiği gerekçesi ile temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davalı vekili; açılan asıl ve birleşen davanın usulüne uygun olmadığı, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını, işyeri kayıtlarının davacının fiilen çalıştığı süreleri göstermediği, davacıya yapılan prim ödemelerinin fazla çalışma alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davacının ücretine fazla çalışma alacaklarının da dâhil olduğu, bu nedenle yıllık bazda 270 saatlik çalışmanın ücretin içinde olması gerektiği, haftalık 5,2 saati değil yıllık 270 saatlik çalışmanın dikkate alınması gerektiği, davacının fazla çalışma alacağına uygun bir indirim yapılmamasının hatalı olduğu, davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanamadığı zira davacının istifa ederek işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, arabuluculuk ücretinin Tarifeden yüksek belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçelerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl davada fazla çalışma alacağına, birleşen davada ise bakiye kıdem tazminatı alacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 41 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.