Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4461 E. 2023/10295 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının geçici işçilik süresinin de hesaba katılmasıyla toplu iş sözleşmesine göre hak ettiği ücret farkı alacağının tespiti ve davanın türü, arabuluculuk şartı ile harç muafiyeti hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu ücret farkı alacağının hesaplanmasında, arabuluculuk tarihi itibariyle yürürlükte olmayan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması, davalının harç muafiyetinin göz ardı edilmesi ve arabuluculuk şartının yerine getirilmediği dönem için davanın usulden reddedilmemesi hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1762 E., 2022/2082 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/252 E., 2022/327 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Devlet Su İşleri Müdürlüğünde geçici işçi olarak işe başladığı tarihten itibaren ... Sendikasına üye olduğunu, daha sonra aynı Müdürlükte kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçilikte geçen çalışmalarının kıdeminde dikkate alınmadığını ve gerçek pozisyon ve derecesine göre haklardan yararlandırılmadığını veya eksik yararlandırıldığını, benzer statü ve durumdaki Yol-... Sendikasına üye ve il özel idarelerinde çalışan işçilere bu haklarının verildiğini, konuya ilişkin emsal kararlar bulunduğunu ileri sürerek ağır vasıta tazminatı, ücret farkı alacağı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, ... güçlüğü tazminatı farkı, yıpranma prim farkı ve hizmet teşvik primi farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının daimi işçiliğe geçirilme tarihinde uygulanmakta olan 01.03.1999 - 28.02.2001 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin kademe ve derece terfi ve bunun değerlendirilmesine ilişkin 106, 107 ve 108 inci maddelerinden, geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemler dâhil edilecek şekilde yararlandırılmasının mümkün olmadığını, 02.02.2001 tarihinden önce daimi işçi olarak çalışmadığını, toplu ... sözleşmesinin kademe ve derece terfilerine ilişkin hükümlerinin daimi işçiler için öngörülmüş olduğunu ve geçici/mevsimlik ... sözleşmeleri ile çalıştırılan işçilerin 5 inci madde gereği bu hükümlerin kapsamı dışında bırakıldığını, davacı tarafa sendikalı işçi olması nedeniyle gerek geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı gerekse kadrolu işçi olarak çalıştığı dönemlere ait toplu ... sözleşmesinden doğan tüm özlük ve sosyal haklarının zamanında ödendiğini, davacının bu yöndeki her türlü talebinin hukuka aykırı olduğunu ve dava açılmasının iyiniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulu belgeler ve Kurum kayıtlarının tetkikinden davacının, davalı Kurum bünyesinde 01.04.1987 tarihinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığı, daha sonrasında daimi kadroya geçirilerek hâlen çalışmaya devam ettiği, zamanaşımı def'i değerlendirilerek yapılan yargılamada davacının pozisyonunun hizmet teşvik primi ve ağır vasıta primi ödenmesi gereken pozisyonlardan olmadığı, davacının mevcut kıdemi çerçevesinde ödenen ücretler ile toplu ... sözleşmesine göre ödenmesi gereken ücretler hesaplanarak aradaki fark esas alınmak suretiyle bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının daimi işçiliğe geçirilme tarihinde uygulanmakta olan 01.03.1999-28.02.2001 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin kademe ve derece terfi ve bunun değerlendirilmesine ilişkin 106, 107 ve 108 inci maddelerinden geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemler dâhil edilecek şekilde yararlandırılmasının mümkün olmadığını, toplu ... sözleşmesinin kademe ve derece terfilerine ilişkin hükümlerinin daimi işçiler için öngörüldüğünü ve geçici/mevsimlik ... sözleşmeleri ile çalıştırılan işçilerin bu hükümlerin kapsamı dışında bırakıldığını, davacının sendikalı işçi olması nedeniyle geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı süre zarfında İdare ile ... Sendikası arasında işletme düzeyinde bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri uyarınca yevmiye intibaklarının yapıldığını, yevmiyeleri yeniden tespit edilerek, ücret ve alacaklarının tarafına ödendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacakların hakkaniyete aykırı şekilde hesaplandığını, bu sebeple rapora itiraz edilmişse de bu itirazların Mahkemece dikkate alınmadığı, bilirkişi raporunun bu hâliyle hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, İlk Derece Mahkemesince davacının ıslah talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının yaptığı yargılama giderlerinin bir kısmının Kurumdan alınarak davacı tarafa verilmesinin ve arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, işçinin geçici işçilikte geçen süreleri de dikkate alınarak toplu ... sözleşmesinde belirlenen kademe terfiye bağlı ücret artışına hak kazanılması nedeniyle işçiye eksik ödenen ücret alacaklarına ilişkin olduğu, toplu ... sözleşmesine göre kademe terfi nedeniyle işçiye ödenmesi gereken ücret ile ödenen ücrete göre hesaplama yapılması ile işçiye eksik ödenen ücret fark alacaklarının belirlenmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde hesaplamaya ilişkin itirazların soyut nitelikte olup hesaplamanın hangi bakımdan hatalı olduğunun da istinaf sebepleri arasında belirtilmediği, bu nedenle hesaplamaların hatalı olduğuna dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin doğru olarak hesaplandığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.11.2020 tarihli ve 2019/17-853 Esas, 2020/907 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği şekilde belirsiz alacak davasının koşullarını taşımayan davanın kısmi dava olarak görülebileceği, diğer taraftan işbu dava kısmi dava olarak kabul edilse dahi bu kabulün sadece faiz başlangıcı ve zamanaşımı yönünden sonuca etkili olabileceği, davalının ise belirtilen hususları istinaf sebebi olarak ileri sürmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın türü ve arabuluculuk dava şartı ile davacının geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştırıldığı sürenin kademe terfiinde dikkate alınıp alınamayacağı, buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa alacakların hesaplanması ile harç ve yargılama giderleri hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 107 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi), 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un, 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (7139 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi ile değişik 49 uncu maddesi.

3. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesinin onbir ila ondördüncü fıkraları.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9 (7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı kararları.

5. Dairemizin belirsiz alacak davasına ilişkin ilkelerinin açıklandığı 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmı.

6. Dairemizin belirsiz alacak davalarında sürpriz karar yasağına ilişkin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin koşulları bulunmadığı hâlde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kısmi dava olarak sonuçlandırılabileceği yönündeki gerekçesi, Dairemizin ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (5) numaralı paragrafında yer verilen kararında açıklanan ilkeler dikkate alındığında yerinde değildir. Diğer taraftan dava konusu alacaklar bakımından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden, Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen husus İlgili Hukuk kısmının (6) numaralı paragrafında belirtilen Daire kararları da gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Dava açılmadan önce dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Bununla birlikte hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar dava tarihi nazara alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

3. 19. Dönem Toplu ... Sözleşmesi 15.10.2021 tarihinde imzalanmış olup 01.03.2021-28.02.2023 yürürlük sürelidir. Dava şartı olan arabuluculuğa başvurunun yapıldığı tarih dikkate alındığında, arabuluculuğa başvuru tarihinde imzalanmış bir toplu ... sözleşmesi olmadığından 19. Dönem Toplu ... Sözleşmesi hükümlerinin hesaplamaya esas alınması doğru olmamıştır.

4. Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün, 6200 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile değişik 49 uncu maddesi uyarınca 28.04.2018 tarihinden itibaren harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi de isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.