"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2020/476 E., 2022/327 K.
DAVA TARİHİ : 13.....2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 13.08.2010 tarihinden itibaren tır şoförü olarak çalışmaya başladığını, almış olduğu en son aylık net ücretin 1.300,00 TL olduğunu, alması gereken asgari geçim indirimi alacağının ödenmediğini, işyerinde yemek ve servis bulunduğunu, davacının haftanın 7 günü 07.00 - 21.00 saatleri arası, dinî ve millî bayramlarda da çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, davacının davalı işyeri yetkilisi H.Y.'nin yeğeni E.'den izin istediğini, cevaben " hiç kimse izin isteyemez" denerek işyeri yetkilisinin oğlu Y.K.Y. tarafından yanına çağrılıp sinkaflı kelimeler kullanılarak üstüne yüründüğünü, ... sözleşmesinin 31.05.2013 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının 2013 yılı Mayıs ayı ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2010 yılı Aralık döneminde işe başladığını, sözleşme gereği asgari ücretle çalıştığını, kendi özgür iradesi ve el yazısı ile ibraname düzenlendiğini, ücret ve asgari geçim indirimi alacağı olmadığını, işten ayrıldığını ve çalışmayacağını beyan ederek ... sözleşmesini kendisinin feshettiğini, hafta tatillerinde çalışmadığını, dinî ve millî bayram günlerinde çalışma yapılmadığını, fazla çalışmasının olmadığını, son dört aydır fazla çalışma yapıldığını ve bordrolara yansıtılıp banka hesaplarına ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.04.2016 tarihli ve 2013/494 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararı ile davacının ... sözleşmesi işveren tarafından haklı bir nedene dayanmadan ve bildirimsiz olarak feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı tanığı M.T.'nin beyanına göre davacının haftalık 10 saat fazla çalışmasının bulunduğu, hafta tatillerinde ve 29 Ekim Bayramı'nda çalıştığı, kullanılmayan yıllık izin alacağının ve ödenmeyen ücretinin bulunduğu gerekçesiyle bu alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne, asgari geçim indirimi alacağının ise reddine karar verilmiştir .
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli ve 2017/16164 Esas, 2020/8467 Karar sayılı kararıyla davacının ... sözleşmesinin kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ihbar tazminatının reddi gerektiği, fazla çalışma ve hafta tatili alacağı yönünden beyanları hükme esas alınan davalı tanığı M.T.'nin başka dosyada haftalık çalışma gününün 6 gün olduğunu beyan ettiği tespit edilmekle tanığın yeniden dinlenerek beyanı alındıktan sonra hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek tanık M.T.'nin beyanlarının tespiti için Bafra Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, ancak duruşma zaptının açılması sırasında tanık M.T.'nin vefat ettiği uyarısı verildiği, bu nedenle 03.03.2015 tarihli raporda (B) seçeneği hesaplaması doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti talebinin kısmen kabulüne, hafta tatili ücreti talebinin ve ihbar tazminatı talebinin reddine, bozma dışı hususlarda aynen karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davalı tanığının beyanında işverenin "Çık git." dediğini ifade etmesi nedeniyle ihbar tazminatının kabulü gerektiğini, fazla çalışma ve hafta tatili alacakları yönünden davalı tanığı vefat ettiğinden işçi aleyhine yorum yapılmaması gerektiğini, dosyadaki beyanına göre önceki hükmün doğru olduğunu beyanla davanın kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla ile hafta tatili alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi, 17, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.