Logo

9. Hukuk Dairesi2023/452 E. 2023/4054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin nasıl belirleneceği ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi ile arabuluculuk son tutanağı tarihi arasında kalan dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3211 E., 2022/2201 K.

DAVA TARİHİ : 03.11.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 8. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/905 E., 2021/773 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına ait işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından sözleşmedeki düzenleme gözetilmeksizin ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunmuş, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bu hükme göre davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4 zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini ve takip eden dönemlerde de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yazısındaki zamların uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, işçilerin sözleşmesinde belli oranların yazılmış olması halinde dahi oranların geçersiz olduğunu, davacı tarafça istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı, sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki ... ... sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinde sözleşme süresince davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu, davacının sözleşmesinde belirlenen ücretine ek olarak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi gereğince toplu ... sözleşmesi kaynaklı %4 zam yapılması ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacak talebinin haklı bulunduğu ve İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti, fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ile hesaplamaya ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiş olup maddenin ikinci fıkrasında ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, davacı tarafından aylık ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle arabulucuya başvurulmuş olup 09.10.2020 tarihli anlaşamama nedeniyle tutulan son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamalar 01.01.2019 ile 31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem için yapılmışsa da, davacı vekili davasını 01.01.2019 ile 03.11.2020 olan dava tarihi arasındaki dönemle sınırlı olarak ıslah ettiğini belirtmiş ve Mahkemece ıslah dilekçesindeki tutar üzerinden alacağa hükmolunmuştur. Ne var ki arabuluculuk faaliyeti, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen 09.10.2020 tarihli son tutanak öncesinde muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, 09.10.2020 son tutanak tarihi ile 03.11.2020 dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.