Logo

9. Hukuk Dairesi2023/3708 E. 2023/5342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti ile kira yardımı alacaklarının davalıdan tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresinin tespitinde SGK kayıtlarının esas alınması gerekirken hatalı olarak dava dilekçesinde belirtilen tarihin esas alınması ve ikramiye ödendiğinin ispatlanamamasına rağmen giydirilmiş ücrete dahil edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.08.1991 tarihinde davalı Kurumda ... olarak işe başladığını, emeklilik nedeni ile ... sözleşmesini feshettiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti, eşit davranma ilkesine aykırılık nedeni ile oluşan kira bedeli alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının çalışma süresine ilişkin iddiasının doğru olmadığını, kıdem tazminatının ödendiğini, davacının diğer taleplerinin ise haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.11.2014 tarihli ve 2012/704 Esas, 2014/617 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, denetime elverişli bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğu, davalı işveren ile aralarında kira yardımı yapılacağına dair bir anlaşma olmadığından bir başka çalışanın lojman imkânından yararlanıyor olması işverenin eşit davranma ilkesine aykırı davranış niteliğinde olmadığından davacının kira alacağına yönelik talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 22.03.2018 tarihli ve 2015/11014 Esas, 2018/6049 Karar sayılı kararıyla; tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin davanın tarafının tüzel kişiliği bulunmayan okul müdürlüğü, huzurevi müdürlüğü gibi idari birimler değil, T.C. ... olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin davalı sıfatı ile T.C. Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edilmesi, usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanması ve delilleri toplandıktan sonra sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05.03.2019 tarihli ve 2018/150 Esas, 2019/101 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, Mahkemenin bozulan kararı ve Yargıtay bozma ilâmının Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği, davalı tarafından hiçbir cevap verilmediği, herhangi bir delil sunulmadığı, tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirilerek önceki kararda hükmedilen kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı ve fazla çalışma alacağının yine %35 hakkaniyet indirimi yapılarak kabul edildiği, önceki kararda her ne kadar ... ... ve genel tatil alacağı yönünden hakkaniyet indirimi yapılmamış ise de bu alacak kaleminin de tanık beyanlarına göre hesaplanmış olması dikkate alınarak bu alacağa da aynı orada hakkaniyet indirimi yapıldığı, kira alacağına dair talebin önceki gerekçeler yerinde bulunarak yine reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 12.09.2019 tarihli ve 2019/5474 Esas, 2019/15786 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmında işaret edilen ... hasma tebliğ yapılmadan bozmaya uyulması konusunda karar verilmesi ve duruşma günü bildirilmeden esastan karar verilmesinin davalı Bakanlığın hukuki dinlenme hakkının ihlali mahiyetinde olduğu, Mahkemece davalı Bakanlık vekiline, dosyadaki vekilinin/vekillerinin artık vekil olmadığının anlaşılması halinde ise davalı asıl Bakanlığa duruşma gününün tebliği ile taraf teşkili sağlanıp, bozmaya uyulup uyulmayacağı hakkında karar verilerek varsa deliller usulüne uygun şekilde toplandıktan sonra sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlık vekiline cevap dilekçesini sunmak ve delillerini ibraz etmek üzere kesin süre verildiği, tüm deliller toplandıktan sonra dosya hesap bilirkişisine tevdii edilerek yeniden rapor alındığı, davacının davalı işyerinde 05.08.1991 - 03.09.2012 tarihleri arasında 21 yıl, 29 ... hizmeti olduğunun anlaşıldığı, yemek ücreti ve ikramiyenin giydirilmiş brüt ücret hesabında dikkate alındığı, davacının ... sözleşmesinin kıdem tazminatı gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat külfeti altında bulunan davalı işverenin bu yükümlülüğünü yerine getiremediği, işveren tarafından yapılan 32.156,00 TL ödemenin mahsubuyla hesaplanan kıdem tazminatı alacağının kabulü gerektiği, dosya kapsamından ve dinlenen tanık anlatımlarından davacının fazla çalışma ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu, takdiren %30 hakkaniyet indirimi uygulandığı, davacının kullandırılmayan 266 günlük yıllık izin alacağı bulunduğu, davacı ile davalı işveren arasında kira yardımı yapılacağına dair bir anlaşma olmadığı anlaşılmakla kira alacağına dair talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kıdem tazminatı alacağında giydirilmiş ücret hesabında kira parasının da dikkate alınması gerektiğini, fazla çalışma ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti hesabı yönünden önceki kararlarda davacı lehine kazanılmış hak oluştuğunu, takdiri indirimin yüksek uygulandığını, kira parası alacağının reddinin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu, dava dilekçesinde 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 5 ... maddesi denilmiş ise de hukuki vasıflandırmayı hâkimin yapması gerektiğini, kira parası alacağının reddinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının 01.02.1993 - 03.09.2012 arasında kesintili çalıştığını, hizmet süresinin tespitinde davacının beyanı gibi 05.08.1991 tarihinin esas alınmasının hatalı olduğunu, davacıya yol ve yemek ücreti haricinde bir ödeme yapılmadığını, giydirilmiş ücret hesabını kabul etmediklerini, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını ve alacağının bulunmadığını, davacının yıllık izin alacağının bulunmadığını, davacının günde 9 saat aralıksız çalıştığının kabulünün hatalı olduğunu, takdiri indirimin daha fazla olması gerektiğini, davacının çalıştığı genel tatillerde üretimi teşvik primi aldığını, alacaklara işletilen faizin başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hizmet süresinin ve giydirilmiş ücretinin tespiti, kıdem tazminatı hesabı, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı hesabı ve alacaklardan yapılan indirim oranı, yılık izin alacağı ile kira yardımına hak kazanıp kazanmadığı ile alacaklara uygulanan faizin başlangıç tarihi hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un 8 ..., 32 nci, 34 üncü, 41 ..., 44 üncü, 53 ve 59 uncu maddeleri, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 393 üncü ve 405 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İşyerinde işe başlama süresi ile işten ayrılma süresinin ve aralıklı çalışma olup olmadığına dair ispat yükü, işçi üzerindedir. İşe giriş bildirgesi, Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) kayıtları, işyeri şahsi sicil dosyasındaki deliller, işçinin banka hesabına yapılan ödemeleri gösteren kayıtlar işe giriş ve çalışma süreleri yönlerinden önemli delillerdir. Yazılı delil olmaması durumunda işyerinde o dönemde çalışmış olanların tanıklıkları ile de hizmet süreleri ispatlanabilir.

... sözleşmesinin varlığı ve hizmet süresinin ispatı kamu düzenini ilgilendirdiğinden hâkimin resen araştırma yükümünden söz edilebilir.

3. İkramiye, 4857 sayılı Kanun'da açıkça düzenlenmemiş olsa da 6098 sayılı Kanun'un 405 ... maddesinde, karşılıklı anlaşma veya çalışma koşulları ya da işverenin ... taraflı taahhüdü ile ikramiye hakkının doğabileceği öngörülmüştür. 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinin ilk fıkrasına göre genel anlamda ücret, bir kimseye bir ... karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanun'da ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki “… banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının ...” ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, prim ve ikramiye ücretin eki olarak 4857 sayılı Kanun'da ifadesini bulmuştur.

4. İkramiye ... ya da toplu ... sözleşmeleri ile kararlaştırılabilir. ... sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence ... taraflı olarak düzenli şekilde ikramiye ödemesi de yapılabilmektedir. İkramiye ücretin eki olarak kabul edildiğinden ücrette olduğu gibi ikramiye verildiğine ilişkin ispat yükü işçi üzerindedir. İspat edildiği takdirde; 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesine göre asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulacağından giydirilmiş ücret hesabında dikkate alınabilecektir.

5. Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde ve temyiz dilekçesi dâhil yargılama sırasında verdiği dilekçelerinde 05.08.1991 - 03.09.2012 arasında 20 yıl, 28 ... çalıştığını iddia etmiştir. Davacının SGK kayıtlarında işyerine giriş tarihi 01.01.1992'dir. Davacının belirttiği 05.08.1991 - 03.09.2012 tarihleri arasındaki çalışma süresi 21 yıl, 28 ... olup dosya kapsamı incelendiğinde davacı tarafından hesaplama hatası yapıldığının kabulünü gerektirecek herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Aksine davacı tanığı; "Davacı benim ... arkadaşımdı. Birlikte 20 yıl öğretmenler ... evinde birlikte çalıştık." şeklinde beyanda bulunarak kayıtları doğrulamıştır. Dosya içeriğinde bulunan yıllık izin belgelerinde de davacının çalışma süresinin kayıtlardaki gibi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının iddia ettiği tarihte davalı tarafından ödeme yapıldığına ilişkin belge de bulunmamaktadır. Bu itibarla, Mahkemece davacının hizmet süresi başlangıcının kayıtlardaki gibi 01.01.1992 olarak kabul edilmesi gerekirken 05.08.1991 tarihinin esas alınması bozmayı gerektirmiştir.

6. Dosya kapsamına göre davacının dava dilekçesinde, yemek ücreti ve yılda bir ücret ikramiyenin ikiye bölünerek verildiğini iddia ettiği, Mahkemece dinlenen davacı tanıklarının ve davalı tanığının ikramiye ödendiğine ilişkin beyanlarının bulunmadığı, ikramiyenin ödendiğine dair banka kaydı, bordro vb. belgenin de bulunmadığı, görülmektedir. Bozmadan önce alınan bilirkişi raporlarında sadece yemek ücreti eklenerek giydirilmiş ücretin hesaplandığı ve davacının da ikramiye ödendiği ve hesaplamada dikkate alınması gerektiği yönünde itirazının ve temyizinin olmadığı anlaşılmaktadır.

7. Bu itibarla işyerinde ikramiye ödemesi yapıldığı davacı tarafça ispatlanamamasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda ne şekilde kabul edildiği belirtilmeksizin davacının iddiası gibi ikramiyenin hesaplanarak giydirilmiş ücrete dâhil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.