"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1289 E., 2022/1588 K.
DAVA TARİHİ : 27.03.2014
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında ... 5. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 11.997,25 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1994 yılında Sabah grubunda çalışmaya başladığını, ilk iki sene basın kartı başvurusu yapılmadığını, Kasım 1996'da NTV'de çalışmaya başlaması ile birlikte basın kartı başvurusunun gerçekleştiğini, müvekkilinin NTV'de dört seneden daha uzun bir süre haber muhabirliği ve program sunucusu olarak çalıştığını, NTV'deki yönetim değişikliği ile NMC Medya tarafından görevlendirildiğini, NTV'de hazırlayıp sunduğu Sesler ve Renkler programıyla CNN ...'e geçiş yaptığını, programın 1,5 yıl sürdüğünü, bu programın yanı sıra sayısız haber, 23 Nisan yayını, özel günler ve yılbaşı özel programı sunuculuğu da gerçekleştirdiğini, Ağustos 2003'te uluslararası gazetecilere verilen bursla ödüllendirildiğini, 2005 yılının Ocak ayında ...'ye döndüğünü, müvekkilinin 2014 yılının Ocak ayı sonuna kadar kesintisiz olarak program çekmeye, metin yazmaya, sunuculuklar yapmaya devam ettiğini, 31.01.2014 günü müvekkiline programının yayından kaldırılacağının bildirildiğini, son ücretinin 6.500,00 TL olduğunu, haksız olarak ... sözleşmesi feshedilen müvekkiline kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmediğini, izin ücretlerinin, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram genel tatil ve bu alacakların geç ödenmesinden kaynaklı %5 fazlası ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun'a (5953 sayılı Kanun) tâbi bir ilişki bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin serbest meslek erbabı olarak hazırladığı programların CNN ... logolu televizyon kanalında yayınlanması ile sınırlı olduğunu, davacı ile müvekkili Şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının fazla çalışma, genel tatil ve bayramlarda çalıştığına yönelik iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davacının gerek müvekkili Şirkette hizmet sözleşmesine dayalı bir çalışması olmaması gerekse önceki işverenlerden kıdem tazminatı almış olması nedeni ile kıdem tazminatı talebinde de bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 5. ... Mahkemesinin 01.12.2017 tarihli 2014/176 Esas, 2017/472 Karar sayılı kararı ile; yapılan değerlendirmeler ışığında davacının Ekim 2001 ile Ocak 2014 dönemine ilişkin olarak 5953 sayılı Kanun'a tâbi olarak çalıştığı, davacıya son ödenen aylık net ücretin 6.500,00 TL, brüt ücretin ise 8.769,59 TL olduğu, 5953 sayılı Kanun'da kıdem tazminat tavanı öngörülmediği için miktarın tamamının esas alınması gerektiği, davacının önceki dönem çalışmaları sonlandırılarak tazminatlarının alındığı, dolayısıyla tekrar bu döneme ilişkin olarak hesaplama yapılmasının uygun olmadığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar ışığında davacının kıdem tazminatı alacağının 40.614,13 TL, bir aylık ihbar ücreti karşılığı 6.500,00 TL, yıllık izin ücreti alacağı yönünden ise toplam 6 hafta her yıl için izin hakkının bulunduğu, yine 5953 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi uyarınca kullandırılmayan izin karşılıklarının 2 katı olarak ödeneceği hüküm altına alındığından toplam 68.600,00 TL izin ücreti alacağının bulunduğu, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının tanık beyanları ile ispatlandığı, bu itibarla davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarından takdiren %30 oranında indirim yapıldığı, bu alacaklar yönünden istenen %5 gecikme tazminatlarının uygulamada asıl alacak tutarının 4-5 katını aşamayacağı, indirimlerin bu oranlarda yapılması gerektiği belirtildiğinden davacının fazla çalışma ücret alacağına ilişkin talep edebileceği 105.950,00 TL'den takdiren %75 oranında indirim yapılarak neticeten 26.487,50 TL, yine hafta tatili %5 gecikme tazminat tutarı olan 39.980,00 TL'den de yine %75 oranında indirim yapılarak 9.995,00 TL olmak üzere her iki %5 gecikme tazminatlarının asıl alacak tutarının 3-3,5 katı civarında olacak şekilde tespit edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli 2018/681 Esas, 2021/2493 Karar sayılı kararı ile; davacının gerek davacı tarafça sunulan yazılı delil ve belgeler gerekse dosya kapsamındaki diğer deliller gözönüne alındığında davalı Şirkete bağlı TV kanalında TV program yapımcısı ve sunucusu olarak görev yaptığı, yine CNN İnternational ...'den haber sunduğuna ilişkin dergi yazısı ve haber niteliğinde röportaj niteliğindeki 01.08.2012 tarihli gazete kupürü değerlendirildiğinde davacının basın mensubu olarak değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ibranamenin 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen geçerli bir ibraname olduğu gözetildiğinde bu ibranameye itibar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ibra tarihinden önceki dönem yönünden tasfiye söz konusu olduğundan son işveren davalının bahse konu hizmet dönemine ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı yönünden sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı, son işveren yönünden 01.....2009 tarihinden sonrası için hizmet süresinin belirlenmesinde ve davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağının değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının hizmet süresine göre 6 hafta üzerinden ve yine aynı Kanun'un 29 uncu maddesine göre iki kat üzerinden davacının hak kazandığı ve kullandırılmadığı anlaşılan yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, davacının yaptığı işin niteliği gereği ...'da bulunduğu günlerde günde 2 saat fazla çalışma yaptığı ve ayda 2 hafta tatilinde de çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, davada Anayasa Mahkemesinin iptal kararının uygulanması gerektiği, buna göre hüküm altına alınan fazla çalışma %5 fazlalığı alacağının ve hafta tatili çalışma %5 fazlalığı alacağının ayrı ayrı reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.03.2022 tarihli 2022/696 Esas, 2022/2700 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının yaptığı programların haber programı niteliğinde olmadığı, 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun gereği özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların 5953 sayılı Kanun kapsamında olacağının belirtildiği, buna göre davacının bu kapsamda çalışmadığı anlaşıldığından çalışmasının 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında kabul edilmesi gerektiği, davacının ilk olarak 15.....2010 tarihinde davalı Şirket ile telif sözleşmesi imzaladığı, davacı tarafın 31.05.2009 tarihli ibraname ile işten ayrıldıktan sonra kesintisiz olarak davalı Şirkette çalışmaya devam ettiğini ispatlayamadığını, buna göre davacının hizmet süresinin 15.....2010 tarihinde başladığının kabulü gerekmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacının 4857 sayılı Kanun kapsamında çalıştığının ve hizmet süresinin 15.....2010 tarihinde başladığının kabul edileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının basın çalışanı olduğunu, yargılama devam ederken 5953 sayılı Kanun'da yapılan değişikliğin de dikkate alınarak tespit yapılması gerektiğini, ihbar tazminatı bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hakkın varlığının söz konusu olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine 13.790,17 TL ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yalnızca 6.500,00 TL'ye hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarına indirim uygulanmasının hakkın özüne dokunulması anlamına geldiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının 5953 sayılı Kanun kapsamında çalışan olup olmadığı ve ihbar tazminatı alacağının miktarı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri, 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bozma sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince davacının 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışan olduğu kabulü ile alacaklarının hesaplanması için bilirkişi raporu alınmış ve davacının ihbar tazminatı bu raporda net 13.790,17 TL olarak hesaplanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gerekçesi ile net 6.500,00 TL ihbar tazminatını hüküm altına almış ise de davacı tarafın İlk Derece Mahkemesince verilen kararı istinaf ettiği ve istinaf itirazları arasında ihbar tazminatının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle yeniden kurduğu hükmü de temyiz etmiş olup bu hâlde ihbar tazminatı bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmamıştır. Hâl böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince davacının hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tutar gibi ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, bozma kararına uyulduğuna göre bundan sonra yapılacak ...; bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, bozma ile hükümsüz hâle gelen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu tekrardan incelenerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi ve bu doğrultuda hüküm oluşturulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.