"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve katılma yolu ile davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 04.03.2003-14.08.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette genel müdür yardımcısı unvanıyla çalıştığını, davalı Şirket tarafından istifaya zorlandığını, kendisine istifa etmesi hâlinde kıdem tazminatı tutarında ödeme dâhil işçilik alacaklarının ödeneceği sözünün verildiğini, işten ayrılmak istemediği hâlde kendisine yapılan baskı ve kötü referans verilerek ... bulamayacağı korkusu ile haklarını aldığına dair bir ibraname de imzalayan davacı işçinin yazılı istifasını verdiğini, ancak kendisine taahhüt edilen ödemelerin hiçbirinin yapılmadığını, davalı Şirkette davacı işçi dışında aynı yöntemle istifa ettirilen başka çalışanların da olduğunu, ancak istifa eden diğer işçilere kıdem tazminatları ve diğer hak edişlerinin ödendiğini, davacı işçinin sayısız kez hafta tatili de kullanmadan çalıştığını, haftalık 25-40 saat, aylık 100-160 saat fazla çalışma yaptığını, davacı işçinin tam olarak bilmemekle birlikte kullanmadığı 70 günü ... yıllık izninin bulunduğunu, buna ilişkin yıllık izin ücreti alacağının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacı işçinin davalı Şirkette birinci derece imza yetkili ve işveren vekili olduğunu, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, ücretine fazla çalışma ücretinin de dâhil olduğunu, davacının davalı Şirkette çalıştığı süre boyunca hak ettiği hâlde kullanmadığı yıllık izin hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin 12 yılı ... kıdemi bulunduğu ve prim ödeme ... sayısının 4441 olduğu değerlendirildiğinde, kıdem tazminatı alma hakkı bulunan bir işçinin ... sözleşmesini istifa sureti ile sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, davacı işçinin operasyondan sorumlu genel müdür yardımcısı sıfatı ile çalıştığı, davalı Şirkette üç ayrı genel müdür yardımcısının bulunduğu, söz konusu kişilerin Yönetim Kuruluna ve genel müdüre bağlı çalıştıkları bir arada değerlendirildiğinde; davacının üst düzey yönetici olmadığı, bu sebeple ispatlanan fazla çalışma süreleri bakımından fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı, davalı tarafça dosyaya izin bordroları ibraz edilmediğinden davacının izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince davalı vekili lehine hükmedilen ret vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekili; davacının yaptığı davalı ... zarara uğratan işlemler neticesinde yapılan teftiş incelemesi sonucunda davacının istifa etmek suretiyle ... sözleşmesini feshettiğini, davacının istifa dilekçesinde emeklilik nedeniyle istifa ettiğini belirtmediğini, davalı Şirkete emekliliğe hak kazandığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından düzenlenen herhangi bir belge de ibraz edilmediğini, davacının 14.08.2015 tarihinde istifa ettikten sonra 09.09.2015 tarihinde SGK'dan sigortalılık ve prim ... sayısını gösteren bir yazıyı temin ederek dosyaya ibraz ettiğini, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda ve ... taraflı olarak hesaplanan fazla çalışma ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının davalı Şirkette genel müdür yardımcısı sıfatıyla ve yüksek ücretle çalıştığını, çalışma saatlerini kendisinin tayin ettiğini, davacının varsa kendi inisiyatifiyle yapmış olduğu fazla çalışmalar bakımından işverenin sorumlu tutulamayacağını, hesaplanan fazla çalışma ücretinin davacıya ödenen primden mahsup edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının davalı Şirket nezdinde yıllık izin alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hakkındaki soruşturmayı bertaraf etmek için istifa dilekçesi verdiği, istifa dilekçesinde ... bir nedene dayanılmadığı ve dilekçenin genel ibareler içeren bir istifa dilekçesi olduğu, davacının hizmet süresi ve pozisyonu dikkate alındığında istifa dilekçesinin bizzat kendisi tarafından el yazısı ile yazılıp imzalanmış olması nedeniyle el yazılı olarak verdiği istifa dilekçesinin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayabilecek konumda olduğu, nitekim davacı tanıklarının davacının baskıya uğradığına, zorlandığına, bu sebeple istifa dilekçesinin baskı altında alındığına dair beyanlarının bulunmadığı, istifanın haklı bir sebebe dayanmadığı, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığı, davacının pozisyonu itibarıyla hem birinci derecede imza yetkisine sahip üst düzey yönetici pozisyonunda olması, hem görev tanımı belgesindeki görev kapsamı hem de davacı tanıklarının beyanları dikkate alındığında davacının çalışmasını kendisinin ayarladığı, davacıya bu konuda ... ve talimat verildiğine dair delillerin sunulmadığı, fazla çalışma yaptığı yönündeki ispat yükü üzerinde olan davacının bu hususu ispatlayan bir delil sunamadığı, prim almak için yapılan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirilmeyeceği, üst düzey yönetici olarak görev yapan ve kendi insiyatifinde çalışma zamanını kendisi ayarlayan davacının fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği dikkate alınarak fazla çalışma ücret talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının reddine; yıllık izin ücreti alacağının kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin kıdem tazminatını alma olanağına sahip olduğu, davalı Şirkette 12,5 senelik hizmet süresi ve ciddi anlamda birikmiş tazminatı olduğu düşünüldüğünde, kıdem tazminatı almadan istifa yolu ile işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun bir davranış olmadığı, tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde müvekkilin tazminatlarının ödeneceği vaadiyle irade fesadına uğratıldığı ve istifa ettirildiğinin ... olduğu, davacının yoğun bir şekilde fazla çalışma yaptığı, çalışma saatlerini kendisinin belirlemediğini, primin fazla çalışma ile ilişkisi olmadığının ortaya konduğunu, fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 30 ila 36 ncı maddeleri, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.