"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/118 E., 2022/195 K.
DAVA TARİHİ : 14.08.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya direnilmiş, direnme kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının temizlik işlerini alt işveren şirketlere verdiğini, davalının bu nedenle işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatı ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin haftanın yedi günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen fazla çalışmasının daha erken başlayıp daha geç saatte bittiği günlerin de olduğunu, ... bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, emeklilik sebebiyle ... sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olmadığını, davacının işvereninin ... sözleşmesi imzaladığı şirketler olduğunu, davacının çalıştığı şirketlere verilen işlerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre yapılan ihaleler ile verildiğini, ihale sözleşmeleri kapsamına göre işçilik alacaklarından alt işveren şirketlerin sorumlu olduğunu, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davacının haftalık 45 saat çalıştığının bilindiğini, fazla çalışma yapan, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışan işçilere yüklenici şirketler tarafından ücretlerinin ödendiğini, ihale sözleşmelerinde kararlaştırılan bedele fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücretlerinin dâhil olduğunu, hastane bünyesinde yer alan idari birimler ... bayram ve genel tatil günlerinde kapalı olduğundan davacının yaptığı işin niteliği gereği de bu günlerde herhangi bir çalışması olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2015 tarihli ve 2013/827 Esas, 2015/389 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işyerinde 01.05.1999-15.02.2013 tarihleri arasında çalıştığı, ... sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshettiğinden mülga 1475 sayılı ... Kanunu’nun hâlen yürürlükte 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, tanık beyanlarına göre hafta tatili günlerinde çalıştığı, haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı, Ramazan Bayramı'nda 1 gün, Kurban Bayramı'nda 2 gün dışında kalan diğer günler ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davalı Bakanlık ile ihbar olunan Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 28.05.2018 tarihli ve 2017/13361 Esas, 2018/13251 Karar sayılı kararı ile; davalıya karşı davası olan davacı tanıkları beyanları haricinde, söz konusu çalışmaların varlığını ispata elverişli delil bulunmadığı ve usulünce kanıtlanamaması sebebiyle fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücretlerine yönelik taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
Mahkemenin 07.05.2019 tarihli ve 2018/192 Esas, 2019/292 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafından işyeri kayıtları, işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler ve işyeri iç yazışmaları gibi yazılı delil niteliğinde belgelerin dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla tanık beyanları, davacının yaptığı ..., işin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak talepler hakkında değerlendirme yapılması gerektiği, tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığı ve yapılan işe uygun olmadığı yönünde dosyaya yansıyan somut durumların olmadığı, tanık olarak dinlenen işçilerin dava açmalarının tanıkların kötüniyetli olduğu şeklinde yorumlanamayacağı, aksi yorumun işçilerin hakkını ispatlamasının önüne geçeceği, aynı işyerinde hakları ödenmeyen işçilerin haklarını aramak için dava açmaları muhtemel olduğundan sırf davalarının bulunmasının tanıkların beyanlarına itibar edilmemesini gerektiren bir durum olmadığı, kaldı ki dosyada tanık olarak beyanda bulunan işçiler aleyhine yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğuna ilişkin somut bir beyan ya da delilin bulunmadığı, davacının yaptığı ..., genel bilinen vakıalar, fiilen yapılan işin niteliği, yoğunluğu ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazandığının kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Hukuk Genel Kurulu Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Hukuk Genel Kurulunun 23.12.2021 tarih 2019/(22)9-648 Esas, 2021/1757 Karar sayılı kararı ile davacı tanıklarının beyanlarını destekleyen dosyada yan delil bulunmadığından, salt davacı ile menfaat birlikteliği içindeki davacı tanıklarının beyanları ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin hatalı olduğu belirtilerek direnme kararı bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde toplam 13 yıl, 9 ay, 14 gün çalıştığı, dinlenen tanık beyanlarına göre çalışmaların kesintisiz olduğu, davacının ... sözleşmesini yaşlılık aylığı almak için feshettiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, bir işçinin çalışma saatlerini ve çalışma koşullarını en iyi ve en doğru bilebilecek kişinin, işçiyle birlikte çalışan başka işçiller olduğunu, davacıyla birlikte çalışan diğer işçilerin de haklarını aramak için aynı davalı işyerine karşı dava açmalarının hukuken en doğal hakları olduğunu, bu durumun kesinlikle husumet ya da kötüniyet olarak yorumlanamayacağını, davacı tanıklarının davasının olmasınn beyanlarına itibar edilmeyeceği anlamına gelmeyeceğini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatında davalı aleyhine açtığı davası bulunan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 61 ve 63 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.