"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/517 E., 2022/69 K.
İHBAR OLUNAN : Ufuk İnş. Taah. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. & İnelsan İnş. Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti.
DAVA TARİHİ : 23.07.2015
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.09.2012- 30.11.2013 tarihleri arasında, Devlet Su İşleri (DSİ) 10. Bölge Müdürlüğünün ... 1. Merhale Proje ...-... Cazibe Sulaması 2. Kısım Ana Kanal İnşaatı yapımında çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacının çalıştığı işverenler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını beyan ederek davanın husumet yönünden reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2015/962 Esas, 2016/841 Karar sayılı kararı ile davalının dava konusu alacaklardan asıl işveren olarak sorumlu tutulması gerektiği ve ... sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 30.....202 tarihli ve 2017/33481 Esas, 2020/8244 Karar sayılı kararıyla davacının çalışma süresinin maddi hata ve ıslah talebi olmaksızın öne çekilemeyeceği, davacının her bir işyerindeki çalışma süresinin hangi hizmet alım sözleşmesi kapsamında olduğu belirlenerek davalının (asıl işveren yahut ihale makamı sıfatı ile) talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı açıklığa kavuşturularak sonuca göre hüküm kurulması ve ihbar olunan şirketlerin karar başlığında gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 02.03.2021 tarihli ve2020/368 Esas, 2021/194 Karar sayılı kararı ile emsal kararlar gözetildiğinde davalılar arasında hizmet alımı nedeniyle asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.09.2021 tarihli ve 2021/8941 Esas, 2021/13093 Karar sayılı kararıyla ... tarafından ihale edilen kanal inşaatı, baraj inşaatı (dolgu baraj yapımı) ve baraj sulaması yapım işinin, davalının 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un ilgili hükümlerine göre üçüncü kişilere anahtar teslimi şeklinde ihale edilen inşaat yapımına ilişkin işlerden olduğu ve ilgili Kanun'un da söz konusu işlemlerin İdare tarafından yaptırılabilmesine yönelik düzenlemeler içerdiği dikkate alındığında, davalı ... ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davalı ihale makamı konumunda olup davalının sorumluluğunun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi uyarınca her hak ediş döneminde ücret alacağının üç aylık kısmı ile sınırlı olduğu ve dava konusu alacaklar arasında ücret alacağı bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı olduğu ve davaya konu alacaklardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Yargıtay (Kapatılan) 7 ile 22. Hukuk Daireleri ve 9. Hukuk Dairesince temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda davalının husumet itirazının reddi ile davanın kabulü yönünde kararlar verildiğini, davacıların aynı işyerinde aynı tarihlerde çalışan işçiler olduğunu, Mahkemenin direnme kararı vermesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı olup olmadığı ve buna göre dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un 17, 36, 41, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.