"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1066 E., 2022/1896 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/265 E., 2020/130 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediyesinde çalıştığı sırada 5747 Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması Hakkında Kanun (5747 sayılı Kanun) gereği davalı Bakanlığa bağlı ... İl Millî Eğitim Müdürlüğüne devredildiğini, devirden önce ... Sendikası üyesiyken devirden sonra Koop-... Sendikası üyesi olduğunu, ... Belediyesinde çalışırken işyerinde 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin işyerinde uygulandığını, bu toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zammının müvekkiline yansıtılmadığını, ücretinde meydana gelen düşüklüğün devirden sonra da devam ettiğini, buna bağlı olarak alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, akdi ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili İdare nezdinde görevlendirildiğini, alacaklara dayanak yapılan toplu ... sözleşmelerinin müvekkili ile yapılmadığını, davanın önceki işveren olan Belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı Belediyede çalışırken 01.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren toplu ... sözleşmesine göre taban yevmiyesinin güncel para birimine göre 18,50 TL olarak belirlendiği, 22.04.2004 tarihinde işveren ile Sendikanın ek protokol yaptığı ve bu ek protokolle davacının ücretinde düşüş yaşandığı, ek protokolün geçerli olabilmesi için işçinin durumu ağırlaştırıldığından onun da rızasının bulunması gerektiği, ancak davacı işçinin bu yönde bir rızası olduğuna ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş ise de davanın kısmi dava olarak açıldığını, taleple bağlılık ilkesine uyulmadığını, ihtilaf konusu toplu ... sözleşmesinin önceki işveren Belediye ile imzalandığını ve eksik hesaplamadan kendisinin bir kusurunun olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının bu kadar süre zarfında belirtilen şartlarda çalışmayı kabul etmesinin ücrete ... göstermesi anlamına geleceğini, temerrüt konusunda dava tarihinin ve yasal faizin esas alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; benzer mahiyetteki bir uyuşmazlıkta Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/2179 Esas ve 2021/6284 Karar sayılı ilamında "... Toplu ... sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi ... koşullara uyarlamak amacıyla toplu ... sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22. maddesinin son fıkrasında yazılı olan 'taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler' kuralından, toplu ... sözleşmeleri yönünden ... ilişkisinin tarafları yerine, toplu ... sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, toplu ... sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece toplu ... sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 ... ve 2013/22-540 esas, 2013/727 karar.). Toplu ... sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (Tunçomağ K./Centel T.: ... Hukukunun Esasları, ... 2008, s.369). Ne var ki, toplu ... sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu ... sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca, toplu ... sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu ... sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır. Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesi 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli olmak üzere 20/03/2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu ... sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22/04/2004 tarihinde toplu ... sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır.Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve toplu ... sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır. Davacının protokol tarihi olan 22/04/2004 tarihine kadar Toplu ... Sözleşmesinin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazanmış ise de; davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının uyuşmazlığa konu dönem geçerli toplu ... sözleşmesi ve 22/04/2004 tarihli protokol hükümlerine göre ücretinin tespit edilerek davalı Belediye tarafından ödendiği, bu nedenle devir öncesi dava konusu fark ücret alacaklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır." şeklinde gerekçeye yer verildiği, bozma ilâmı dikkate alındığında aynı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, ancak anılan hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesine dayalı olarak 01.01.2004 tarihinden itibaren öngörülen ücret zamlarının 3-4 ay müvekkilinin ücret bordrolarına yansıtıldığını, 4 ay sonra ise ... gelen Belediye yönetimi tarafından zamların geri alındığını, ilgili mevzuat açısından toplu ... sözleşmesi ile verilen ücret zammının geri alınmasının hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının taban ücreti ve ücret zamlarına göre yevmiyelerinin ve sosyal haklarının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesine uygun şekilde belirlenerek ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 nci maddesi, Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 9 uncu maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.