"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 26.10.2021 tarihli ve 2020/1448 Esas, 2021/2146 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25...2008-19.09.2011 tarihleri arasında davalı firmanın İsrail'de bulunan inşaatlarında kalıpçı olarak çalıştığını, en son ücretinin saat başı 6,6 USD olduğunu, davacıdan işe girerken vadesi ve bedeli boş bırakılan alacaklısı davalı Şirket, borçlusu davacı olan teminat alındığını, davacının ... sözleşmesinin haksız ve usulsüz olarak feshedildiğini, ... sözleşmesinin 11 ... maddesine göre davalı tarafından müvekkili işçinin ...'de sigortalı yapılması ve yurt dışı çalışmasının hizmet cetveline eklettirilmesi gerekirken davalının bu yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davacının çalıştığı süreyi borçlanarak Sosyal Güvenlik Kurumuna yaklaşık 12.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin uğradığı bu zararın davalı tarafça karşılanması gerektiğini, sosyal güvenlik kapsamında ikili anlaşma bulunmadığından İsrail Hükümetinin ülkesinden ayrılan ... işçilerine emeklilik, yıpranma adı altında kesilen kesenekleri toptan ödeme olarak iade ettiğini, bu kapsamda başka firmalarda çalışan ve ...'ye dönüş yapan ... işçilerine İsrail Hükümeti tarafından aylık 250,00-300,00 USD arasında bir ödeme yapılmasına ve davalı Şirketin yapılan araştırmalar sonucunda bu parayı tahsil etmiş olmasına rağmen davacıya ödeme yapılmadığını, davacı fazla çalışma yapmasına, ... ... ve genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, davacının ödenmeyen yıllık izin alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti ile ... sözleşmesinin 11 ... maddesine aykırılık nedeniyle davacının uğradığı zarar, İsrail Hükümetinden haksız olarak davacı adına tahsil edilen ve ödenmeyen sosyal güvenlik keseneklerinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve davalının elinde bulunan boş senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senet aslının davacıya iadesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmasının olmadığını, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, uyuşmazlığa İsrail hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, İsrail tarafından kendi sosyal güvenlik mevzuatı gereğince kesilen primlerin iade edildiğini, bu istemin muhatabının müvekkili Şirket olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 26...2008-27...2011 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde çalıştığı, son ücretinin net 1.237,50 USD olduğu, davacının yıllık izin ücreti, fazla çalışma ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının dava zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği, davacının ... sözleşmesi haklı neden olmadan feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı tarafından keşide edilip de davalıya boş senet verildiği kanıtlanamadığından, davacının teminat senedi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine veya senedin iadesine yönelik talebinin reddine, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinin 11 ... maddesinde yabancı firmalar ile yabancı ülke kanunlarına göre kurulmuş bulunan ... firmalarından bu madde hükümlerinin yerine getirilmesinin istenemeyeceğinin düzenlendiği, davalı Şirket de İsrail hukukuna göre kurulmuş bir Şirket olduğundan ve davacı tarafından zarara uğranıldığına ve somut zarar miktarına ilişkin kanıt sunulamadığından davacının bu sebeple talep ettiği zarar alacağının reddi gerektiği, İsrail Hükümetinden haksız olarak davacı adına tahsil edilen sosyal güvenlik keseneklerinden kaynaklı alacak talebi hakkında 31.01.2017 tarihli celsede tefrik kararı verildiği, davanın ... esas numarası üzerinden sosyal güvenlik mahkemesi olarak yetkilendirilen ... 13. ... Mahkemesince 2017/52 Esas sayısına kaydedildiği, bu Mahkemede yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, kararın ... Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/761 Esas, 2021/1882 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın ... ... mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verildiği, akabinde ... 13. ... Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2022/15 Esas, 202234 Karar sayılı kararı ile ... ... mahkemesine gönderme kararı verildiği, bu kez davanın ... 9. ... Mahkemesinin 2022/65 Esas sayısına kaydedildiği ancak bu Mahkeme tarafından da 16.02.2022 tarihli ve 2022/65 Esas, 2022/77 Karar sayılı karar ile tekrar birleştirme kararı verildiği, davacı adına İsrail Hükümetinin davalıya aylık 250,00-300,00 USD ödediği ve bu ödemenin davacıya iade edilmediğine ilişkin iddianın ispat yokluğundan reddi gerektiği gerekçeleriyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; asıl davada İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilen alacakların ve taleplerin davacı tarafça ispatlandığını, bu nedenle alacakların ve taleplerin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, birleşen davanın reddinin hatalı olduğunu, İsrail Konsolosluğuna müzekkere yazılarak davalı Şirketin davacı adına tahsil ettiği alacak miktarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin 25...2008-19.09.2011 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığını ve bu çalışmasını borçlanmak suretiyle hizmet cetveline ekletmek zorunda bırakılarak bu borçlanma nedeniyle yaklaşık 12.000,00 TL civarında bir ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı firmanın bu tutardan sorumlu olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olmadığını, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, ... sözleşmesi davacı tarafından yazılan dilekçe ile sona erdirildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, davacının alacağının bulunmadığını, hükümde hesap hatalarının yapıldığını, ihbar tazminatına ilişkin hükmün ve bu alacağa yürütülen faizin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan ve ihbar öneli verilmeden feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fesih sonrası açıklama yazılmadan yapıldığı belirtilen ödemelerin aylık ücret ödemeleri olduğu anlaşıldığından hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatından mahsup edilmemesinin yerinde olduğu, zamanaşımı def'inin İlk Derece Mahkemesince dikkate alındığı, davalı tarafça İsrail Hükümetinden işçi başına aylık 250,00-300,00 USD tutarında ödeme alındığı ve bu ödemelerin işçiye ait olduğuna ilişkin dosyaya ibraz edilmiş herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, bilirkişi raporunun hükme esas alınmadığı, davalı vekilinin hesaplamalara ilişkin istinafının bilirkişi raporundaki hesaplara ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, Mahkemece teminat senedinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senet aslının davacıya iadesine yönelik talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında mevcut ... ... Kurumu Genel Müdürlüğü ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğü Altındağ Hizmet Merkezinin 16.10.2017 tarihli ve 13050013-55824 sayılı müzekkere cevabına göre davalı Şirket işçilerinin yurt dışına yabancı firma adı altında götürüldüğünden davalının topluluk sigortasından sorumlu olmadığı, davacının 26.05.2008 tarihli ... sözleşmesinin 11 ... maddesine dayanarak talep etmiş olduğu Sosyal Güvenlik Kurumuna ödemek zorunda kaldığı borçlanmadan kaynaklanan zarar talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ve katılma yoluyla temyiz eden davalı vekilleri; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılıp açılmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 11 ... maddesine aykırılık nedeniyle davacının uğradığını iddia ettiği zarar bakımından davalının sorumlu olup olmadığı, davacının, davalı tarafından İsrail Hükümetinden haksız olarak davacı adına tahsil edildiği ve davacıya ödenmediği iddia edilen alacağının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz başlangıç tarihlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 107 ve 109 uncu maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ile 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32 ve 25 ... maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı belirtilmemiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince belirsiz alacak davası gibi görülerek ihbar tazminatı alacağının tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Dava belirsiz alacak davası türünde açılmadığından ihbar tazminatına dava ve ıslah tarihlerinden faiz işletilmesi gerekir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı "dava tarihi olan 02/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "5,00 USD tutarına dava tarihi olan 02.11.2016 tarihinden, kalan kısmına da ıslah tarihi olan 12.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07...2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.