"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli kararı ile bozma ilâmına direnilmesi karar verilmiştir.
Direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2022 tarihli ilâmı ile İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.08.2008 tarihinden ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği 17.08.2017 tarihine kadar şoför olarak çalıştığını, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin davalı işyerinde örgütlü ve yetkili sendika olan ... Sendikasına (Sendika) üye olduğunu, muvazaalı şekilde alt işverenlerin işçisi olarak gösterildiğinden davalı ile Sendika arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlanamadığı gibi ilave tediyenin ödemesinin de yapılmadığını, davalı nezdinde çalışan işçilere göre daha az ücret aldığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, ... ... ve genel tatil ücretinin ise eksik ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinin ... itibaren davalı işveren işçisi olduğunun tespiti ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... (Belediye) vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından feshedilmediğini, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2014/24078 Esas, 2014/28929 Karar sayılı kararı uyarınca davanın usulden reddinin gerektiğini, faiz talebini kabul etmediklerini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, kıdem tazminatının da ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ....11.2018 tarihli ve 2017/1090 Esas, 2018/1136 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında dinlenen tanıklarca kullanılan araçların davalıya ait olduğu, çalışma sistemini ve zamanını davalının belirlediği, şoförler işe alınırken sınavın davalı tarafından yapıldığı, alt işverende çalışan şoförler ile davalı nezdinde çalışan şoförlerin aynı işi yaptıkları hususlarının ifade edildiği, dosya kapsamındaki belgeler ve tanık beyanlarından davacı ile kadrolu çalışan diğer şoförlerin aynı işi yaptığının anlaşıldığı, bu nedenle davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/454 Esas, 2019/1256 Karar sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 ... maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden resen yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ....07.2020 tarihli ve 2019/6988 Esas, 2020/8834 Karar sayılı ilâmı ile; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarıyla yararlanabileceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2020/524 Esas, 2020/543 Karar sayılı kararı ile; 6356 sayılı Kanunu’nun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki hükmün muvazaanın söz konusu olmadığı durumlarda uygulanabileceği, somut olayda ....07.2020 tarihli bozma kararı ile muvazaa hususunun kesinleştiği, bu tarihten önce dava dışı Sendikanın davacının sendika üyeliği hususunda davalı Belediyeye bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı, zira resmî kayıtlarda davacının başka işverenlerin işçisi olarak göründüğü, bunun ise davalı Belediyenin ihbar olunanlarla yapmış olduğu muvazaalı sözleşmelerden kaynaklandığı, davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret taleplerini değerlendirmenin hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık teşkil ettiği, buna göre sendika üyeliğinin davalıya bildirim tarihine bakılmaksızın toplu ... sözleşmesi tarihi ve davacının sendikaya üye olduğu tarih itibarıyla fark ücret alacaklarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2022 tarihli, 2019/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı ilâmı ile; 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi uyarınca davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve 01.03.2012-28.02.2014 yürürlük süreli toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarıyla yararlanabileceği belirlendikten sonra oluşacak sonucuna göre toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan fark ücret taleplerinin değerlendirilmesi, davaya konu sonraki dönemlere ait toplu ... sözleşmelerinden yararlanma talepleri bakımından da, 6356 sayılı Kanun'nun 39 uncu maddesi hükmüne göre davacı işçinin sendikaya üyelik tarihi ve toplu ... sözleşmelerinin imza tarihlerine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi yönünde direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davacının 15.09.2008 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı ve 11.11.2013 tarihinde sendika üyesi olduğu, davacının üyelik tarihinde yürürlükte olan 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin 24.03.2012 tarihinde imzalandığı, davacının 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra üye olduğu, 01.03.2014-28.02.2017 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin 20.03.2014 tarihinde imzalandığı, davacının bu sözleşme imza tarihinden önce sendika üyesi olduğu bu nedenle hesaplamaların davacı için davalı ... ile imzalanan 01.03.2014-28.02.2017 ve 01.03.2017-28.02.2019 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmelerine göre yapıldığı, 03.10.2022 havale tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamanın dikkate alınması gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mevzuata uygun olarak tesis edilen hukuki işlemler nedeniyle muvazaa iddiasının kabulünün hatalı olduğunu, Mahkemece verilen kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve diğer Yargıtay İçtihatlarına uygun olmadığını, davacının sendika aidatı ödemediğini, davacı için ilave tediye alacağı talebi hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, davalı ... tarafından bağıtlanan ve işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmelerinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı ile mümkünse, yararlanma tarihinin belirlenmesi ve toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların hesabı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 6356 sayılı Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlık dönemi için davacının sendika üyeliği, toplu ... sözleşmelerinin tarafı Sendika tarafından davalı Belediyeye bildirilmediği gibi davacının da toplu ... sözleşmelerinden yararlanma talebi ile davalı Belediyeye bir başvurusu olmamıştır. Bu durumda Dairemizin yerleşik hâle gelen içtihatlarına göre davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanması mümkün değil ise de İlk Derece Mahkemesince verilen karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında açıklanan ilkelere uygundur.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2022 tarihli, 2019/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.