Logo

9. Hukuk Dairesi2023/492 E. 2023/4314 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumda, davacının ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak değerlendirilmesine rağmen, davacının ücret farkı alacağı talebini ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/3049 E., 2022/2120 K.

DAVA TARİHİ : 30.04.2015

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi

SAYISI : 2015/206 E., 2018/356 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 05.03.2012 güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, ancak davalı işverence güvenlik hizmeti verilmesi konusunda ihale yapılarak yüklenici Şirketlerden güvenlik hizmeti alımı yapıldığını, davacının da bu nedenle Üniversiteden ayrılmak zorunda bırakıldığını ve Ekim 2012 tarihinde ihale alıcısı Şirket işçisi olarak gösterildiğini, ücretinin bu tarihten sonra düşürüldüğünü ve bu konuda kendisinden onay alınmadığını, davacı ile devirden önce eşit şartlarda çalışan Üniversite personelinin güncel net ücretinin davacının ücretinden fazla olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığını ileri sürerek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... (Üniversite) vekili, işyeri bünyesindeki bina ve kampüslerde özel güvenlik biriminin kaldırıldığını ve güvenlik işinin hizmet satın almak suretiyle sağlanmaya başlandığını, davacının ... sözleşmesinin feshedildiğini ve tüm yasal haklarının ödendiğini, davacının daha sonra hizmet alımı yapılan yüklenici Şirket nezdinde çalışmaya başladığını, işyeri bünyesinde davacı ile görev tanımı aynı olan emsali sayılabilecek konumda başkaca personel olmadığından davacının fark ücret alacağı konusundaki beyanlarının dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Üniversitenin güvenlik hizmetlerini satın almak hususunda karar aldığının sabit olduğu, güvenlik hizmetinin asıl işe yardımcı işlerden olduğu, güvenlik hizmeti kapsamında alınan işçilerin güvenlik dışında bir işte çalıştırılmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, davalı Üniversitenin denetim yetkisi, işyeri güvenliği ve işçilik alacaklarından müteselsil sorumluluğu nedeniyle işin kontrolünü yapmasının ve bu hususta alt işvereni uyarmasının mümkün olduğu, bu hususun taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının davalı Üniversitede 05.03.2012 tarihinden ... sözleşmesinin feshedildiği 03.08.2015 tarihine kadar güvenlik amiri olarak çalıştığını, davacının çalışmaya başladığı dönemde güvenlik görevlilerini kendi bünyesinde istihdam eden davalı Üniversite yönetiminin bir kısım hizmetlerini alt işveren firmalara devretme kararı aldığını, bu hizmetlerinde görevlendirilen personelin de aynı şartlarda alt işveren firmada işlerine devam edeceğinin ilgili personele söylendiğini, bu durumu kabul etmeyen bir kısım personelin işine son verildiğini, davacının işin kaybetmemek için itiraz edemediğini, alt işverene geçtiğini, davacının Üniversite güvenlik görevlisi olarak aynı işi yapmaya devam ettiğini, ancak ücretinde ve sair haklarında kısıtlama yapıldığını, aynı işi yapan personele göre daha düşük ücret verildiğini, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, Mahkemenin aksi değerlendirmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin konuya ilişkin 16.03.2021 tarihli ve 2021/1239 Esas, 2021/6293 Karar sayılı ilâmı emsal alınarak davacının, davalı Üniversitenin işçisi iken işi değişmeksizin alt işveren nezdinde çalışmaya devam ettirilmesinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl ... bölünerek alt işverenlere verilemez.” düzenlemesine aykırı olduğu, bu nedenle davalı Üniversite ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ancak davacının davalıya ait işyerinde emsal çalışandan daha düşük ücret aldığı iddiasını ispatlayamadığı, bu nedenle davacının ücret farkı alacağı talebinin reddinin sonuç olarak doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi hatalı ise de kararın sonuç olarak doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinafa başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek ve resen gözetilecek nedenlerle, taraflar arasında muvazaaya dayalı bir hizmet alımı ilişkisi bulunduğunu, asıl amacın işçi teminine yönelik olduğunu, muvazaa olgusunun kabul edilmesine rağmen ücret farkı alacağı talebinin reddinin hatalı olduğu, davalı Kurumun kendi personeline yönelik zam uygulamasının tespit edilerek buna göre karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması sebebiyle davacının ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 32 nci maddesi.

3. Dairemizin 16.03.2021 tarihli ve 2021/1239 Esas, 2021/6293 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.