Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4691 E. 2023/10638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette Mayıs 2007-Ekim 2013 tarihleri arasında çalıştığını, bir gerekçe gösterilmeden ... sözleşmesinin feshedildiğini, ağır ve tehlikeli işkollarında faaliyet gösteren firmada müvekkilinin temel kasa işçisi olarak çalıştığını, en son net 1.000,00 TL ücret alan müvekkilinin ücretinin bir kısmının bankaya yatırılıp bir kısmının elden ödendiğini, haftanın 7 günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.04.2010 tarihinde işbaşı yaptığını, daha önceki yıllarda çalışmış ise evrakının bulunamadığını, 30.11.2013 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, mevsim koşulları ve ekonomik krizler sebebiyle işin geçici olarak durması durumlarında personelin çıkışı verilip tekrar giriş yapıldığını, davacının son ücretinin 913,75 TL olup banka hesabına yatırıldığı, davacının iki vardiya hâlinde 08.00-16.00 ve 16.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını, dinî bayramlarda çalışma olmadığını, resmî tatillerde yapılan çalışmaların karşılığı ücretin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.05.2016 tarihli ve 2015/65 Esas, 2016/93 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğinin anlaşıldığı, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, dosya kapsamına göre davacının haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatillerde çalıştığının tespiti ile talep edilen bu alacak kalemlerinin kabulü gerektiği, davacının kıdemine göre hak ettiği yıllık izinin kullandırıldığının davalı tarafça yazılı belge ile ispatlanmaması nedeniyle yıllık izin talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 18.....2020 tarihli ve 2017/30099 Esas, 2020/7235 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, giydirilmiş ücretin tespitinde taleple bağlılık ilkesi ihlal edilmek suretiyle tanık beyanlarına göre günlük bir öğün yemek bedeli olan 6,00 TL’nin hesaplamaya dâhil edilmesinin hatalı olduğu, hafta tatili alacağının reddi yönünde hüküm kurulması gerektiği, fazla çalışma ücreti talebi bakımından; kayıt bulunan dönem bakımından işyeri kayıtları değerlendirilerek ve davacının çalışmış olduğu vardiyaların çalışma saatleri incelenmek suretiyle, kayıt bulunmayan dönem bakımından ise talebin reddine karar verilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma kararı, toplanan kanıtlar ve dosya kapsamına göre davacının hesaplamaya esas alınan ücretine yemek yardımı ücretinin eklenmemesi gerektiği, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin gerek kendi beyanları gerekse tanık beyanları ile hafta tatilinde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığını, buna karşın söz konusu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığını, davalının sunmuş olduğu vardiya raporlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının kendi rızası ile işten ayrıldığını, istifanın ... sözleşmesinin işçi tarafından haksız feshi olarak değerlendirilmesi ve kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.