Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4383 E. 2023/7132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı belediye ile yüklenici firma arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, davalı belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak talep ettiği alacakların ödenip ödenmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden faydalanabilmesi için sendika üyeliğinin işverene bildirilmesi gerektiği, davacının üyeliğinin davalı belediyeye bildirildiğine dair bir kanıt bulunmadığı ve bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Başkanlığının toplu taşıma araçlarında şoför olarak kesintisiz çalıştığını, davacının çalıştığı işin organizasyonunun tamamen davalının kontrol ve idaresinde yürütüldüğünü, davacının davalı işyerinde örgütlü ve yetkili olan ... Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden Sendika ile davalı Kurum arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'dan (6772 sayılı Kanun) faydalanamadığını, müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilirken asgari ücretin %25 fazlası ücret ve bunun yanında yol ve yemek yardımı verilmek sureti ile çalıştırıldığını, bu uygulama ile kendisi ile aynı konumda olan Belediye kadrolu elemanı olarak çalışan işçinin aylık ücretinden az ücret aldığını, fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek eksik ödenen fark ücret alacağı, izin alacağı, ilave tediye alacağı, bilet prim alacağı, ikramiye alacağı, fazla çalışma alacağı, fark yol parası, fark ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5373 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde ulaşım hizmetinin belediyelerin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığını, İdare olarak birçok hizmet için asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulduğunu, bu ilişkinin kanunen geçerli olduğunu, davacının muvazaa iddiasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2017/787 Esas, 2019/355 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ihale sözleşmeleri, davalıların tâbi olduğu mevzuat birlikte değerlendirildiğinde muvazaaya dayanan bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07.10.2021 tarihli ve 2019/3207 Esas, 2021/2224 Karar sayılı kararı ile; davacının şoför olarak çalıştığı şehir içi ... taşıma işinde davalı Belediyenin kadrolu şoförlerinin de aynı işi yaparak çalıştığı, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik olduğu ve geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığı, davalı ile yüklenici firmalar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaaya dayandığı, davacının ... itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği, bu konuda emsal kararların bulunduğu, dava dilekçesindeki talep miktarı ve ıslah dilekçesindeki talep miktarları dikkate alındığında hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.01.2022 tarihli ve 2021/12635 Esas, 2022/1342 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edildiği, davacının söz konusu toplu ... sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle ... itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesinin isabetli olmadığı, davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarıyla faydalanabileceğinin belirlenmesi sonucuna göre toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar vermek gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki belgelerden davacının 01.08.2013 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı ve 11.11.2013 tarihinde sendika üyesi olduğu, dosyaya celp edilen toplu ... sözleşmeleri incelendiğinde davacının üyelik tarihinde yürürlükte olan 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin davacının sendika üyelik tarihinden önce imzalandığı, sonraki 01.03.2014-28.02.2017 ve 01.03.2017-28.02.2019 tarihleri arasında geçerli belediye toplu ... sözleşmelerinden ise yararlanmasının mümkün olduğu, hesaplamaların davacı için 01.03.2014-01.11.2017 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesine göre yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile aralarında ... ilişkisi bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiğini ancak sendika üyeliğinin bildirilmediğini, İdarenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin hesaplamalarda esas alınamayacağını, davacının alacaklarının tam olarak ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu bağlamda dava konusu alacakların ispat ve hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Dairemizin 16.03.2021 tarihli ve 2020/2612 Esas, 2021/6254 Karar sayılı, 13.09.2022 tarihli, 2022/8907 Esas, 2022/8966 Karar, 28.11.2022 tarihli ve 2022/15579 Esas, 2022/15284 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden hangi tarihten itibaren yararlanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.

3. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında, davalı Belediyenin asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmasının davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin tamamından faydalanması için ... başına yeterli bir kriter olmadığı açıklandıktan sonra davacının üyeliğinin hangi tarihte davalıya bildirildiğinin tespitiyle ilgili bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden faydalanması ancak davacının üyeliğinin bu işverene bildirimi ile mümkün olup emsal işçinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen dosyasında da (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı) davacının üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesinin Belediyenin muvazaalı işleminden kaynaklandığı, davalının bildirim yapılmasını engellediği, bu durumda kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği, davacının sendika üyeliğinin bildirilmesi şartı aranmaksızın toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği şeklindeki görüş Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenmeyerek direnme kararının ... Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden bozulmasına hükmedilmiştir.

5. Bozma ilâmı sonrasında davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilip bildirilmediğine ilişkin davalı ... cevabi yazısında ".... hakkında istediğiniz ... Sendikası tarafından belediyemize gönderilen yazı ekte bulunmaktadır." belirtilmiş, davalı ... yazı cevabı ekinde sunulan ... Sendikasının 27.02.2018 tarihli "Üyelik Aidatı HK." konulu yazısı ekinde sendika üyesi olarak davacı isminin de bildirildiği ve söz konusu sendika yazısının 05.03.2018 tarihinde davalı ... tarafından gelen evrak olarak kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı Kurumun söz konusu yazı cevabı ve yazı cevabı ekinde sunduğu sendika yazısında, 05.03.2018 tarihinde davacının üyelik bildiriminin yapıldığını belirtmiş ise de somut olayda uyuşmazlık konusu dönemin 2014-2017 yılları arasında olduğu ve bu tarihten sonra yapılan bildirimin sonuca etkisi olmadığı anlaşılmaktadır.

6. Yukarıda açıklanan ve İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilâmında davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için üyeliğin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiği açıklanmış olup yapılan araştırmada davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşılmaktadır. Bu hâlde uyulan bozma ilâmının gereği olarak davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacının sendika üyeliğinden sonra imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlanacağının kabulü hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.