"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde; 20.01.2012-31.03.2012 tarihlerinde davalı yanında toner satış işi yaptığını, işe girerken kendisinden teamül gereği boş senet alındığını, sonrasında söz konusu senedin işveren tarafından doldurlarak takibe konulduğunu, davalı ile şahsi alışverişi olmadığını, senedi işe girerken imzalamak zorunda kaldığını, teminat senedi niteliğinde olan senet dolayısıyla yapılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının senet bedelinin %20'sinden az olmamak ... ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, ... sözleşmesi ile çalışan bir eleman olmadığını, davalı Kırtasiyenin sahibi ... Çöpçatan’dan temin ettiği bir miktar toner ve kırtasiye malzemesini Edirne dışında satarak kendine kazanç sağladığını, kendi ücretini kendisinin sağladığını, işyerinden ücret almasının söz konusu olmadığını, davacının aldığı 10.000,00 TL tutarındaki malzemelerin parasını davacıya ödeyemediğini, düzenlenen senedin de kendisine teslim edilen mallara ilişkin olduğunu, davacının davalıya olan borcunu ödememesinden dolayı senedin takibe konu edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.05.2014 tarihli ve 2014/134 Esas, 2014/296 Karar sayılı kararı ile; davacının Edirne 2. İcra Müdürlüğünün 2013/1623 Esas sayılı icra takip dosyasında takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğu, borcunun bulunmadığının tespiti amacıyla Edirne İcra Mahkemesinde dava açtığı, işbu davanın Edirne İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/95 Esasına kaydedilip 23.05.2013 tarihinde 2013/233 sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği; kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 04.....2013 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın da tarafları ve konusunun kesinleşen dosya ile aynı olması nedeniyle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.09.2014 tarihli ve 2014/21506 Esas, 2014/26864 Karar sayılı kararıyla; icra hukuk mahkemelerinde açılan icra takibinin iptali davasında Mahkemece verilen takibin iptaline ya da takibin iptali talebinin reddine dair kararların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 303 üncü maddesi gereğince maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, bu nedenle icra takibinin iptali davasında davacı olan tarafın davası icra hukuk mahkemesi tarafından reddedilmiş olsa bile takibin borçlusunun genel mahkemede, alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği göz önünde bulundurularak Mahkemece işin esasına girilerek davacının talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından davalıya karşı Edirne ... Mahkemesinin 2014/135 Esas, 2017/395 Karar sayılı dosyası ile 20.01.2012-31.03.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespiti talepli hizmet tespit davası açıldığı, yargılama neticesinde taraflar arasında ... sözleşmesinin bulunmadığı, ticari bir ilişkinin mevcut olduğu gerekçeleriyle 19.07.2017 tarihinde davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verildiği, istinaf kararına karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmışsa da işbu dosya kapsamı itibarıyla da taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, takibin ticari ... kaynaklı olduğu gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin 20.01.2012-31.03.2013 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde toner ve sarf malzemesi satış elemanı olarak çalıştığını, davalının temin ettiği araçla şehir dışındaki müşterilere davalı adına dağıtım yaptığını, satış yaptığı müşterilere davalıya ait fatura koçanından davalı adına fatura düzenlediğini, müvekkilinin davalıdan toner satın almadığını, doldurulan tonerlerin davalı adına satışını yaptığını, müvekkilinin şehir dışındaki müşterilere gittiğinden dolayı ... saatte işyerine gelip buradan işe çıktığını, dolayısıyla henüz işyerini açmayan komşu işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının müvekkili görmesinin, müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin belirli bir ücret karşılığı, belirli süre ile işverene bağlı olarak çalıştığından alınan senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının Edirne 2. İcra Müdürlüğünün 2013/1623 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olup olmadığının tespiti ile Mahkemenin görevli olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6100 sayılı Kanun'un 1 ... ve 20 nci maddeleri.
3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
4. 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut olayda, davacı taraf, davalı ile aralarında işçi işveren ilişkisi bulunduğu ve Edirne 2. İcra Müdürlüğünün 2013/1623 Esas sayılı takip dosyasına konu senedin teminat senedi olduğu gerekçesi ile borçlu olup olmadığının tespiti amacıyla Edirne ... Mahkemesinde menfi tespit davası açmıştır.
2. Bozma sonrasında, Mahkemece yapılan yargılamada davacı tarafça davalıya karşı açılan hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeksizin taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, aralarındaki ilişkinin ticari ilişki olduğu gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
3. Ancak yukarıda İlgili Hukuk kısmında da belirtilen 6102 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olan menfi tespit davalarında görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir.
4. Buna göre Mahkemece, davacı tarafından açılan hizmet tespit davasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılması ve hizmet tespiti davası ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunun kesinleştiğinin anlaşılması halinde Mahkemenin görevsiz olması sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.