"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/723 E., 2022/1838 K.
DAVA TARİHİ : 17.09.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/71 E., 2021/412 K.
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 11.....2019 tarihli ve 2018/503 Esas, 2019/429 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin ....12.2019 tarihli ve 2019/2856 Esas, 2019/3127 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı davalı İdarede çalıştığını, ... Yol-... Sendikasına üye olduğunu, üye olduğu sendika ile davalı arasındaki toplu ... sözleşmesinden yararlandığını, işe başladığı tarihten Sinop Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne kadrolu/daimi işçi statüsüne geçirildiği tarihe dek mevsimlik işçi olduğunu, 2001 yılından bu yana fiilen nivocu olarak çalıştığını, ancak davalı işverence pozisyonunun düz işçi olarak gösterilmeye devam edilerek başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını, bu nedenle davacıya eksik ücret ödendiğini ileri sürerek dava tarihi itibarıyla olması gereken derece ve kademesinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacıya fiilen yaptığı işin karşılığı olarak ödemelerin yapıldığını, konuyla ilgili olarak 26.10.2000 tarihinde imzalanan protokol kapsamında davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna atandığını, bu işçilerin mevcut ücretleri üzerinden işçi kadrolarına atanacakları belirtilmiş olup on yıldan fazla süredir bu şartlarda çalıştıktan sonra fark ücret talebinde bulunmanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işçinin fiilen yaptığı ... gözetilerek dava tarihi itibariyle derecesinin 14, kademesinin 26 olarak tespit edildiği, derece ve kademe tespiti yapılırken Mart 2013 tarihinde yapılan kademe miktarının artırılmasının hukuki dayanağı bulunmadığından ve davalının hatalı olarak yaptığı intibak davacı açısından kazanılmış hakka kaynaklık etmeyeceğinden bu hususun göz önünde bulundurulduğu, davacının 2001 yılından dava tarihine kadar fiilen nivocu olarak çalıştığının tespiti ile işçinin toplu ... sözleşmelerinde yer alan fiilen çalıştığı pozisyona tekabül eden ücret cetvellerine göre fark alacaklarının hesaplandığı, ayrıca talep artırım dilekçesiyle artırılan talep miktarının bilirkişi raporuyla tespit edilen bedelden düşük olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya fiilen yaptığı görevin karşılığı olan ücret, yıpranma primi, ağır hizmet primi, yasal ilave tediye, akdi ikramiye ödemelerinin tamamının yapıldığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilme koşullarını bildiği ve yapılan işlem rızası çerçevesinde yapıldığı halde on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra protokol hükümlerini göz önünde bulundurmadan fark alacak isteğinde bulunmasının dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, hesaplamaların hatalı yapıldığını, tanık beyanlarının hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, altı ... günü içerisinde çalışma saatlerindeki değişikliğe itiraz etmeden çalışan davacının sonradan buna itiraz hakkı olmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işverenin işçisi olan davacının mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışmalarının kıdem süresine esas alınması ve bu suretle üyesi bulunduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre fiilen yaptığı işin niteliği de gözetilerek isabetli şekilde belirlenen derece ve kademesinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, yasal ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, toplu ... sözleşmesine dayalı hakları ödenmeksizin çalışmaya devam eden davacının daha sonra bu haklarını talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ve fiilen çalışılan pozisyonun derece ve kademe tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı, buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ve fark alacaklarının ispatı ile hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi).
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/ 9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016 9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı kararları.
4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta, dava açılmadan önce dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 07.08.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 17.09.2018 tarihinde dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Şu hâlde arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin talepler bakımından dava şartı mevcut değildir. Mahkemece hükme esas alınan 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için de dava konusu alacaklar bakımından hesaplama yapılması hatalı ise de davacı vekilinin 27.05.2019 tarihli talep artırım dilekçesinde söz konusu döneme ilişkin hesaplanan alacak tutarlarının talep edilmediği ve buna göre hüküm kurulduğu, sonucu itibarıyla kararın doğru olduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, ilâmın (2) numaralı paragrafında yer alan ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.