Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4499 E. 2023/5446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı ve buna bağlı olarak ücret farkı ve ilave tediye alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendikaya üyelik tarihi, sendika üyeliğinin işverene bildirim tarihi ve talep edilen dönemin bu tarihlere göre değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin bozma kararına uygun hüküm kurduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davacı temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararın davalı vekili tarafından tekrar temyizi üzerine kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre belirli bir dönemin uyuşmazlık konusu olduğu ve verilen hükmün ileriye dönük etkisi olmadığı belirlenen davada; Dairenin bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozmaya uygun olarak verilen kararda hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 3.172,86 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarı ile kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan sebeple davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.06.2015 dönemine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının Eskişehir 1. İş Mahkemesinin 11.05.2016 tarihli kararı ile ödendiğini, 20.06.2015 sonrası döneme ait ödeme yapılmadığını ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ihale ... firmanın çalışanı olduğunu, numune alma ve hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2017 tarihli kararıyla; yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 26.10.2017 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.12.2020 tarihli ilâmı ile; davacının sendikaya üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediğinin araştırılması ve buna göre sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli kararıyla; Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan araştırmada davacının 18.01.2016 tarihinde sendikaya üye olduğu, sendika üyesi olmadığı dönemde mevcut ücreti üzerinden ödenmesi gereken ücretler ödendiğinden herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığı, davacının sendika üyeliğinin olduğu 31.03.2016-01.12.2016 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.03.2022 tarihli ilâmı ile; davacının 20.06.2015-01.12.2016 tarihleri arasındaki fark alacaklarını talep ettiği, dosyadaki belgelerden 18.01.2016 tarihinde sendikaya üye olan davacının sendika üyeliğinin 13.12.2016 tarihinde işverene bildirildiği, talep edilen dönem sendika üyeliğinin işverene bildirim tarihinden önceki döneme ait olduğundan davacının fark ücret alacağı talebinin reddine, ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak davacının 20.06.2015-01.12.2016 tarihleri arasındaki fark alacaklarını talep ettiği, 18.01.2016 tarihinde sendikaya üye olduğu, sendika üyeliğinin işverene 13.12.2016 tarihinde bildirildiği, bu itibarla talebe konu dönemin sendika üyeliğinin işverene bildirim tarihinden önceki döneme ait olduğundan davacı tarafın fark ücret alacağı talebinin reddine, ilave tediye ücreti alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; alt işverene ve asıl işverenin sendikasına bildirimin yeterli görülmemesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, asıl işveren davalı adına kamu iş sendikasına yapılan tebligatların asıl işverene yapılmış sayıldığını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 ... maddesi, Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik'in 4 üncü maddesi, 04.05.2015 tarih ve 58759530-155.99-4197 sayılı Maliye Bakanlığının “Alt İşverenlerce Yapılacak Yetkilendirmeye İlişkin Esas Ve Usuller" yazısının 4 üncü maddesine göre kamu işverenleri adına kamu işverenin sendikasının toplu iş sözleşmesine katılmaya yetkilendirildiğini, bu mevzuata göre davalı asıl kamu işvereninin bağlı olduğu sendikaya bildirim yapıldığını, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikasına 31.03.2016 tarihli yazıyla bildirim yapıldığını, hem resmî arabulucu görüşmeleri hem Yüksek Hakem Kurulu kararlarında, hem de grev kararı alınması sürecinde davalıya sendikalı işçilerin kimler olduğu ve hangi hakları talep ettiğinin açıkça bildirildiğini, dosyaya sunulan belgelerin dikkate alınmadığını, aynı uyuşmazlığa ilişkin farklı kararlar çıktığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; dava konusu alacaklardan davalı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ihbar olunan Şirketler ile müvekkili Şirket arasında iddia edildiği gibi muvazaaya dayalı bir ilişki kurulmadığını, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.