"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3787 E., 2022/5128 K.
DAVA TARİHİ : 02.09.2021
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 67. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/137 E., 2022/141 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacak kalemlerinin belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle belirsiz alacak davasıyla talep edilemeyeceğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca bağıtlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan ... sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığından hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; bilirkişi raporuna karşı her iki tarafça da eksiklikler giderildikten sonra ek rapor alınması talep edildiği hâlde Mahkemece ek rapor talepleri reddedilerek ıslah için bir haftalık süre verilip bu süre geçtikten sonra sunulan ödeme belgeleri dikkate alınarak davanın kısmen kabul edilmesinin işçi lehine yorum ilkesi ile usul ilkelerine aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin haksız olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, davacının hiçbir hak ve alacağı olmadığını, hükmedilen faizin türü ve başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesi ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı KHK hükümlerine göre belirlendiğini, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını, hükmedilen faizin türü ve başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, talep edilen ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacaklara uygulanması gereken faizin türü ve başlangıç tarihi ile vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
'un 1 vd. maddeleri.
3. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13 ve 22 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü uyarınca, ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenen 01.01.2021 tarihindeki temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulandığı anlaşılmaktadır. Ancak arabuluculuğa başvuru tarihinin 2021 yılının Mart ayı olduğu dikkate alındığında, bu tarih itibarıyla henüz 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi imzalanmamıştır. Bu hâlde 08.09.2021 tarihinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin somut davada uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde de bu toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmasına yönelik bir talep bulunmamaktadır. Bu açıklamalara göre arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin ve dava dilekçesinde talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanması hatalıdır. Diğer taraftan dosya kapsamında 2021 yılında davalı tarafından toplu ... sözleşmesi farklarına ilişkin yapılan ödemelerin belgeleri yer almaktadır. Söz konusu ödeme miktarları hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamada dikkate alınmış olup buna göre 01.01.2021 tarihi ve devamındaki dönem yönünden ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarına ilişkin herhangi bir fark çıkmadığı anlaşılmaktadır. Davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için hüküm altına alınmış bir alacak miktarı bulunmadığından; yukarıda belirtilen hatalı tespit ve hesaplama sonuç itibarıyla bozma sebebi yapılmamıştır.
3. Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince hükmedilen avukatlık ücreti kabul ya da reddedilen tutarı geçemez.
4. İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasında davalı lehine 1.445,21 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Dosya içeriğindeki dava ve ıslah dilekçelerine göre davacının toplam reddedilen alacak miktarı 445,21 TL'dir. İlk Derece Mahkemesince, aynı gün seri mahiyette 49 adet dava dosyasının karara çıkarıldığı belirtilerek karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre taraflar lehine %50 oranında vekâlet ücretine hükmedildiği de dikkate alındığında; davalı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti 222,60 TL'dir. Bunun yerine yazılı miktarda hükmedilen vekâlet ücreti hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan "1.445,21 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "222,60 TL" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.