Logo

9. Hukuk Dairesi2023/3816 E. 2023/3077 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika şube başkanının istifa dilekçesinin işleme konulmasıyla görevden alınmasına ilişkin sendika yönetim kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, istifanın geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının istifa dilekçesinin verildiği tarihten çok sonra işleme alındığı, davalı sendikanın davacının çalışmaya devam etmesine ses çıkarmayarak istifanın verildiği tarih itibarıyla hüküm ve sonuç doğurmasını engellediği ve davacının istifa iradesinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4116 E., 2022/4550 K.

DAVA TARİHİ : 25.03.2020

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddi,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile asıl ve birleşendavanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 49. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/635 E., 2022/482 K.

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : ... 35. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/240 E., 2020/92 K.

Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin asıl ve birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince birleşen dosya bakımından davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, asıl dava bakımından davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl dava bakımından davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikanın 24.12.2017 tarihinde yapılan Seydişehir Şube seçimlerinde şube başkanlığı görevine seçilmiş olduğunu, görevini 10.01.2018 tarihinden itibaren yerine getirmekte olduğunu, Sendikanın teamülleri gereğince Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından şube başkanı ve şube yönetim kurulu üyeleri dâhil istifa dilekçesi alındığını, davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun 18.03.2020 tarihli ve 124 No.lu kararı ile işleme konulduğu belirtilen istifa dilekçesinin seçim sonrası 2,5 yıl önce alınan dilekçe olduğunu, müvekkilinin iradesi dışında işleme konulduğunu, müvekkili tarafından ... ilişkisinin telkini gereği, iradesi dışında kullanılmamak üzere 24.12.2017 tarihinde yapılan Seydişehir Şube seçimlerinden sonra verilmiş olan (her şube başkanından ve yönetiminden alınan) ve üzerinden 2,5 yıl geçmiş bir belgenin yeni verilmiş gibi işleme konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun 18.03.2020 tarihli ve 124 No.lu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikaya 14.05.2020 tarihinde e-Devlet üzerinden üyelik talebinde bulunduğunu, üyelik talebinin reddine ilişkin 09.....2020 tarihli ve 492 YK Karar sayılı Yönetim Kurulu kararının müvekkiline 11.....2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ilgili Yönetim Kurulu kararındaki gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını, davacının şube başkanlığını sonlandırması sonucu üyeliğinin düştüğünü, yapılacak bir seçim sonucu üyeliği bulunmayan davacının aday olamayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun 09.....2020 tarihli ve 492 No.lu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bizzat kendi el ürünü dilekçesi ve imzasıyla, özgür irade ve istemiyle istifa dilekçesi vermek suretiyle yürütmekte olduğu görevinden istifa ettiğini, istifa dilekçesinin el yazısıyla kaleme alındığını, altındaki imzanın da bizzat davacıya ait olduğunu, herhangi bir irade fesadı iddiasının söz konusu olmadığını, davacının özgür iradesiyle ve isteğiyle bizzat kendi el yazısıyla kaleme alarak imzaladığı müvekkili Sendika Genel Merkezine ulaştırdığı istifa dilekçesinin hukuki sonucuna katlanmak yerine anılan dilekçenin geçersizliğini ileri sürmesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; Genel Yönetim Kurulu kararında da işaret edildiği üzere davacının müvekkili Sendika ve yöneticilerini küçük düşürücü, aşağılayıcı, itibarını zedeleyici eylem, işlem, tasarruf, paylaşım ve ifadelerde bulunduğunu, bunların aynı zamanda Sendika Ana Tüzüğü'nün de ihlali anlamına geldiğini, sendika üyelik başvurusunu reddetme/kabul etmeme işlem ve yaptırımının haklı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre Sendika Genel Merkezinin 18.03.2020 tarihli ve 124 numaralı kararı ile davacıya ait şube başkanlığı ve şube yönetim kurulundan istifa dilekçesinin işleme konulduğu, Sendika ile alışverişte bulunan esnaflardan A.Ş.'nin davacıdan alacaklarını tahsil edemediği, yazılı ve sözlü başvurular üzerine sonradan H.K. tarafından 03.....2020 günü ödemelerin yapıldığı yönünde imzalı beyan verdiği, E... Ltd. Şti. yetkilisi Z.E. tarafından imzalanan evrakta davacı tarafından sendika borçlarının ödenmediği, davacı tarafından yazıldığı ve imzalandığı hususunda taraflar arasında çekişme bulunmayan istifa dilekçesinin işleme konulmasının usule ve mevzuata uygun olduğu, davacının yönetici sıfatını haiz olduğu, baskı ve zorlamaya tâbi tutulamayacağı değerlendirilerek 18.03.2020 tarih ve 124 numaralı kararın iptaline yönelik talebin reddine karar verildiği, sendika üyeliğine verilen önemin ... ve uluslararası kanunlar ile düzenlendiği ve korunduğu, yine doktrinde de buna ilişkin tespitlerin yapıldığı değerlendirilerek üyelik başvurusunun reddine dair işleminin hukuka aykırı ve ağır bir yaptırım olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararında usule uygun gerekçeye yer verilmediğini, taraflarınca sunulmuş olan belgeler hiçe sayılarak dava konusu ile alakalı olmayan alacak borç ilişkisi mevzuları ve davalı Sendikanın Yönetim Kurulu üyesinin beyanına (davalı beyanı) göre hüküm tesis edilmiş olduğunu, müvekkilinin şahsi olarak esnafa borçlu olduğu bir durumun söz konusu olmadığını, Sendika Genel Merkezinden şubelere ödenekler gelmekle bu ödeneklerde belirtilen karar doğrultusunda mali sekreter H.K. tarafından harcama yapılan esnafa ödenmekte olduğunu, el çektirilmesinden sonra ödemelerin yapılmamasından davacının döneminde mali sekreter ve kendi döneminde başkan olduğu H.K.'nın sorumlu olduğunu, başkanlık görevinden el çektirilmesi ve bundan sonra H.K.'nın şube başkanlığına Genel Merkez tarafından getirilmesinin tesadüfler zinciri olup olmadığını Başkanlığın takdirlerine sunduklarını, istifa dilekçesinin şube başkanlığı görevine geldiğinde yani 2,5 yıl önce teamüller gereği iradesi dışında işlem yapılmayacağına inandırılarak alınan dilekçe olduğunu, sundukları whatsapp kayıtlarının iddialarını doğruladığını, müvekkilinin, Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulu kararını şifahen 18.03.2020 tarihinde öğrendiğini, öğrenir öğrenmez Seydişehir Noterliğinin 19.03.2020 tarihli ve 03233 yevmiye No.lu ihtarnamesini Genel Merkeze göndermiş olduğunu, müvekkili ile aynı konumda bulunan dilekçelerinde belirttikleri kişilerin de noter ihtarnamesi keşide ederek alınan istifa belgesinin aleyhine kullanılmamasını istemiş olduklarını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle asıl davaya ilişkin ret kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın üyeliğe kabule ilişkin bölümünün dosya kapsamına ve hukuki duruma aykırı olduğunu, davadaki tüm iddia ve taleplerin açıkça haksız ve yersiz olup davanın tümüyle reddi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle birleşen davaya ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusu bakımından; birleşen dosyadaki davacının davalı Sendikaya üyelik başvurusunun reddine ilişkin olarak Mahkeme tarafından verilen kararın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davalı bakımından kesin olup istinafa konu edilemeyeceği anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

2. Davacı tarafın istinaf başvurusu bakımından; dosya kapsamında mevcut olan istifa dilekçesinde tarih bulunmadığı, üzerinde Sendika Genel Merkezinin kaşesi ve 18.03.2020 tarihi ve 2164 kayıt numarasının yer aldığı, davacının istifa iradesi olmadığına ilişkin olarak karşı tarafa göndermiş olduğu 19.03.2020 tarihli noter ihtarnamesi, Mahkemece dinlenen taraf tanıklarının ağırlıklı beyanları birlikte dikkate alındığında, davacının vermiş olduğu istifa dilekçesinin verildiği tarihten çok sonra işleme alındığı gibi davalı Sendika yönetimine verilen istifa dilekçesinin anında hüküm ve sonuç doğurması gerektiği hâlde davalı Sendikanın davacının çalışmaya devam etmesine ses çıkarmayarak istifanın verildiği tarih itibarıyla hüküm ve sonuç doğurmasının engellendiği, davacının çalışmaya devam ettiği, istifa dilekçesinin işleme konulduğu tarih itibarıyla davacının istifa iradesinin olmadığı, bir başka deyişle davacının iradesini yansıtmayan ve geçerliliğini yitirmiş olan istifa dilekçesinin sonuç doğurmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava bakımından davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istifanın kabul edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, istifa beyan ve iradesinin hüküm ve sonuç doğurması için müvekkili Sendikanın kabulüne ihtiyaç olmadığını, müvekkili Sendika yöneticilerince Sendika içi prosedürün ikmali için gerekli olduğundan bahisle söz konusu istifa dilekçesinin kabul edilmesi ve bu yönde karar alınmasının istifa irade ve beyanının ortaya konulmasıyla ortaya çıkan hukuki sonucu değiştirecek nitelikte olmadığını, davacının istifa iradesini ortaya koymasıyla buna bağlı hukuki sonuçların başkaca herhangi bir işlem veya tasarrufa bağlı olmaksızın kendiliğinden meydana geldiğini, ortada iptal istemine konu olabilecek müvekkili Sendika işlemi veya tasarrufu olmadığını, davacının bizzat kendi el ürünü dilekçesi ve imzasıyla, özgür irade ve istemiyle istifa dilekçesi vermek suretiyle yürütmekte olduğu görevinden istifa ettiğini, istifa dilekçesi el yazısıyla kaleme alındığı gibi altındaki imzanın da bizzat davacıya ait olduğunu, herhangi bir irade fesadı iddiası veya durumunun da söz konusu olmadığını, esasen binlerce işyeri çalışanı ve sendika üyesi arasından müvekkili Sendika Seydişehir Şube Başkanlığına aday olup bu göreve seçilen ve belli bir süre anılan görevi yürütmüş bulunan davacının anılan istifa dilekçesi ve iradesinin baskı, tehdit, hataya düşürülme gibi irade fesadına dayalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, tanık anlatımlarıyla ortaya konulduğu üzere 15-17 Mart 2020 tarihlerinde ...’da müvekkili Sendika genel merkezinde eğitim semineri gerçekleştirilmiş olup davacının da anılan eğitim seminerine katıldığını ve işbu davadaki uyuşmazlığa konu istifa dilekçesinin eğitim semineri için Sendika Genel Merkezinde (...) bulunduğu sırada verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Sendika Seydişehir Şube başkanı ve Yönetim Kurulu üyesi olan davacının bu görevlerinden istifasına ilişkin dilekçenin işleme konulması suretiyle anılan görevlerinin son bulmasına dair Sendika Yönetim Kurulu Kararının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.