Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4167 E. 2023/7240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası kesinleşmeden açılan kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları davasının ... açılan dava olup olmadığı ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilip reddedilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası kesinleşmeden feshe bağlı alacaklar için dava açılmasının ... açılan dava niteliğinde olduğu ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusu kalmayan dava hakkına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 24.01.2000-01...2020 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 9.420,00 TL olduğunu, ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtığını ve davanın kabul ile sonuçlandığını, buna rağmen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının işe iade talebiyle açtığı ve ... 5. ... Mahkemesinin 2020/154 Esas sayılı dosyası ile yargılaması yapılan davanın henüz kesinleşmediğini, davacının bu aşamada alacak davası açmasının usule aykırı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 5. ... Mahkemesinin 2020/154 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacının davalı aleyhine açtığı işe iade davasında davacının işe iadesine karar verildiği, kararın 08.03.2022 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 24.05.2022 tarihli duruşmada, ıslah dilekçesini sunduktan sonra alacaklarını tamamen aldıklarını, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taleplerinin bulunduğunu beyan ettiği alacaklarının ıslah dilekçesinden sonra davalı tarafından tamamen ödendiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ıslah dilekçesindeki miktar itibarıyla davacı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davacı tarafça talep edilen alacaklar henüz muaccel olmadan ve hatta henüz doğmaksızın talep edildiğini, müvekkili aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, işe iade davası kesinleşmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava edilebilir olmayan alacaklara ilişkin ... açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin ... sözleşmesinin feshinden sonra süresi içinde 29...2020 tarihinde işe iade davası açtığı, yapılan yargılaması sonunda 19.11.2021 tarihli karar ile, feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verildiği, işe iadesine kararın 08.03.2022 tarihinde kesinleştiği, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsili için açılan dava tarihinin ise 13.01.2022 olduğu, dosya kapsamından davacının işe iade davasının kesinleşmesinden sonra 07.04.2022 tarihinde işe iadesi için ihtar göndererek başvuruda bulunduğu, davacının başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, işçilik alacaklarının tamamının ödendiği, istinafa konu dosyada talep ettiği feshe bağlı alacaklardan olan kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının talep edilebilme koşulunun dava tarihinde gerçekleşmediği ve bu talepler açısından ... açılan davanın söz konusu olduğu, ... açılan davada işe iade başvurusu sonrası 08.04.2022 tarihinde ıslah dilekçesi verildiği, bu durumda İlk Derece Mahkemesince davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarını talep etmesinde asıl dava tarihi itibarıyla hukuki yararı bulunmadığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken, alacakların ödendiği gerekçesiyle ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğlu olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derce Mahkemesi kararının kaldırılarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın uuslden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvurusunda; işe iade davasının kesinleşmesi ile birlikte, feshin geçersizliği tespit edilmiş olduğundan, müvekkilinin hak kazanmış olduğu kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi amacıyla ıslah dilekçesi sunulmasından sonra davalı tarafça işçilik alacaklarının ödendiğini, davanın en başından, usulden reddine karar verilmeyip bekletici mesele yapılarak işe iade davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, Mahkemece de bu doğrultuda işe iade davasının sonucunun beklendiğini ve kararın kesinleşmesi ile yargılamaya devam edildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme sonucu karar verildiğini, Mahkemenin işe iade davasının bekletici mesele dahi yapılmaksızın en başından usulden reddine karar verilmesi kanaatinde ise davanın ıslah edildiği hâli ile değil, kısmi dava olarak açılan 300,00 TL değer üzerinden vekâlet ücretine hükmetmesi gerektiğini savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, işe iade davası kesinleşmeden açılan alacak davasının ... açılan dava olup olmadığı, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı ve bu bağlamda davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 ve 53 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Dairemizin 02...2021 tarihli ve 2021/5567 Esas, 2021/9808 Karar saylı kararının ilgili bölümü şöyledir:

"...

Somut olayda; davacı, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyanla 27/.../2016 tarihinde feshin geçersizliği talebi ile işe iade davası açmıştır. İşe iade davasının yanı sıra 05/09/2016 tarihinde işbu dava ile ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkı dahil bir kısım işçilik alacaklarını davalı işverenden talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının işe iade davasının kabul edildiği ve kararın kesinleşmesinden sonra davacının başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da dosyaya sonradan ibraz edilen işe iade davasıyla ilgili belgeler nazara alınarak fark ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkının hesaplandığı görülmektedir. Davalı vekilinin de işe iade davası sonrasındaki süreçle ilgili bir itirazı bulunmamaktadır. Bu itibarla feshe bağlı alacaklardan olan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fark alacaklarını talep edilebilme koşulunun dava tarihinde gerçekleşmediği ve bu talepler açısından "... açılan dava" söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple Mahkemece davacının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fark alacaklarını talep etmesinde asıl dava tarihi itibari ile hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.