"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilli tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.03.2008 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, kalite kontrol ve sevk sorumlusu olarak 08.05.2015 tarihine kadar çalıştığını, çalışma süresince yasal çalışma saatleri dışında fazla çalışma yaptığı ve hafta tatilimde çalışmaya devam ettiğini, yıllık izin kullanmadığını, görev tanımının çok geniş olduğunu ve yönetim temsilcisi olarak atandığını, bu sözleşmeye göre davalı işverenin ücret alacağının yanına ek ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) ... ücreti üzerinden bildirim yapılmadığını, ücret alacakları ödenmediği için ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ödenmeyen prim, fazla çalışma, yıllık izin, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının ... sözleşmesi feshinin haklı nedene dayanmadığını, ihtarnamesinde ... sözleşmesini feshettiğini açıkça bildirmediğini, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından davacının mazeretsiz devamsızlığı nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, fazla çalışma yapmadığını, davacının ödenmeyen ücret alacağı ile ... ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını, imzalanan ... sözleşmesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 7 yıl, 2 ay, 2 ... süreyle davalı işyerinde çalışmasının bulunduğu, işe başlarken ücretinin asgari geçim indirimi ( agi) dâhil net 1.000,00 TL olduğu, son 1 yıllık prim tutarı toplamının 7.939,40 TL ve giydirilmiş ücret hesaplamasına esas aylık prim miktarının net 652,55 TL, brüt 912,77 TL olduğu, bir kısım ücret alacaklarının ödenmediği tespit edilerek hüküm altına alındığı, ayrıca davacının ücretinin asgari ücret üzerinde olduğu, buna göre davacının fesihte haklı olduğu, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin kullandığının ya da ücretlerinin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği için 110 günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu, dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı, ... ... ve genel tatil ücret alacağına hak kazandığı, davacının işverence ücretine ek olarak aylık 500,00 TL prim ve senelik fatura toplamı üzerinden binde üç yıllık prim vermeyi taahhüt ettiği, davalı vekilinin zamanaşımı def'i de dikkate alındığında dava tarihi itibarıyla 17.10.2010 tarihi öncesi taleplerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmadığını, kanuni süresi içerisinde ileri sürülmeyen zamanaşımı def'inin ıslah ile ileri sürülmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, zamanaşımı def'ine itibar edilerek davanın tam kabul yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedilmiş olduğunu, bu nedenle davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini, ücretin, hatalı ve dosya kapsamın uygun olmayacak biçimde fahiş olarak hesaplanmış olduğunu, davacının fazla çalışma yaptığı ve tatil günlerinde çalıştığı yönündeki iddiasını ispat edemediğini, işyeri yetkilisi ve yönetim temsilcisi olması nedeniyle fazla çalışma yapmadığını, aylık ve yıllık prim alacaklarının tamamının zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullanmış olduğunu, müvekkili Şirket aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve harçların hatalı hesaplandığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmuş ise cevap dilekçesinin ıslahı sureti ile zamanaşımı def'inin ileri sürülmesinin mümkün olduğu, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi düzenlemesine göre ücretin, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmesi gerektiği; ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunduğu, davacı işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı ve kıdem tazminatı koşullarının oluştuğu, davacının fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarıyla kanıtlandığı, karşılığı ücretlerin ödendiğinin davalı işveren tarafından ispat edilemediği, yine prim alacağının taraflar arasında düzenlenen ve imzalanan "çalışma sözleşmesi" başlıklı belge ile kanıtlandığı, davacının davalı işyerinde çalışma şekli ve düzenini kendisi belirleyen üst düzey yönetici niteliğinde olmadığı, davacının davalı işyerinde fiilen yaptığı işin niteliği, kıdemi ve fesih tarihine göre tazminata esas ücretin dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği görülmekle davalının bu yönlere ilişkin istinaf itirazının yerinde bulunmadığı, davacı asılın beyanı doğrultusunda davacının tüm çalışması boyunca 30 ... yıllık izin kullandığı, davalının bu yöne ilişkin istinafının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerin yanı sıra davada belirsiz alacak olarak talep edilen alacak kalemleri açısından alacağın tamamına yönelik zamanaşımının dava tarihinde kesilmiş olduğunu, kısmi dava olarak talep edilen kalemleri için ise ihtar tarihi itibarıyla zamanaşımının kesildiğini, davalı tarafın geçersiz ve kötüniyetli ıslah çabası ile usul ve yasaya aykırı zamanaşımı def'ine itibar edilerek davanın tam kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek ve resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fesih ve zamanaşımı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ve 371 ... maddeleri.
2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun, 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 17, 21, 22, 32, 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.