Logo

9. Hukuk Dairesi2023/432 E. 2023/3092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, alt işveren tarafından daha düşük ücretlendirilmesi nedeniyle asıl işverene karşı eşit davranma ilkesinin ihlal edildiği iddiasına dayalı ayrımcılık tazminatı ile yoksun kalınan ücret ve diğer maddi haklar talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 4857 sayılı Kanun'un 5. maddesinde belirtilen ayrımcılık nedenlerinden birine dayalı olarak ayrımcılığa uğradığını ispatlayamaması ve kadrolu işçilerle aynı ücret ve haklardan yararlandırılmamasının eşit işlem borcuna aykırılık oluşturmadığının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilmesi gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/124 E., 2022/387 K.

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 25.10.2017

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/387 E., 2019/59 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dava tarihi itibarıyla ... sözleşmesi son bulmuş olup hesaplama konusu dönem 26.10.2015 - 11.10.2016 tarihleri arasındaki dönemdir. İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 4.566,88 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene bağlı Balcalı Tıp Fakültesi Hastanesi işyerinde alt işveren nezdinde 26.10.2015-11.10.2016 tarihleri arasında acil serviste hemşire olarak istihdam edildiğini, son ücretinin net 2.064,00 TL olduğunu, davacının istihdam edildiği hizmet alım sözleşmesinde ücretin asgari ücretin %100 fazlası olarak öngörülmesine rağmen müvekkiline söz konusu hükmün uygulanmadığını; ayrıca davalıya ait işyerinde davacı ile aynı işi yapan kadrolu hemşireler 2.200,00TL aylık ücrete ilaveten ödenek ve performans ücreti adı altında ek ödemelerden yararlandırılmasına rağmen davacıya söz konusu ödemelerin yapılmadığını, kadrolu hemşireler sürekli gündüz çalıştırılmasına rağmen alt işveren nezdinde görev yapanların gece çalıştırıldığını, daha fazla sürelerle çalışma yaptırıldığını ve hafta sonuna denk gelen günlerde çalıştırıldığını ileri sürerek davacının istihdam edildiği hizmet alım sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanmamasından kaynaklanan ücret farkı alacağı, davalının eşit davranma ilkesine aykırı davranışları nedeniyle 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 5 inci maddesinde düzenlenen 4 aylık ayrımcılık tazminatı ve eşitlik ilkesine aykırılık nedeniyle davacının yoksun kaldığı ücret ve diğer maddi hakların davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalışma şartlarının teknik şartname ve Yüksek Hakem Kurulu hükümlerine dayanılarak düzenlenmesinin davacıya veya farklı işçiye yönelik ayrımcı tutum içermediği, davacının emsal gösterdiği kişilerin farklı şartlarda ve birimlerde çalıştığını, Şirket bünyesinde çalışan işçiler ile davalı üniversite bünyesinde kadrolu çalışan sağlık personelinin kıyaslanarak ayrımcılık yapıldığı sonucuna ulaşılamayacağını, müvekkili Üniversite bünyesinde çalıştırılan söz konusu kişilerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tâbi çalışanlar olduğunu, müvekkili davalıya ait işyerinde 4857 sayılı Kanun’a aykırılık teşkil edecek şekilde dil, din, ırk, mezhep ve siyasi düşünce bakımından herhangi bir ayrımcı uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı Üniversiteden sağlık hizmetleri alım ihalesi kapsamında ihale ile ... alan alt işveren şirketler nezdinde hemşire olarak 26.10.2015-11.10.2016 tarihleri arasında çalıştığı, davalı üniversite ile dava dışı Yeni Yol Katı Atık Ltd. Şti. - On İlaç Sağ. İnş. Ltd. Şti. - Humay Tem. Ltd. Şti ... Ortaklığı arasında imzalanan 01.04.2014-31.12.2016 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan Sağlık Hizmeti Alımına Ait Sözleşme ve Teknik Şartnamesinin incelenmesinde, Şartnamede hemşirelik hizmetlerinde çalışacak elemanlara asgari ücretin %100 fazlası ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı ile imzalanan 16.10.2015 tarihli belirli süreli ... sözleşmesine göre de davacının aylık ücretinin asgari ücretin %100 fazlası olarak belirlenmesine rağmen kararlaştırılan ücret ödenmediğinden davacının fark ücret alacağına hak kazandığı; ancak davacının hizmet alım ihalesi kapsamında ihale şartnamesine uygun şekilde hemşire olarak çalıştırıldığı, herhangi bir muvazaa iddiası olmadığı ve bu yönde herhangi bir bulgunun da bulunmadığı anlaşılan davacının kadrolu işçilerle aynı ücret ve haklardan yararlandırılmamasının eşit işlem borcuna aykırılık oluşturmayacağı gerekçesiyle ayrımcılık tazminatı ile yoksun kalınan fark ücret ve maddi haklara ilişkin taleplerin reddi gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarına ek olarak Yargıtay kararları ışığında eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte anılan maddenin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksinin işveren tarafından ispatlanması gerektiğini; ancak dosyada müvekkilin bu iddiasını ispatlayacak şekilde bir inceleme yapılmadığını, kadrolu hemşirelerin puantaj çizelgeleri ve ücret bordroları sunularak inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava dışı alt işveren şirket işçisi olması sebebiyle davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Üniversitenin asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davalının husumete ilişkin itirazının yerinde olmadığı; davacı tarafça, davalı işverence yapıldığı iddia edilen eşit işlem borcuna aykırı davranışların 4857 sayılı Kanun'un 5 nci maddesinde belirtilen mutlak olarak belirlenen ayrımcılık nedenlerinden kaynaklandığının ispatlanmadığı, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince ayrımcılık tazminatı ile buna bağlı yoksun kalınan ücret talebinin reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının 4857 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca ayrımcılık sebebiyle tazminata hak kazanıp kazanmadığı ile ayrımcılık sebebiyle yoksun kalınan ücret ve diğer maddi haklara ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ve 32 nci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.