"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının davalı vekilince temyizi üzerine, Dairemizce bozma kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2022 tarihli ve 2022/9-908 Esas, 2022/1733 Karar sayılı kararı ile direnme kararı usul ve kanuna uygun bulunarak bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacağın miktarına ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığını, davalı işverenin kamu hukuku tüzel kişisi olup 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği müvekkiline ilave tediye gerektiği hâlde ödemediğini ileri sürerek ilave tediye alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... (Vakıf) usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, ilerleyen aşamalarda kendisini bir vekille temsil ettirmiş ve davalı vekili duruşmada zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2018/807 Esas, 2020/697 Karar sayılı kararı ile; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında sayılan işyerlerinden olduğu, ilave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanının bu Kanun ile düzenlendiği, davalı Vakfın niteliği itibarıyla kamu kurumu vasfı taşıdığından davacıya ilave tediye yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/547 Esas, 2021/1607 Karar sayılı kararı ile; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının hukuki dayanağı, Vakıfların ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun yapısı açıklandıktan ve 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (7144 sayılı Kanun) 7 nci maddesi ile 09.06.2017 tarihli ve 2016/3 E., 2017/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında değerlendirme yapıldıktan sonra davacının 13.12.2012 (10.01.2005) tarihinde davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışmaya başladığı ve çalışmasının hâlen devam ettiği, kamu kurumu niteliği 3294 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun (3294 sayılı Kanun) 7 nci maddesine eklenen fıkra ile de açıklığa kavuşturulan davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğu, davalı tarafından sunulan, davacının imzası bulunan bordrolardaki ikramiye adı altında yapılan ödemelerin Yargıtay içtihatları kapsamında ilave tediye gibi kabul edilip dönemleri itibarıyla dışlanması gerektiği, bilirkişi raporunda mahsup işleminin buna göre yapıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince ilave tediye alacağının hüküm altına alınması isabetli olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 ... maddesi uyarınca kamu düzeni yönünden yapılan incelemede davalının harçtan muaf olmadığı hâlde harçtan muaf tutulmasının, dava şartı olan arabuluculuk ücretinin fazla hüküm altına alınmasının, davada ... davalı olmasına rağmen infazda tereddüt yaratacak şekilde davalılar ibaresinin kullanılmasının, ıslah dilekçesi ile dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz istenmesine rağmen talebi aşar şekilde tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin, kısmen kabul kararı verilmesine rağmen tam kabul gibi yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının bu nedenlerle kaldırılarak düzeltilmesine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2022/16 Esas 2022/583 Karar sayılı kararı ile; davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında olmaması sebebiyle, davacının 6772 sayılı Kanun'dan ... ilave tediye alacağına hak kazanmasının mümkün olmadığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair hüküm kurulması, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2021 tarihli ve 2016/(22)9-2292 Esas, 2021/1494 Karar sayılı ve 14.12.2021 tarihli ve 2018/(22)9-551 Esas, 2021/1662 Karar sayılı sayılı emsal kararlarında da aynı vasıftaki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğunun kabul edildiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taleplerin 7144 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin yürürlük tarihinden önceki döneme ilişkin olması ve müvekkili derneğin ... hukuk tüzel kişiliğine sahip ayrı işyeri olan bağımsız işveren olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2022 tarihli ve 2022/9-907 Esas, 2022/1732 Karar sayılı kararı kararı ile; kamu kurumu niteliği 3294 sayılı Kanun’un 7 nci maddesine eklenen fıkra ile de açıklığa kavuşturulan davalı Vakıf, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olup aksi yöndeki ... Daire bozma kararı yerinde bulunmamış, bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacağın miktarına ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu ilave tediye alacağının hesaplanmasına ve miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.
2. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 3294 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin uygulaması, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının ... hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız bir işveren olduğu ve kamu tüzel kişiliği de bulunmadığı göz önüne alınarak ilave tediye alacağından sorumlu tutulamayacağı yönünde ise de, Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2022 tarihli 2022/9-907 Esas, 2022/1732 Karar sayılı kararı ile usul ve kanuna uygun bulunduğu anlaşılmakla; davalının bu yöndeki temyiz itirazları inceleme dışı bırakılmıştır.
3. Somut uyuşmazlıkta davalı taraf davacının ilave tediye alacaklarının ödendiğini savunmuştur. Dosya kapsamındaki 02.05.2012 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde personele ödenecek aylık ücret, ikramiye ve diğer sosyal yardımları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun belirlediği ifade edilmiştir. Mahkemece değerlendirmeye alınmayan ikramiye tahakkukları olduğu gibi bireysel iş sözleşmesi hükmüne göre herhangi bir inceleme ve araştırma da yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı Vakıf tarafından davacıya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun kararı gereğince ikramiye ödenip ödenmediği araştırılmalı, ikramiye ödemesi yapıldığının anlaşılması hâlinde Fon Kurulu kararı gereğince "ikramiye" adı altında yapılan ödemelerin hesaplanan ilave tediye alacağından mahsubu suretiyle sonuca gidilmelidir.
4. Arabuluculuk faaliyeti, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiğine göre son tutanağın düzenlendiği 03.08.2018 tarihinden sonraki dönemler için dava şartı da gerçekleşmemiştir. Bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi de hatalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.