"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2267 E., 2022/2590 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/482 E., 2021/127 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; dava tarihi itibarıyla taraflar arasındaki ... ilişkisi sona erdiğinden verilen kararın ileri yönelik etkisinin bulunmadığı, ayrıca hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 21.527,14 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İştirakler Daire Başkanlığı nezdinde 01.01.2013 tarihinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladığını, 14.10.2018 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, bu tarihte emeklilik nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacıya haklı fesihten dolayı 18.000,00 TL kısmi yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, başkaca hiçbir ödeme yapılmadığını, en son ücretinin asgari ücret olduğunu, yol ve yemek ücreti aldığını, davacının davalı ... bünyesinde kadrolu işçiler ile aynı işi yaptığını, emir ve talimatların belediye görevlileri tarafından verildiğini, bu nedenle ... sözleşmesinde muvazaa bulunduğunu, davacının bu muvazaa sebebiyle kadrolu işler ile aynı haklara sahip olması gerektiğini, fazla çalışma yaptığını ancak ücretlerinin ödenmediği, davacının çalıştığı süre boyunca hafta tatillerini hafta içi günlerde kullandırıldığını, yıllık izinlerinin ise kullandırılmadığını, resmî ve dinî bayramların tamamında çalıştırıldığını sendika üyesi olduğunu, ücretinin sendikalı işçilerin seviyesine getirilmediğini, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma, ilave tediye, sendikal ikramiye, çocuk yardımı, bayram yardımı, yol yardımı, ücret farkı, risk ve sorumluluk zammı, yemek yardımı, ek gıda yardımı, yakacak yardımı, aile yardımı, giyim yardımı, temizlik yardımı, resmî ve dinî bayram tatili ücreti, hafta tatili (pazar mesaisi) ücreti, gece çalışması alacağı, eğitim yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, davacının muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, kadrolu sendikalı işçiler ile belediyeye bağlı iktisadi teşebbüste çalışan işçiler arasında toplu ... sözleşmesi ve statü farkı bulunduğunu, davacının ücret fark alacağı talebinde bulunduğunu, ancak emsal işçiler ile davacı işçinin toplu ... sözleşmesi ve statü farkı bulunduğunu, çalışma şartları, koşulları, sözleşmeleri vs. aynı olmadığını, hak ettiği işçilik alacaklarını aldığını bunu banka kayıtları ile puantaj kayıtlarında sabit olduğunu, davalı Belediyenin dava açılmadan evvel temerrüde düşürülmediğini, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.01.2013-14.10.2018 tarihlerinde davalı ... nezdinde çalıştığı, ... sözleşmesinin emelilik sebebi ile sona erdiği, davalı asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığının kabulü ile davalı Belediyenin alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesine göre hak kazanılan işçilik alacaklarından bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde sorumlu olduğu gerekçesiyle bakiye kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye, fark ücret, çocuk yardımı, yakacak yardımı, bayram yardımı, eğitim yardımı, fazla çalışma ücreti, gece çalışması alacağı, genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne; ilave tediye, aile yardımı, giyim yardımı, yol yardımı, hafta tatili ücreti, ek gıda yardımı, risk ve sorumluluk zammı, temizlik yardımı taleplerinin ise reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının çalışırken emir ve talimatları Belediye yetkililerinden aldığını, işyerinin bakım, gözetim, denetleme, çalışma saatlerinin düzenlenmesi vs. tüm işlemlerin davalı ... tarafından yapıldığını, ihale ile ... alan firmaların birkaç yılda bir değiştiği hâlde davacının aynı işyerinde, aynı işi yapmaya devam ettiğini, davalı ... ile alt işveren olarak gösterilen çeşitli ihale şirketleri arasındaki ihale işlemlerinin ucuz işçi çalıştırmak maksadıyla yapıldığını, davacının çalışmış olduğu işyerinde aynı veya benzer işi yapan kadrolu işçiler bulunduğunu, Mahkeme kararında muvazaa reddedilmesine rağmen herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini, Yargıtay içtihatlarına göre otobüs şoförü, temizlik işçisi ayrımı yapılmaksızın işçi temini maksadı ile yapılan tüm alt işveren asıl işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edildiğini, bilirkişi raporunun yasa ve usule aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkili lehine bir kısım alacakların hesabının yapılmamış olmasının yerinde olmadığını, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının alt işveren işçisi olduğundan davanın husumetten reddi gerektiğini, emsal Yargıtay içtihatlarında da muvazaa olgusunun kabul edilmediğini, hesaplanan alacakları kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 01.01.2013-14.10.2018 tarihlerinde alt işveren işçisi olarak davalı ... nezdinde çalıştığı, davacı 01.04.2018 tarihi itibarıyla kadroya geçtiğinden önceki çalışmalarından sulh sözleşmesi uyarınca davalı Belediyenin sorumluluğu bulunmamakta ise de bu konuda açık bir istinaf sebebi olmadığından tüm dönem yönünden davalı Belediyenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulmasının aksine bir değerlendirme yapılamadığı, hüküm altına alınan alacakların ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti miktarının yerinde olduğu; ancak yıllık izin ücreti alacağı yönünden yasal faize hükmedilmesi gerekirken en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin ve kıdem tazminatı, eğitim yardımı, yemek yardımı ve genel tatil alacakları yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; alt işveren asıl işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunu, davacı işçinin baştan itibaren davalı ... işçisi sayılması gerektiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların eksik olduğunu, müvekkili lehine bir kısım alacak kalemlerinin hesaplanmamış olmasının hatalı olduğunu, maddi tazminat davalarında kısmen kabul hâlinde davalı yararına hükmedilecek vekâlet ücretinin davacı yararına hükmedilen vekâlet ücretini geçemeyeceğini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi hâlinde ilave tediye ile birlikte bir kısım alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hüküm altına alınan alacakların eksik belirlenip belirlenmediği, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 32, 41, 44, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi.
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.